A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2012 10:17
Rüşvet aldığı iddia edilen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile bu davayla birleştirilen ve rüşvet vermekle suçlanan 15 sanık hakkındaki karar yarın açıklanacak.
Yüce Divan'ın, tarihinde ilk kez bir yüksek yargı mensubunu yargıladığı davada sona gelindi.
Anayasa Mahkemesi heyetinin Yüce Divan olarak görev yapacağı ve ceza davası prosedürü izlenen davanın karar duruşması yarın görülecek.;
Duruşmada, Hasan Erdoğan ile diğer sanıklar Necdet Okçu, Yavuz Çay, Hüseyin Uysal, Murat Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Abdullah Pehlivan, Resul Dalkıran, İlhan Balcı, Serkan Tığlıoğlu, Çamur Ali Kopuz, Baki Bedir, Abdullah Çınar, İlhan Parseker, Murat Akbaş ve Orkun Osman Bilgivar hakkındaki karar açıklanacak.
İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki bir davanın sonucunu Yargıtay aşamasında etkilemek için rüşvet verdiği iddia edilen aralarında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da bulunduğu kişiler hakkında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Hasan Erdoğan hakkındaki soruşturma ise suç tarihinde görevi başında bulunması nedeniyle Yargıtayca yürütülmüş, Yargıtay Başkanlar Kurulu, Erdoğan'ın Yüce Divan'da yargılanmasına karar vermişti.
Yüce Divan heyeti, Erdoğan'ın yargılandığı davayla aynı soruşturma kapsamında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde rüşvet suçundan yargılanan, aralarında Yalçıntaş'ın da bulunduğu 15 sanık hakkındaki davayı rüşvet suçu yönünden birleştirmişti.
Savcılık 6 sanık için beraat istedi
Savcılığın esas hakkındaki mütalaasında, rüşvet verdikleri iddia edilen, sanıklar Çınar, Parseker, Bilgivar, Çay, İlhan Balcı ve Tığlıoğlu'nun kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatleri istendi.
Savcılık, Hasan Erdoğan'ın rüşvet alma, diğer sanıklar Okçu, Uysal, Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Pehlivan, Dalkıran, Kopuz, Bedir, Akbaş'ın da rüşvet verme suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) rüşvet suçunu düzenleyen 252. maddesinin 1. fıkrası gereğince 4 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.
Erdoğan'ın ise yargı mensubu olması nedeniyle cezanın artırılmasını öngören TCK'nın 252. maddesinin 7. fıkrası gereğince, 5 yıl 4 aydan 18 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Sanık savunmaları
Hasan Erdoğan, esas hakkındaki savunmasında, iddia makamının hukuk kuralları çerçevesinde delillerle gerçeği ortaya çıkarmak zorunda olduğunu belirterek, bu davadaki delilleri hukuk dışı olarak nitelemişti.
Haksız ve yersiz suçlamalar yapıldığını öne süren Erdoğan, “Yıllarca yüksek yargı başkanlığı yapmış bir kimsenin, bir avukattan hem de kaldırıma oturarak sokak ortasında aldığı paraları herkese göstererek cebine koyması gibi bir şey olabilir mi? Poşet içinde alınan bir şeyi poşetle götürmek varken sokak ortasında teşhir etmek akıl dışı” sözleriyle kendisini savunmuştu.
Sanık İTO Başkanı Yalçıntaş da rüşvet vermediğini, verilmesine aracılık etmediğini belirterek, “Sayın savcı, alınmasın ama, hiçbir somut delil olmadan, 4 telefon konuşmam nedeniyle sadece yorumla ve peşin kabullerle cezalandırılmamı istiyor” ifadelerini kullanmıştı.
Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını iddia ederek, beraatlerini istemişti.