Güncelleme Tarihi:
Yunanistan’a botla geçmek için yola çıkan göçmenlere Bodrum açıklarında Yunan Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri müdahale etti. Yunan sahil güvenlik unsurları, göçmenlerin bulunduğu lastik botu önce yanından hızla geçerek batırmaya çalıştı. Daha sonra da yanlarına yaklaşıp uzun sopalarla göçmenlere vurdu.
MEHMETÇİK EL UZATTI
Yunan sahil güvenlik ekiplerince göçmenlerin yanında havaya ateş açıldığı da görüldü. Yunan askerlerinin göçmenlerin botunu batırmaya çalışması kameralara anbean yansıdı. Yaklaşık yarım saat süren müdahalenin ardından botun batma ihtimaline karşı düzensiz göçmenler, Akyarlar sahiline geri döndü. Göçmenlere, Türk Sahil Güvenlik ekipleri el uzattı. Bottan inen göçmenlerden biri gazetecilere, Yunan Sahil Güvenlik görevlilerinin havaya birkaç kez ateş açtıktan sonra kendilerine “Ya Türkiye’ye dönersiniz ya da sizi öldürürüz” dediğini söyledi.
136 KİŞİ KURTARILDI
Ege Denizi’nde botlarının sürüklenmeye başladığını bildiren bir grup göçmen de Çeşme’de bekleyen yakınlarını arayarak yardım istedi. Yakınlarının ihbarı üzerine Türk Sahil Güvenliği Afganistan uyruklu 25 göçmeni kıyıya çıkardı. Göçmenler, “Yunanlar botumuzun motorunu söktüler, yedek benzinimizi de aldılar. Bizi denize bıraktılar. 5 saat denizin ortasında kaldık. Bizden Türkiye’ye geri dönmemizi istediler” dedi. Ekipler aralarında Suriyeli göçmenlerin de bulunduğu iki bottaki 111 kişiyi daha kurtararak Çeşme Sahil Güvenlik Komutanlığı’na getirdi.
‘SINIRI GEÇTİK’ DİYE MERİÇ’İN ORTASINA BIRAKTILAR
Suriye, Afganistan ve Bangladeş uyruklu çok sayıda göçmen, kişi başı 150-300 TL ödedikleri kaçakçılar tarafından Yunanistan diye Meriç Nehri’nin ortasındaki küçük adaya bırakıldı. Geceyi burada geçiren göçmenlerin yardımına AFAD yetişti. Botlarla adaya geçmeye çalışan AFAD ekibine Yunanistan tarafından uyarı ateşi açıldı. Türk yetkililerin aldığı güvenlik önlemleri sonrası adaya geçen ekip, kadın ve çocuklara öncelik vererek kara parçasına bırakılanların tamamını kurtardı.
BAKAN SOYLU’DAN YUNAN YETKİLİLERİ İNSANLIĞA DAVET
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, göçmenlere gaz ve ses bombaları atan Yunan güvenlik güçlerine şu çağrıda bulundu. “Yunanistan yetkililerini 1951 Cenevre ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeleri başta olmak üzere temel hukuki metinlere, en önemlisi de insanlığa uygun davranmaya davet ediyoruz.” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün saat 13.50 itibarıyla Edirne üzerinden Türkiye’den ayrılan göçmen sayısının da 117 bin 677 olduğunu açıkladı.
‘TAMPON’ HAYATLAR
Yunanistan’ın kapıları açacağı umuduyla Pazarkule-Kastanies sınır kapıları arasındaki tampon bölgede bekleyenler, 4’üncü günü tamamladı.
Yunan sınır güçlerinin sık sık göz yaşartıcı bomba ve biber gazı atmasıyla tamponda bekleyenlerin birçoğu yakınlardaki ormanlık alana doğru yayıldı. Geceyi buralarda geçiren 2 binin üzerinde aile, çocuklarını yorgan ve kıyafetlere sararak soğuktan korumaya çalıştı.
TÜRKLER YEMEK VERDİ
Tampon bölgedeki bekleyişinde 4´üncü gününü geride bıraktığını söyleyen Afganistanlı Şerif Rahimi, gece olduğunda daha da zorlandıklarını belirterek, “Dört gündür buradayım. Dört gündür hiçbir şey yemedim. Ben yemesem bir şey olmaz ama çocuklar var. Karşıya üç kere geçtik. Bizi dövüp geri gönderdiler” diye konuştu.
Şartların giderek zorlaştığını ve geceyi ateş yakarak geçirdiklerini anlatan Güven Yıldız da, “İki-üç gün burada kaldık. Yunanistan’a geçtik, orada Yunanistan polisleri bizi yakaladı. Götürdü bir yere, pislik bir yerdi orası. Telefon, para, ekmek ve çantamızı aldılar. Geri bu tarafa geçirdiler. Türk polisinden ve Türk Kızılayı’ndan Allah razı olsun. Yardımımıza yetişiyorlar. Yemek, ekmek veriyorlar” dedi.
TEL ÇİTİ KESEREK GİRDİLER
İpsala’da toplanan göçmenlerden 2 bin 500’ü, kırsal bir alanda tel çitin bir bölümünü makaslarla keserek, bazı bölümlerini ise yıkarak Yunanistan’a geçti. Yunan güvenlik güçlerinin havaya ateş ederek engellemeye çalıştığı göçmenlerin çoğunluğu koşarak gözden kayboldu.
YUNAN POLİSİ BİZİ DÖVDÜ
Yunanistan’a açılan Pazarkule Sınır Kapısı bölgesinden Almanya’ya gitmek için Yunanistan’a geçen, Afgan Elrecap Ailesi’nin küçük kızı Leyla (7), Yunan polisinin kendisini odaya kilitleyip dövdüğünü ve çok korktuğunu anlattı: “Beni dövdüler ve ayakkabımın iplerini çıkardılar. ‘Neden yapıyorsunuz?’ dediğimde, hiçbir şey söylemediler. Ayağıma vurdular. Hepimizi bir odaya kapattılar. Erkeklerin çok olduğu bir odaya kilitlediler. Daha sonra bir arabaya koydular, nefes alamadık. Çok korktum. Yürüyebiliyorum, ayağımda acı var. Almanya’daki amcamın yanına gidecektik. Orada okuluma gidip, büyüdüğümde ise polis olmak istiyorum.”