Güncelleme Tarihi:
Sahte içki yüzünden hayati tehlike yaşayan mağdurlardan, Serkan Okansoy, "Ucuz olduğu için 2 yıldır kaçak rakı içtiğini" söylerken, yetkililer durumun çok tehlikeli bir boyuta geldiğini belirtti.
ABD’de 1920-1933 arasında uygulanan içki yasağı, kaçak içkiye altın çağını yaşatmıştı. Bu süreçte organize suç örgütleri güçlenmiş, uyuşturucu yaygınlaşmış, suç oranları yükselmişti. tarihiolaylar.com’da yayınlanan yazı, o günleri anlatıyor:
ABD'DE İÇKİ YASAĞI: İNEK TOPUKLU KAÇAKÇILAR
Prohibition era, bir diğer adıyla yasaklama dönemi, Amerika’da 1920 ile 1933 yılları arasında uygulanan içki yasağı dönemine verilen addır. Bu yasak çerçevesinde ülke çapında alkolün üretilmesi, satılması ve taşınması yasaklanmıştır.
Protestanların, Sosyal Demokratların ve Cumhuriyetçilerinin alkol karşıtı hareketlerinin yoğun olduğu zamanlardı. Tarihler 18 Aralık 1917’yi gösterdiğinde ABD Senatosu On Sekizinci Anayasa değişikliğiyle alkolün yasaklanmasını teklif etti. Alkole resmen sosyal bir savaş açılmıştı. Bu teklif 36 eyalet tarafından onaylandı ve 16 Ocak 1919’da teklif tasdik edildi. 17 Ocak 1920’de de yürürlüğe girdi ve ülke kuru dönemine başladı.
Alkolü yasaklayan bir yasa çıkarmak, alkolü fiilen durdurmaya yetmedi. Bunun en büyük nedeni ise Amerika’nın o dönemler ülkenin her yerini denetleyecek gücünün olmamasıydı. Bu açık organize suç teşkilatlarına gün doğurdu. Dutch Schultz, Al Capone ile Lucky Luciano gibi gangsterler, ülke çapındaki alkol satışı yapan teşkilatlara yasadışı içki tedarik ederek hatırı sayılır servetler yaptılar. Alkol ithalatı da talebi karşılamıyordu bunun üzerine gizlice üretim de yapılmaya başlanıldı. Bu dönemde yasadışı organize teşkilatlar tarafından çok inovatif teknikler geliştirildi. Bunlardan bir tanesi inek topuklarıydı. Kösele ayakkabılarının altlarına bağladıkları inek topuklarıyla alkol sakladıkları ahırlarda ve gezindikleri yerlerde inek ayağı izi bırakarak kimliklerini ve varlıklarını gizlemeyi başardılar.
1922 yılında (yani yasaktan 2 yıl sonra), sadece New York şehrindeki yasadığı organize teşkilatlarının sayısı 5000 idi, bu sayı 5 yıl içerisinde 6 katına çıktı ve 1927 yılında bu teşkilatların sayısı 30000'e ulaştı hatta geçti. Büyük buhran döneminde ise işler iyice çığırından çıktı. Bir yandan ekonomik krizle savaşan ülke denetimleri iyice aksattı, krizi fırsata çeviren teşkilatlar da sayılarını iyice artırdı. Ülke çapında organize suç teşkilatı kurmak iyice popüler bir hal almıştı ve devlet bunun önüne geçemiyordu.
Günlerden 23 Mart 1933’dü, Başkan Franklin D. Roosevelt artık bu gidişata bir dur demek için geri adım attı ve belirli alkollü içeceklerin üretilmesi ve satılmasına izin veren bir yasa tasarısını imzaladı. Tabi ki bu da yeterli olmadı. Yasak olan içkilere talep devam etti. Organize suç teşkilatları hala yüklü paralar kazanıyordu. 5 Aralık 1933 günü On Sekizinci Anayasa Değişikliğinin çok büyük bir hata olduğuna karar veren Amerika Birleşik Devleti, Yirmi Birinci Anayasa Değişikliğini imzalayarak On Sekizinci Anayasa Değişikliğini yürürlükten kaldırdı ve içki yasağı dönemi son buldu.
ABD'DE ALKOL YASAĞININ SONUÇLARI
* Alkolü yasaklamak alkolün pahalı bir şekilde satılmasına imkan kıldı ve bu da Amerika'da günümüzdeki mafya babası anlayışının oluşumunu sağladı.
* Yasak içki satımıyla başlayan teşkilatlardan mafya babasına dönüşenler ürün yelpazelerini genişlettiler ve esrar gibi bağımlılık yapan diğer ürünleri de el altından satmaya başladılar.
* Ülkedeki ağır ve ciddi suç oranı tüm suçların %13'üne ulaştı.
* Genel suç sayısı yasağın daha ilk yılında %24 arttı.