Yüksek yargıca hakaretten avukata soruşturma

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu başkanlık seçiminde yaptığı konuşmada, Yargıtay Üyesi Ali Suat Ertosun'a “cezaevi gardiyanı” diyerek gıyabında hakaret ettiği iddiasıyla, Avukat Hüseyin Yüksel Biçen hakkında soruşturma başlattı.Edinilen bilgiye göre, Yargıtay Üyesi Ertosun, Çağdaş Avukatlar Grubu'nun başkan adayı Biçen'in Ankara Barosu'nun 16-17 Ekim 2004 tarihlerinde gerçekleştirilen seçiminde yaptığı konuşmada, kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na, disiplin soruşturması yapılması amacıyla da Baro'ya suç duyurusunda bulundu.    Suç duyurularının ardından Avukat Biçen hakkında, savcılık ve baro tarafından soruşturma başlatıldı.    Ertosun, şikayet dilekçesinde, 16 Kasım 1998 ile 18 Kasım 2003 tarihileri arasında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü olarak görev yaptığını, bu dönemde cezaevlerinde reform niteliğinde yapısal dönüşüm ve değişimler gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Ertosun, Yargıtay üyeliğine seçilmesinden 1 yılı aşkın bir süre sonra Ankara Baro seçimlerinde Avukat Biçen'in kendisine yönelik suçlamalarda bulunduğunu kaydetti.    Biçen'in, “...Diğer taraftan çok ilginç olanı, mesela bir cezaevleri Genel Müdürü vardı, Yargıtay üyesi oldu. Hiçkimse sesini çıkarmadı. Adamın kürsüyle, dosyayla ilgisi yok. Adam cezaevi gardiyanı ama Yargıtay'a üye seçildi. Bana söyleyebilir misiniz bunun politik olmadığını? Dolayısıyla su iyice kirlenmiş vaziyette...” diyerek, kendisine gıyapta hakaret ettiğini ifade eden Ertosun, konuşmada isim zikredilmemiş olmasına rağmen hedef alınan kişinin kendisi olduğunu belirtti.    Ertosun, dilekçesinde, Avukat Biçen'den şikayetçi olduğunu ifade ederek, özetle şunları kaydetti:    “Biçen tarafından hakarete uğramam şeref, onur ve itibarımı zedelemiştir. Şahsıma yönelik bu eylemden dolayı üzüntüm sonsuzdur. Üzüntüm, hem şahsım hem de mensubu olduğum Yargıtay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve bu şekilde konuşmaların yapıldığı Ankara Barosu adınadır. Ayrıca, son derece güç koşullarda büyük bir özveriyle görev yapan, genel müdürlüklerini yapmış olmaktan her zaman onur ve kıvanç duyduğum gardiyan ve başgardiyanların küçümsenmesi de benim için ayrı bir üzüntü konusudur.”�