A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2009 00:56
Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yönetmen Ali Taygun vefat etti. Bir süredir akciğer kanseri tedavisi gören Taygun, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
12 Eylül döneminde tiyatrodan uzaklaştırılan Ali Taygun, Barış Derneği davasında yargılanmıştı. Taygun'un cenazesi, 21 Aralık pazartesi günü Şehir Tiyatroları Fatih Reşat Nuri Güntekin Sahnesinde düzenlenecek törenin ardından Teşvikiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verilecek.
ÖRGÜTE KİMİN SOKTUĞUNU İTİRAF ETTİ
12 Eylül Darbesinde tiyatrodan uzaklaştırılan Ali Taygun, 1982 yılının Mayıs'ında açılan Barış Derneği Davası'nda Büyükelçi Mahmut Dikerdem, Eski Baro Başkanı Orhan Apaydın, Ressam Orhan Taylan, Dr. Erdal Atabek, Gazeteci Ali Sirmen, Dr. Gencay Şaylan, Şair-yazar Ataol Behramoğlu ve Eski İstanbul Belediye Başkanı Reha İsvan, Aziz Nesin, Rutkay Aziz, Genco Erkal, Jülide Gülizar, Tarık Akan, Vedat Türkali, Ertuğrul Günay ve Halit Çelenk gibi isimlerle birlikte 30 yıl hapis cezası istemiyle yargılandı. SENİ ÖRGÜTE KİM SOKTU Ali Taygun'un Barış Derneği Davası'nda yaptığı savunma, Oğuz Güven'in Zordur Zorda Gülmek adlı kitabında (Güncel yayıncılık - 2008 3. Baskı) şöyle anlatılıyor: "Dinleyici sıraları tıklım tıklım. Hakim, sanık olarak önüne getirilen herkesi suçlu bulmakla tanınan Atilla Ülkü. Hakim Ülkü’nün bir saplantısı var. Saplantısı da şu : “Bu Barış Derneği’nin arkasında bir örgüt var. Ve bu örgütün arkasında da Sovyetler Birliği var. “ Ülkü, tüm sanıklara aynı soruyu soruyor: “Seni örgüte kim soktu ve kimin telkinleriyle bu örgüte girdin.” Sanıklar da genellikle, “Kimsenin telkiniyle girmedim. Barışı savunduğum, savaşa karşı olduğum için bu derneğe girdim “ diye yanıtlıyor bu soruyu. Savunma sırası sanatçı Ali Taygun’a gelmişti. Hakim Atilla Ülkü sorusunu tekrarladı: “Sen Barış Derneği üyesiymişsin. Bu komünist bir örgüttür. Seni bu örgüte kim soktu?” Ali Taygun, şöyle bir salona bakındı ve “Evet, şimdi huzurunuzda bugüne kadar söylemediğim bir şeyi itiraf edeceğim” dedi. Salonda herkes şaşkın birbirine baktı. Tüm sesler kesildi. Taygun devam etti: “Beni Barış Derneği’ne girmeye ikna değil, icbar (mecbur) ettiler. Beni bu derneğe üye olmaya icbar eden kişi de şu anda salonda,” Herkes nefesini tutmuştu. Salonda sivrisinek uçsa, jet geçiyor sanılacak kadar bir sessizlik hakimdi. Avukatlar da, izleyiciler de merakla bekliyordu. Hakim Ülkü, biraz daha öne doğru eğildi, kulaklarını dikti. İçten içe, “işte nihayet buldum” sevincini taşıyordu. Taygun, kolunu uzatıp salonun ortasında bir yeri işaret etti. Sözlerini kararlı bir şeklide sürdürdü: “İşte şurada. Beni bu örgüte üye olmaya zorlayan kişi şurada oturuyor.” Hakim Ülkü de dahil, herkes salonun orta yerinde dikkat kesilmişti. Salonun orta yerindekiler birbirlerine bakıyordu şaşkınlıkla. Ali Taygun devam etti: “Orada oturan kişinin adı Ceren.Yaşı da sekiz. Benim kızım. Yeni bir savaş çıkmasın, savaşlarda kavrulmayalım diye beni bu derneğe üye olmaya mecbur tutan kişi işte o. “ Atilla Ülkü’nün suratı allak bullak olmuştu. Sinirli bir sesle “Yaz kızım” diye katibe seslendi: “Beni örgüte kızım Ceren soktu.”
|
Ali Taygun, 1943 yılında İstanbul'da doğdu. Robert Koleji bitirdikten sonra aynı okulun yüksek bölümünü (İngiliz Dil ve Edebiyatı) tamamlayan sanatçı, 1969 yılında ABD'de Yale Üniversitesinden tiyatro yönetmenliği dalında “Master of Fine Arts” derecesiyle mezun oldu.
Eğitiminin ardından bir süre Kent Oyuncuları kadrosunda çalışan Taygun, 1974'te Şehir Tiyatrolarına girdi. Taygun, Ankara Birlik Sahnesi, Ankara Çağdaş Sahne, Ankara Devlet Tiyatrosu ve Ankara Devlet Operasında oyunlar sahneledi.
12 Eylül döneminde “Barış Davası” nedeniyle gözaltına alınan ve tutuklanan sanatçı, 1989 yılında hakkındaki tüm davalardan beraat etti.
Aynı yıl Helsinki Watch adlı kuruluş tarafından onurlandırılan dünyanın önde gelen 10 insan hakları gözlemcisi arasında yer alan Taygun, Danimarka'daki PL Vakfının ödülünü Amnesty International ile paylaştı.
Yargılandığı suçlardan aklanmasının ardından Şehir Tiyatrolarına dönen ve 1993'ten bu yana TV yapımcılığı da yapan Taygun, başta Shakespeare olmak üzere İngilizce'den birçok oyun çevirdi, uyarlamalar yaptı ve “Masal Bahçesi” adlı bir oyun yazdı.
Sanatçının 1977'den bu yana birçok gazete ve dergide tiyatro, seyirlik sanatlar, estetik, felsefe ve siyaset konularında yazı ve makaleleri yayınlandı.
1996 yılında Habitat açılışı için çok ses getiren “Lirik Tarih Gösterisi”'ni tasarlayıp gerçekleştiren Taygun, birçok sinema ve dizi filmde, tiyatro oyununda rol aldı.
Taygun, son olarak, İstanbul Şehir Tiyatrolarında yönetmen kadrosunda görevli ve aynı zamanda Kadir Has Üniversitesi'nde tiyatro dersleri vermekteydi.