Güncelleme Tarihi:
Yumurtalık Balıkçıları ve Çevre Koruma Başkanı Hasan Aydın ve Adana İl Genel Meclis Üyesi Ahmet Baştagül, düzenledikleri toplantıda yaptıkları ortak basın açıklamasında, balıkçılıktan başka geçim kaynağı olmayan vatandaşın denizdeki kirlilik ve avlanma sahasının daraltılması nedeniyle zor günler yaşadıklarını söylediler.
İlçede, sosyal ve çevresel koruma tedbirleri alınmadığı takdirde sorunların artacağı ve geri dönülemez bir noktaya gelineceği ifade edilen ortak açıklamada, bölgede sosyal bir patlamaya zemin oluşacağı öne sürüldü.
BTC projesinin hazırlığına başlanmasıyla bölgenin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla Sugözü Termik Santrali kurulduğunu, arkasından BTC'nin petrol boru hattıyla Yumurtalık-Ceyhan bölgesinin sanayi yatırımları için cazibe merkezi haline geldiğini ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Şu anda, BTC'nin yanı başında petrokimya tesisleri inşaatı sürüyor. Çevreyi kirleten yatırımların artarak devam edeceği endişesi taşıyoruz. Enerji koridoru haline getirilmek istenilen Yumurtalık Körfezi ve bölge, çevresel ve sosyal sorunlarıyla baş başa bırakılmış durumda. Bölgeye zarar verilmemesi için sanayi kuruluşlarının önlemler almasını sağlayacak etkili bir denetim-önleme mekanizması kurulmamıştır.”
BTC Ham Petrol Boru Hattı nedeniyle tanker trafiğinin artmasının, denize dökülen petrol sızıntıları nedeniyle balıkların yaşam ortamının kirletildiğini savunan Aydın ve Baştagül, şu görüşleri ileri sürdüler:
“Son dönemlerde, balıkçılar denizden balık yerine içinde kömür tozu ve ne olduğu bilinmeyen atık bulunan çuvallar çıkarmaktadırlar. Bu çuvallar sahilden uzakta olduğu için gemiler tarafından denize atıldığı bellidir. Diğer yandan balıkçılar için ekonomik değeri çok yüksek olan jumbo karides ve lagos balığının yatağı olan BTC limanı etrafında, Yumurtalık balıkçılarına yönelik avlanma yasağı uygulamaya konulmuştur. Mevcut yasaklama, anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokollere aykırıdır.
Sugözü Termik Santralinin sadece balıkçılara değil tüm bölge halkına ve çevreye zarar verdiği görülmektedir. Yürürlükteki çevre mevzuatına göre, santralin baca yüksekliği deniz seviyesinden 222 metre olması gerekirken mevcut durumda 150 metredir.
Termik santral bacasından çıkan gazlar, denizden esen meltemle Osmaniye ve İskenderun'a kadar ulaşmakta ve Çukurova'nın tamamında tarım arazilerine zarar vermektedir. Bunun için Valilik nezdinde gerekli girişimlerde bulunacağız ve bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız.”