Yunanistan için mutlu son

Güncelleme Tarihi:

Yunanistan için mutlu son
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2010 12:28

Euro bölgesi liderlerinin Yunanistan’ı borç krizinden kurtarma planında bir uzlaşmaya vardı. Öte yandan ABD’de sağlık yasası, İngiltere’de bütçe, Avrupa’da Katolik kilisesi skandalı, Ortadoğu’da ise ABD’nin İsrail’den talepleriyle ilgili tartışmalar gündemde.

Haberin Devamı

 

 

İşte dünya basınından manşetler...

 

FINANCIAL TIMES: Yunanistan kurtarma planında mutlu son

Euro bölgesi liderleri Perşembe akşamı en sonunda Yunanistan kurtarma planı üzerinde anlaştı. Planda hem Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından hem de diğer euro bölgesi üyelerinin vereceği çift taraflı krediler üzerinden Yunanistan ekonomisine kaynak aktarımı söz konusu.

 

Financial Times Avrupa Konseyi Başkanı Herman van Rompuy'ün, “Umuyoruz bu plan Yunanistan tahvillerini ellerinde tutan yatırımcıları euro bölgesinin Yunanistan’ın çöküşüne izin vermeyeceğine ikna edebilir” dediğini yazdı. Van Rompuy, eğer bir tehlike doğarsa, euro bölgesinin diğer üyelerinin müdahale edeceğini söyledi.

 

Haberin Devamı

Anlaşma, Fransa ile Almanya’nın toplantıdan önceki saatlerde kurtarma planının prensipleri üzerinde bir uzlaşıya varmalarından sonra imzalandı. Nicolas Sarkozy ve Angela Merkel’in kabul ettiği çerçeve içinde Atina’ya “çok ciddi zorluklar” halinde euro bölgesi üyeleri tarafından çift taraflı krediler ve IMF desteği verilecek. Fransa daha önce IMF desteğine karşı çıkıyordu.

 

Henüz rakam konusunda net bir açıklama yapılmamış olsa da, kaynaklara göre Atina hükümetine 20 ile 22 milyar euroluk yardım edilmesi bekleniyor.

 

Van Rompuy, euro bölgesi üyeleriyle IMF arasında ortak bir mekanizma kurulacağını söylerken Sarkozy fon ağırlığının üçte birinin IMF, üçte ikisinin ise euro bölgesi üzerinde olacağını söyledi. Daha önce IMF’nin katılımıyla ilgili şüphelerini dile getiren Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Jean-Claude Trichet, Avrupa hükümetlerinin sorumluluğunu himaye altına alan anlaşmadan tamamıyla memnun olduğunu ifade etti.

 

Haberin Devamı

Yunanistan’a verilecek yardım ECB ve Avrupa Komisyonu’nun denetiminde uygulanacak ancak Merkel de IMF’nin planın önemli bir parçası olması fikrini kabul ettirerek kendi zaferini ilan etmiş oldu.

 

BLOOMBERG: Euro Brüksel’den gelen haberle toparlandı

Euro bölgesi liderlerinin Yunanistan’a destek planı üzerinde anlaşmalarıyla para birimi, dolara karşı 10 ayın en düşük seviyesinden kurtuldu ve yükselişe geçti. Asya borsaları da Brüksel’den gelen haberden olumlu etkilendi.

 

Euro, 16 rakip para biriminden 12’sine karşı değer kazanırken, yen dolara karşı güçlendi. MSCI Asya Pasifik Endeksi yüzde 0.6 değer kazandı. ABD Standard and Poor’s 500 Endeksi’nde vadeli işlemlerde önemli bir değişiklik olmadı.

 

Haberin Devamı

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet’nin IMF’ye karşı muhalefetinde yumuşayarak planı desteklemesiyle liderler bir sonuca vardı. Yunanistan kurtarma planı üzerindeki anlaşmazlıkların yanı sıra Portekiz’in kredi notunun düşürülmesi büyüyen bütçe açıklarının İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük küresel ekonomik krizden çıkışa zarar vereceği yönünde endişelere neden olmuştu.

 

BBC: Vatikan iddiaları reddetti

Vatikan, Papa 16’ncı Benediktus’un 1990’larda 200 sağır çocuğu istismar eden Amerikalı bir rahip hakkında bilgi sahibi olduğu ama hiçbir şey yapmadığı iddialarını yalanladı. Dün New York Times’ın gündeme getirdiği iddialara bir Vatikan gazetesi, başyazısıyla cevap verdi.

 

Haberin Devamı

Gazete iddiaları “şerefsiz” olarak nitelendirdi ve “hasıraltı etme” çabasının söz konusu olmadığını ifade etti. New York Times, 1990’lı yıllarda başpiskoposların Rahip Lawrence Murphy hakkında bugünkü Papa’nın yönetimi altındaki bir Vatikan birimine şikayette bulunduklarını ancak cevap alamadıklarını yazmışlardı.

 

Sözü geçen olayın kurbanlarından biri BBC’ye yaptığı açıklamada Papa’nın bu hasıraltı etme olayını “yıllardır” bildiğini söyledi. Bugün 61 yaşında olan Arthur Budzinski Papa’dan ne biliyorsa anlatmasını istedi.

 

THE NEW YORK TIMES: Sağlık yasası Kongre’den de geçti

ABD Kongresi Perşembe günü Demokratların sağlık yasası reform paketindeki değişiklikleri onayladı. New York Times böylece ülkede son 50 yılda gündeme getirilen en büyük sosyal yasa üzerindeki parti savaşının da sona erdiğini yazdı.

 

Haberin Devamı

Demokrat Parti liderlerinin tarihi bir başarı olarak gördükleri yaza şimdi imza için Başkan Barack Obama’nın önüne gidecek. Senato çoğunluk lideri Harry Reid, “Amerikan halkı bu an için bir asırdır bekliyor. Bu sadece bir sağlık yasası değil aynı zamanda istihdam yasası, ekonomik toparlanma yasası, borç azaltma yasası, ayrımcılıkla mücadele yasasıdır. Bu bir anayasadır ve nihayet yürürlüğe girmiştir” dedi.

 

Son oylamada tasarı Temsilciler Meclisinde 207’ye karşı 220, Senato’da ise 43’e karşı 56 oyla kabul edildi. Cumhuriyetçiler her iki mecliste de oybirliğiyle hayır dedi.

 

THE GUARDIAN: Alistair Darling: Thatcher’dan daha derin “keseceğiz”

İngiltere Maliye Bakanı Alistair Darling, İşçi Partisi’nin 2010 bütçesi dahilinde gündeme getirdiği kesintilerin 1980’lerde Margaret Thatcher döneminde uygulanan kesintilere göre “daha derin ve daha sert” olacağını söyledi. İngiltere’nin önde gelen vergi uzmanları İngiltere’nin devlet finansmanındaki açıkların kapatılması adına iki parlamento dönemi boyunca kemer sıkma politikalarının uygulanacağını ifade etti.

 

Guardian’ın bildirdiğine göre Mali Çalışmalar Enstitüsü’nden yapılan açıklamada kemer sıkma politikalarının 2017 yılına kadar devam edeceği ifade edilirken, BBC’ye konuşan Darling, “Bütçenizi Thatcher’ın devleti küçültme planlarıyla karşılaştırır mısınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

 

“Kesintiler daha derin ve yoğun olacak. Kesin bir karşılaştırma yapmaktansa kısıtlamaların çok yoğun olacağını söylemeyi tercih ederim.”

 

HAARETZ: ABD’nin talepleri kabineyi çatırdatacak

Başbakan Benjamin Netanyahu Cuma günü kabinesinin yedi kilit bakanıyla bir araya gelerek Beyaz Saray yetkilileriyle üzerinde anlaştıkları noktaların ortak bir karar haline nasıl getirileceğini tartışacak. Haaretz’e göre an itibariyle bu yedilinin Amerikalıların taleplerine yakın bir noktada uzlaşması pek mümkün görünmüyor.

 

Başbakanlıktan güvenilir bir kaynağın verdiği bilgiye göre “yedili arasında Amerikalıların talepleriyle ilgili bir anlaşmaya varılabilmesi için iki ya da üç görüşme yapılması” gerekecek.

 

Netanyahu’nun Kudüs konusunda ya da Filistinlere verilecek tavizler konusunda herhangi bir geri adım atması durumunda koalisyonun daha sağcı isimlerinin eleştirilerine maruz kalması söz konusu. Özellikle Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ile İçişleri Bakanı Eli Yishai, Benny Begin ve Moshe Ya’alon bu konuda eleştiri yapması beklenen isimler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!