Güncelleme Tarihi:
Olayın yaşandığı gün, yüksek lisans dersinin bitişiyle anneannesinin evine gittiğini söyleyen Seçil Esmanur Erdem, "Teyzem ameliyat olmuştu ve onun ziyaret etmek için anneanneme uğradım. Ev kalabalık olduğu için kuzenimle birlikte mutfakta oturuyorduk. Bu sırada dışarıdan bir bağırma sesi gibi gürültülü bir ses duyduk. Camın önünde oturduğum için hemen kalkıp camdan dışarıya baktım. Yoldan geçen konvoyu gördük. O anlarda birisi dışarıdaki bir kişi bize, 'gördünüz mü?' dedi. Tabi bizde ne olduğunu sorduk. Sonradan koruma olduğunu öğrendiğimiz siyah takım elbiseli bir adam bana doğru, parmağını sallarayarak, 'Sendin, sen yaptın. Başbakana sen hakaret ettin' dedi. Bende hiçbir şeyden haberim olmadığı için şaşırdım tabi...Başbakana hakaret etmiş olsam camda durmam, içeri girer kendimi göstermem. Aynı adam, konuşmasına devam ederek, 'Mobese kameraları seni kaydetti. Sesin, ses eşleşmesinde çıktığı zaman, bak ben sana neler yapacağım' diyerek beni tehdit etmeye devam etti. Hakaretleri ben de kendisinden şikayetçi olacağımı söyledim" diye konuştu.
"SONRADAN BAŞBAKANIN YEĞENİ OLDUĞUNU ÖĞRENDİĞİM BİR BEY KARAKOLDA ÜSTÜME YÜRÜDÜ"
Erdem, " Daha sonra kapımız çaldı ve eve polisler geldi. Hakkımda şikayet olduğunu söyleyerek benden nüfus cüzdanımı istediler. Sonra ifade vermem için beni aldılar ve polislerle birlikte karakola gittik. Sonradan başbakanın yeğeni olduğunu öğrendiğim bir bey karakolda üstüme yürüdü. Bizi tahrik etmeye çalıştı. Ardından birini şahit olarak bulmuşlar. O gece nezarette kaldım. Ertesi gün nöbetçi hakimi beklediğimiz için öğleden sonra 4 buçuk gibi çıktım. Pazartesi görev yaptığım Trabzon Bedri Rahmi Eyüboğlu Ortaokulu’na gittim. Herhangi bir durum yaşanmadı. Salı günü gittiğimde ise okul müdürüm bana görevden açığa alındığımı söyledi. Tabi böyle bir durum karşısında şaşırdım, ne yapacağımı bilemedim. Daha sonra da beni başka bir okula sürdüler. Üyesi olduğum Eğitim-Sendikası konuya dahil olmak istedi. Ancak siyasi bir algı oluşmasın diye sendika yerine aile avukatımıza başvurduk" diye konuştu.
"MAHKEME 7 BİN 80 LİRA PARA CEZASI VERDİ"
42 yaşındaki Seçil Esmanur Erdem, "Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 'Başbakana hakaret ve yumurta atmak' iddiasıyla dava açıldı. Görgü tanığının polise ve savcıya farklı ifadeler vermiş. İlk duruşmada görgü tanığı mahkemeye gelip olayı kendince anlattı. Hakim de tanığa, birbirinden farklı iki ifade vermişsin, 'Birinde camda gördüm diyorsun, birinde balkonda gördüm diyorsun. Biz hangisine inanalım' dedi. Görgü tanığı en sonunda şunu itiraf etti; 'Camda bu bayanı gördüm ancak ağzından bu lafların çıktığını duymadım' dedi. 2'nci duruşmada benim tanıklarım da dinlendi. Ancak mahkeme bana 7 bin 80 lira para cezası verdi. Yani, konvoya yumurta attığım yönündeki suçlamayı bile karakola götürdüklerinde öğrenmiştim. Bend e hakime suçsuz olduğumu söyleyerek, bu parayı ödemeyeceğimi söylemiştim" dedi.
"BANA YAPILAN SUÇLAMALARIN KUMPAS OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Meslek hayatı boyunca bir kere bile uyarı, kınama cezası almadığını belirten Erdem, "Geçtiğimiz 3 Kasım günü görev yaptığı Kiraçhane Ortakolu'nda müdür yardımcımız bana sarı bir zarf verdi. Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla devlet memuriyetinden çıkarıldığım yönündeki kararı gördüm. Ben herkese en başından beri şunu söyledim; eğer bu suçlamaları yapmış olsaydım kimseden korkmadan çıkıp söylerdim ancak böyle birşey yapmadım. Ben yapmışım gibi bu olayı benim üzerime yıkmaya çalıştılar. Bana yapılan suçlamaların kesinlikle 'kumpas' olduğunu düşünüyorum. Yıllarca öğrencilerime örnek olmaya çalıştım. Yıllarca, 'Arkadaşlarınıza kötü sözler söylemeyin, iyi geçinin, birbirinize karşı saygılı olun' dediğim öğrencilerim adına çok üzülüyorum. Öğretmenlerinin bu şekilde damga yemesi onlar adına da çok kötü bir durum. Ailem de çok üzüldü. Benim vicdanım rahat. En çok üzüldüğüm şey öğrencilerimin kafasında bir şüphe oluştuysa o zaman çok üzülürüm. Seçil Esmanur Erdem, verilen cezalara itiraz edeceğini ve hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini de sözlerine ekledi.