Güncelleme Tarihi:
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Zübeyde Hanım Bulvarı’nda toplanan yaklaşık 8 bin kişiye hitap etti. Ak Parti’nin iktidarı 7 Haziran’da kaybedeceği korkusu içinde olduğunu savunan Figen Yüksekdağ, şöyle devam etti:Onların bu zulüm, sömürü iktidarı, zulüm saltanatı sürmesine izin vermeyeceğiz. Onlar bu saltanatı halkımızın eşitlik ve adalet değerleri üzerinden kuruyorlar. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet düzeni üzerinden kuruyorlar. Bakın bütün siyasi iktidar erkanı toplanmış ve dertleri davaları HDP’yi barajın altına itmek. Bu halkın heyecanlı akışı hiçbir güç tarafından engellenemez. Bizler korku barajlarını aştık, bunu başardık. ’Benden başka iktidar olmaz. Benden sonrası tufan olur’ dediler. Ve bütün Türkiye halklarının üzerine korku salarak 13 yıldır iktidarda duruyorlar. Ama artık Türkiye’ye saldıkları korku barajı çoktan aşıldı. Biz onların siyasi barajını aştık. O faşist yüzde 10’luk barajını da hayli hayli aşacağız.
"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI DİYE BİR MAKAM KALMADI"
Hükümetin ’HDP’nin barajı aşması Türkiye için tehdittir’ söylemiyle Türkiye’de korku salınmaya çalışıldığı iddiasını yineleyen Figen Yüksekdağ şunları söyledi: "Türkiye’yi gözümüzün içine baka baka tehdit ediyorlar. Bizim o koltuklara, o saraylara hiçbir tarih boyunca tamah ettiğimizi kimse görmedi. Bizi Allah onların, yoksulun sırtında kurulan saraylardan uzak tutsun. Zenginlik, şatafat ve servet içinde sürdürdükleri yaşamdan Allah bizi uzak tutsun. Bize oy versin vermesin herkes kazanacak. Başbakan ’Günde 4 miting yapıyorum’ diyor.
Bende Sayın Başbakan niye yoruyorsun ki kendini, Cumhurbaşkanı zaten senin yerine her yerde miting yapıyor. Seni zaten başbakan yerine koymuyor. Cumhurbaşkanı her yerde tesis açılışı adı altında seçim miting düzenliyor. Artık yüzü yırtılmış söylüyoruz, kar etmiyor. Tarafsız durması gereken bir makam, kişi şahsında bu kadar tahrip edilmemiştir. Bir makamın misyonuyla tarihsel rolüyle bu kadar oynanmamıştır. Cumhurbaşkanlığı makamı diye bir makam kalmadı. İkinci AKP genel başkanlığı oldu. Hükumet ve başbakanlık makamı oldu."
"MERCEDES, DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NDA KALABİLİR"
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in 1 milyon 200 bin lira değerindeki makam otomobilini HDP’nin baskısı sonucu iade ettiğini ifade eden Yüksekdağ, dili sürçünce Cumhurbaşkanı yerine ’Başbakan’ dedi. Yüksekdağ konuşmasını, "Bakın ben de başbakan dedim. Nasıl olsa hem cumhurbaşkanı hem başbakan. Cumhurbaşkanı nispet yapar gibi yeni Mercedes verdi. Rahat olsun artık Mercedes’le uğraşmıyoruz. Biz bu sefer sarayı iade ettireceğiz. Mercedes, Diyanet İşleri Başkanı’nda kalabilir. Biz o sarayı iade ettireceğiz" diyerek bitirdi.
BULDAN: BARIŞ VE MÜZAKERE SÜRECİ DONDURULMUŞ DURUMDA
HDP Grup Başkan Vekili ve İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan, Iğdır milletvekili olarak son mitingini yaptığını söyledi. Buldan, "Sayın Abdulah Öcalan, şu anda tecrit içindedir. Sayın Öcalan’la görüşmeler engellenmektedir. İmralı Adası’na gidişlerimiz önünde bir engel var. Siyasi irade HDP yetkilerinin İmralı Adası’na gitmesine yetki vermiyor.
Barış ve müzakere süreci şu anda ne yazık ki dondurulmuş durumdadır. Onlar bu süreci dondurmak, engellemek, durdurmak isteseler bile bu halk sayın Öcalan’la yapılamayan görüşmemeleri asla kabul etmeyecektir. Onlar, İmralı Adası’nda kurulan masayı devirmek istese bile bu halk yani sizler o masanın devrilmesine asla izin vermeyeceksiniz. Çünkü Sayın Öcalan bu süreci barış, kardeşlik, halkların kardeşliği, demokrasi için başlattı. Bunu engellemek, bunun önüne set çekmek kabul edilir durum değildir" diye konuştu.