Yunan ekonomisini eski Osmanlı kanunları batırdı iddiası
Güncelleme Tarihi:
Yunanistan kökenli ABD’li yazar Pauline Hager, Osmanlı İmparatorluğu’nun Yunanistan’ı egemenliği altında tuttuğu 1453 ile 1829 arasındaki dönemi anlattığı kitabında, anavatanında bugün yaşanan sıkıntıların temelinde, 400 yıl öncesinde Osmanlıların zorunlu kıldığı bir verginin bulunduğunu savundu.
Osmanlılara ağır suçlamaların yapıldığı kitabın kısa tanıtımının yapıldığı bilgilendirme notunda şu ifadelere yer verildi:
“790 yılında, Mora Yarımadası’nda Taygetus Dağları’nda geçen romanda, 11 yaşındaki Yorgi ve ailesinin hayatı anlatılıyor. Osmanlı Sultanı’nın Yeniçerilerinin ailesini öldürmesinin ardından, Yorgi intikam ateşiyle yanıp tutuşur. O zamanlarda genç bir çocuk olan Yorgi, kardeşi Yani’yle birlikte, yalçın dağlara tırmanıp, çocukluk kahramanları olan gerilla lideri Kaptan Zaharyas ve yasa dışı Yunanistan Özgürlük Savaşçıları çetesine katılmanın yollarını arar.
Derin mağaralarda yaşayan iki kardeş, Türklerle savaşmak için eğitilir.
Vadilerin aşağısında, köylüler gereğinden fazla çalışıp, ödemeleri gerekenden daha fazla vergi ödüyordu. Varlıklarını sürdürmek amacıyla, hem ailelerini doyurup hem de vergilerini ödemek için tarlalarda uzun saatler boyunca çalışıyorlardı.
Türklerin kanunları altında Yunan halkı fakirlik içinde yaşıyordu. Yunanlıların kökenleri ve yüzlerce yıllık gelenekleri, ilerleme kaydetmelerini engelliyordu. Köylüler, özellikle de dul Yunan kadınları, bu geleneklere körü körüne bağlıydı ve bu durum bütün umutların suya düşmesine neden oluyordu.
1821 yılında, Yunan köylüler isyan etti ve Yunan Diasporası, İngiltere ve Fransa ve Rusya’nın yardımıyla ülke 1829’da Edirne Antlaşması’yla özgürlüğüne kavuştu. Türk paşalar, Yunan köylülere “Ya dininizi değiştirip vergi ödemezsiniz ya da gerekli kişilere para ödeyip, rahat bırakılırsınız” şartı getirdi.
Bugün, Yunanlı aileler yılda 1,500 euronun üzerinde rüşvet veriyor. Yunanistan’daki bir devlet hastanesindeki bir cerrah, ameliyat yapmak için devletten aldığı maaşa ek olarak, hastanın ailesinden ek ücret bekliyor.
Vergi tahsildarlarının, vatandaşların vergilerinin ödendiğinin doğru şekilde ödendiğini kayıt altına almak için, ek ücret almak gibi kötü bir ünü var ve hayatın her alanında benzer şeyler gözlemleniyor.
Rüşvet, modern Yunanistan’ın her alanında yayılan, Osmanlı kanunlarının bir devamıdır.”
*Pauline Hager, Yunanistan kökenli bağımsız bir yazar.
*Bu yazı, e-releases adlı sitede Pauline Hager'ın "Giorgi's Greek Tradegy" adlı kitabından yayımlanan alıntıdan derlenerek hazırlanmıştır.
EkoNet'i Facebook'ta takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetEkonet
EkoNet'i Twitter'da takip etmek için:
http://twitter.com/HurriyetEkonet