"YSK’yı göreve davet ediyoruz"

YENİDEN SAYIMA İTİRAZIMIZ OLMADI

“Oyların yeniden sayılmasına yönelik hiçbir itirazımız olmadı. Varsa bir delilin, belgeni koyarsın ve bunun da gereği yapılır. Bizim de itirazlarımız oldu. Belgeleri ekledik, itirazlarımızı yaptık. YSK, sandık ve seçim güvenliğini bozar bir sürecin içine girmiştir. Asıl tehlike buradadır. ‘38 ilçede yeniden sayım yapacağız’ dediler. AK Parti’nin sayın genel başkan yardımcısının söylediği gerekçe, ‘Bir gariplik olduğunu hissettiği gerekçesiyle oyların yeniden sayılmasını istiyoruz’ diyor. Bir kişi bırakın yargıç olmayı, vicdan sahibi olan herhangi bir kişi bunu söyleyebilir mi? YSK’nın da yasalara ve kanunlara uygun karar alması lazım. Bizim beklentimiz budur. Özellikle YSK’da görev yapan yargıçlara seslenmek istiyorum. Sizin bağımsızlığınız ve tarafsızlığınız çok önemlidir. Eğer siz dışarıdan gelen telkinlere göre karar verirseniz, siyasi otoritenin, gücün emrinde görev üstlenirseniz sizin yargıçlığınız sadece Türkiye’de değil bütün dünyada tartışılmış olur.

TUTANAKLAR DEMOKRASİNİN TAPUSU

Sayın Sadi Güven’in yaptığı bir açıklama var. Diyor ki, ‘Fiziki tedbirlerin ötesinde seçimin kendi güvenliğiyle ilgili tedbirleri de aldık. Vatandaş tüm sandıkların ıslak imzalı cetvelini görebilecek. Seçimin en önemli güvenlik kodlarından birisi bu’. Islak imzalı tutanaklarda hâkimlerin, AK Partili, MHP’li kardeşlerimizin imzası var, İYİ Partili, CHP’lilerin, Saadetlilerin imzası var. Eğer bu ıslak imzalı tutanaklar seçimin ve demokrasinin tapusu ise bizim de tek güvendiğimiz bu.

SEÇİM ATMOSFERİNDEN ÇIKILMASINI İSTİYORUZ

Benim YSK’nın saygıdeğer yargıçlarından istediğim; ıslak imzalı tutanakların tamamını önünüze koyacaksınız, elinizi vicdanınıza koyacaksınız ve oturup karar vereceksiniz. Olay artık bir büyükşehir belediye başkanı seçilip seçilmeme olayı olmanın ötesine taştı. Bu bir demokrasi olayıdır. Ya demokrasiden yana tavır alınacak veya demokrasi yargıçlar eliyle katledilecektir.
En son bugün (dün) saat 08.54 itibarıyla YSK verilerine göre 15 bin 722 oy ile İmamoğlu yine İstanbul Büyükşehir Belediye Bakanı seçilmiş vaziyette. Biz ekonomide bu kadar büyük kırılmaların yaşandığı, içte ve dışarıda büyük sorunların yaşandığı Türkiye’nin seçim atmosferinden çıkmasını istiyoruz. Bu seçim atmosferinden çıkaracak olan da YSK’dır. Kendilerini de göreve davet ediyoruz.” m Gamze KOLCU/ANKARA

‘DÜŞMAN DEĞİLİZ’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ortak basın toplantısında şu mesajları verdi: “Sayın Cumhurbaşkanı’na buradan bir uyarıda bulunmak isterim, kendisine ‘Muhtar olmaz’ denilmişti, bu millet kendisini muhtar değil başbakan seçti. Başbakanlık yetmedi döndü ‘Cumhurbaşkanı olacağım’ dedi, bu millet kendisini Cumhurbaşkanı seçti. Hepsi bu sandıktan çıktı. Sonra Cumhurbaşkanlığı yetmedi, kendisini başkan seçti, bu sandıktan çıktı. Milli iradeye saygısızlığı bu gazi ve aziz millet affetmez. Nasıl affetmez? Sandıkta cezasını vererek affetmez. Sayın Erdoğan, bugün itibarıyla İstanbul’dan çıkan sandık sonuçlarını kabul etmemekle milli iradeye, milletin iradesine ihanet etmektedir. Sayın Erdoğan’a bir uyarım, çağrım daha var. Kibir abidesi olan teşkilatlarınız, gönlünü gökyüzüne çıkarmış arkadaşlarınız bedel ödeme korkusuyla çok heyecanlı görünüyor. Bu heyecanlı arkadaşlarınıza lütfen gem vurun. Türkiye eğer tersine bir durumla karşılaşırsa demokrasi perdesini kapatır. YSK hâkimlerine sesleniyorum, torunlarınızın ve çocuklarınızın yüzüne bakabilir halde olun. Sayın İmamoğlu’nun 15 bin küsur oyunu beğenmemek gibi bir hak, hiç kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir. Seçim sonuçlarına herkes saygı göstermek zorundadır. Bu memleket hepimizinse, Sayın Erdoğan da bu memleketin Cumhurbaşkanı’ysa, biz de düşman kuvvetler değiliz.”

‘SİYASİ OTORİTE YARGININ ÜZERİNE BASKI KURMASIN’

“Bu süreçte en önemli nokta, Adalet ve İçişleri bakanlarının ellerinin seçim çuvallarında olmasıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti’nin Genel Başkanı, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı oturup gizli bir toplantı yapıyorlar. Eğer seçimle ilgili bir toplantı ise bu yaptığınız suç. Neden eskiden Ulaştırma, İçişleri ve Adalet bakanları seçimden önce istifa ederdi? Siyasi otorite yargının üzerine baskı kurmasın diye. Şimdi her türlü baskıyı kuruyorlar.”