Güncelleme Tarihi:
Altı ayda bir yayımladığı Küresel Finansal İstikrar Raporu’nda, ülkelerin borçlarını ödeyememe riskinin küresel ekonomiye yayılabileceğini söyleyen IMF, bu riskin ülke tahvillerine uygulanan faiz oranlarını yukarı çekeceğine dikkat çekti. Fon bu yüzden özel sektörün de yüksek faizle borçlanmak zorunda kalacağına dikkat çekti.
Gelişmiş ülkelerin borçlarının İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmeyen seviyelere yükseldiğine dikkat çekilen raporda, “Yüksek borç seviyelerinin, finans sisteminin geneline yayılma ve finansal istikrarı etkileme ihtimali söz konusu” ifadelerine yer verildi.
BANKALARA DİKKAT ÇEKTİ
Raporda aynı zamanda, 2007–2010 yılları arasında dünya genelindeki bankaların kayıtlarına toplamda 2.3 trilyon zarar yazacağı tahmin edildi. IMF, Ekim 2009’da yayımladığı raporda, bu zararın 2.8 trilyon dolar seviyesinde olacağını öngörmüştü.
Bankaların bugüne kadar zaten 1.6 trilyon zarar ettiklerini, bu tahmin çerçevesinde yazılması beklenen 700 milyar dolar daha zararın olduğunu belirtildi. Ancak bankaların açıklanması beklenen kazanç rakamlarıyla, bu zararları karşılayabilecekleri tahmin edildi.
IMF’nin para ve sermaye piyasaları biriminin direktörü Jose Vinals, basın toplantısında, “Bankalar büyük miktarda sermaye topluyor. Bu yüzden önümüzdeki dönemdeki zararları, kendilerini sıkıntıya sokmadan karşılayabilirler” dedi.
Fonun iki eski ekonomisti Kenneth Rogoff ve Carmen Reinhart, uzun bir süredir, bankacılık sektöründeki krizin ülkelerin borçlarını ödeyememesine neden olacağı konusunda uyarıyordu. Rogoff ve Reinhart, ülkelerin bankacılık sektörünü eski sağlığına kavuşturmak için çok fazla harcama yaptıklarını düşünüyor.
Son raporda da bu iki ekonomistin çalışmalarına detaylar eklendi ve “Ülke borcunu dikkatli bir şekilde yönetmek önemli. Hükümetlerin, borç yükleriyle uğraşmak ve kredi krizinde yeni bir süreç başlatmamak için orta vadeli mali sağlamlaştırma planları tasarlamaları gerekiyor” ifadelerine yer verildi.
YUNANİSTAN ÖZEL BİR VAKA
Vinals ise, şu anda büyük bir borç yükünden kurtulmaya çalışan Yunanistan’ın diğer hükümetler için “uyandırma çağrısı” niteliğinde olması gerektiğini söyledi.
Vinals Yunanistan’ın durumunun özel bir vaka olduğunu ve yüksek borç seviyeleri yüzünden piyasaların dikkatle takip ettiği İspanya, Portekiz ve İrlanda ile aynı kefeye koyulmaması gerektiğini söyledi. IMF yetkilisi, bu ülkelerin Yunanistan’dan daha iyi durumda olduklarını ve sorunla baş etmek için daha güçlü yatırım araçlarına sahip oldukları ve hatta sorunlarını çözmek için harekete geçtiklerini belirtti.
Bununla birlikte, Vinals ülke tahvillerini ödenmemelerine karşı sigortalayan risk primlerine yönelik spekülasyonların, zaman zaman kamu borcunu artırabileceğini söyledi.
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ise daha önceki açıklamalarında spekülatörlerin ülkesinin içinde bulunduğu durumu daha da kötüye götürdüğünü ifade etmişti.
IMF raporunda aynı zamanda, ABD ve Avrupa’da faiz oranları çok düşük seviyelerde olduğu için, yatırımcıların Asya ve diğer gelişmekte olan piyasalara yöneldiği de belirtildi. Sadece gelişmekte olan ülkelerde değil Avustralya, Fransa, Çin ve Hong Kong’un gayrimenkul sektörünün fazla ısınmaya başladığına işaret edildi.
IMF, bu sektörlerde yakın zamanda bir balon tehlikesinin olmadığına da dikkat çekti.