Güncelleme Tarihi:
Beyoğlu’nun ara sokaklarını adımlayarak Tiyatro Ti’nin kapısından içeri girdiğimizde, kendimizi sıcağın, hem de öldürücü bir sıcağın, Sunshine Motel’in sınırları içinde bulduk. Sıcaklık yüksek derecede olduğu için dışarı çıkmamız yasaktı. Kilitli kapıların ardına geçecek olursak kavrulup can verebilirdik. Sokaktan motelin içine dalarak dışarı çıkma yasağını haber veren siren sesleri içinde Yüksek Derece’yi seyre koyulduk.
ÖLDÜRÜCÜ SICAKLAR RUTİN HAYATLAR
Kavurucu sıcaklığın hüküm sürdüğü gelecek yıllarda geçiyor Yüksek Derece. Altı şeritli otoyolun kenarında bir başına duran Sunshine Motel’in sınırları içine hapsolmuş bir avuç insanın yaşamını sahneye taşıyor. Bir yanda aile mirası Sunshine Motel’in sahibini görüyoruz, en az motel kadar sevdiği kız kardeşini de bu renksiz hayata, her gün patates soymaya mahkum etmeye çalışıyor. Öte yanda motel misafirleri, vücut ısılarını defalarca ölçmek zorunda oldukları rutin yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Hepsi hayata tutunmak için başka bir ritim tutturmuş durumda. 102 numarada kalan çift sabahlara kadar uluyarak sevişip evlilik hayalleri kurarken, 406 numaralı odadaki adam elindeki ayakkabıları satacak müşteri bulmak için çeşitli yerlere telefon edip duruyor. Çabası nafile ama olsun, o savaşmayı asla bırakmayacak tiplerden. 303 numarada kalan adam, sıkıcı hayatını internet üzerinden başkalarına duyurmaya çalışıyor. 405 numara ise ancak uyuşturucunun aldatıcılığı ile katlanabiliyor bunaltıcı sıcağa. Hepsinde geçmişten ve rutinden kaçma isteği var. Otele yeni gelen kız ise kendisini sevecek bir erkek arıyor. Onun kaçışı bir soru cümlesinden ibaret: “Oda numaran kaç?”
GERÇEK HAYAT HİKÂYELERİ
Yüksek Derece, Sunshine Motel sakinlerinin geçmiş ile hesaplaşmaları, birbirleri arasındaki çatışmaları konu ediniyor. Ama ikinci perdede anlıyoruz ki oyunun meselesi bambaşka. En başından beri tutkulu bir aşkın çürük meyvelerini topladığımızı çok geç fark ediyoruz. Bizi kendimize getiren bu sağlam tokat, oyunun yazar ve yönetmeni Turgay Doğan’dan geliyor.
Afişte oyunun Turgay Doğan ve FAHRENHEIT Yazı Ekibi imzalı olduğunu görünce, Yüksek Derece’nin nasıl ortaya çıktığını soruyoruz Doğan’a. “Oyunun temel fikri yüksek derecedeki sıcaklıkları gördüğümüz geçen yaz ortaya çıktı. Bunun altında bir oyun yattığını biliyordum. Tiyatro Ti ile konuşup gençlerle ortaya çıkacak bir proje ürettik. Ben de aynı böyle bir proje ile tiyatroya başlamıştım. Önce oyuncu seçmelerini gerçekleştirdik. Oyunculuk dersleri verdiğimiz de oldu. Sonra herkes kendi hikâyesini anlatmaya başladı. Onların anlattıklarını da katarak kafamdaki oyunu metne geçirdim. Her şey çok hızlı oldu. 4 ay içinde hem oyunu yazdık, hem de sahneye koyduk” diye yanıtlıyor.
SEZONUN SON OYUNUNU KAÇIRMAYIN
Sezonun son oyunu, 13 Haziran Pazartesi saat 20.00’de Tiyatro Ti’de. Sezonu iyi bir oyunla kapatmak isteyenler için kesinlikle doğru adres, Yüksek Derece.
Tel: 0212 251 02 73.
KAFKA VE MANN’DAN ESİNLENMELER
Oyunda sözünü etmeden geçemeyeceğimiz iki karakter daha var. Biri 406 numaradaki ayakkabı satıcısının kabusu, böcek Celâl. Diğeri ise motel lobisinin süsü, balık Amanda. Turgay Doğan, “Celâl fazla yerli unsurlarla süslü olsa da aslında Kafka’nın Dönüşüm’ündeki böcekten başkası değil. Motel ise Thomas Mann’ın çok sevdiğim Büyülü Dağ adlı kitabının temelinde yatan motiftir. Vücut sıcaklığını ölçmek gibi günlük rutinlerde yine aynı kitaptan esinlendim” diyor.
FİZİKÇİ OLACAKTI TİYATROYA GEÇİŞ YAPTI
Turgay Doğan Almanya doğumlu. Tuncer Kurtiz ile Şeyh Bedrettin Destanı’nda çalışma imkanı buldu. Üniversitede fizik öğrenimi görürken tiyatroyla profesyonel olarak ilgilenmeye kadar verdi ve okuldan ayrıldı. Irene Baird’in öğrencisi Anton C. Glaser’dan oyunculuk dersleri aldı ve asistanı olarak yanında çalıştı. 2000 yılında çektiği ikinci kısa film “Summertime” ile Medienzentrum Essen Kısa Film Festivali’nde birincilik ödülünün sahibi oldu. Almanya’da oyuncu, yönetmen ve yazar olarak birçok oyunda yer aldıktan sonra, yaklaşık altı yıl önce İstanbul’a döndü. Bir senedir Tiyatro Ti’de Temel Oyunculuk Teknikleri kursu veriyor. Yüksek Derece, Türkiye’deki yazıp yönettiği ilk oyun.