Güncelleme Tarihi:
Yatırımcıların riskten kaÇma eğilimi ile birlikte yabancı fonların İMKB'den çıkış yaptığı rahatlıkla görülebiliyor. Zaten İMKB, şubat ayı başında tarihi zirvesine doğru ilerlerken bir anda gündemin Yunanistan ve arkasından İspanya ve Portekiz'in mali sorunlarına dönmesi ile yönünü aşağı çevirdi. Borsanın aybaşından bu yana değer kaybı yüzde 7'ye dayandı.
Dolar tarafında da piyasadaki kaygıların beslediği bir yükseliş yaşanıyor. Dolar yurtdışı piyasalarda euro karşısında son 8 ayın zirvesine tırmanırken, içeride de 1.52 TL'nin üzerini gördü. Böylece doların son bir aydaki değer artışı yüzde 4.8'e ulaştı. Euro ise parite dezavantajı ile son bir ayda TL karşısında değer kaybına uğradı. Avrupa ortak para birimi euro, Yunanistan'ın mali problemleri ile ilgili endişelerin baskısı altında içeride 2.10 liradan 2.06 liraya geriledi.
Burada en kritik soru bundan sonra ne olacağı? Yunanistan ile ilgili kriz devam ederse ve Avrupa ülkelerinin borçlarını sürdürebilirliği sorgulanmaya devam ederse piyasalardaki çalkantı da kaçınılmaz olacak. Bütün piyasaların bişrbirine bağlı olduğu bir ortamda, Türkiye IMF beklentisi ile biraz ayrışmaya çalışsa da ana eğilimden çok fazla sapamaz. Ancak AB'nin Yunanistan'a yardım konusunda kararlı olması, önümüzdeki dönemde piyasaların en büyük güvencesi olacak. Bu nedenle büyük çöküşler ve yükselişler beklememek gerek.
Ticari tarafta ise Türkiye'nin Yunanistan ile ilişkisi çok kuvvetli değil. Türkiye Yunanistan'a 2008 yılında 2.4 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirirken, ithalatı 1 milyar 150 milyon dolar oldu. Türkiye'nin en çok ihraç ettiği ürünler Tekstil elyafı ve mamulleri, kara ulaşım araçları, giyim eşyası ve aksesuarları ile demir ve çelik.
En çok ithal edilen maddeler ise Taşkömürü katranı ve ham petrolden ürünler, tekstil lifleri, plastikler ve mamulleri ile hububat ve mamulleri.