Güncelleme Tarihi:
Kazanın 13 saat aralıksız otobüs kullanan şoförün uyaması, arka kapının önünün eşyalarla dolu olması gibi ihmaller sonucunda meydana geldiği iddia edildi.
Giresun'dan İstanbul'a giderken dün gece saat 21.45 sıralarında TEM yolunun Sakarya’nın Hendek İlçesi yakınlarında bariyerlere çarptıktan sonra alev alan otobüsteki 52 kişiden 14'ü diri diri yanarak can verdi, 31 kişi de yaralandı, 7 kişi ise yara almadan kurtuldu.
Faciaya, otobüsün ortasında bulunan arka kapının önüne çuvallar dolusu yük konulduğu için tahliye sırasında açılmamasının neden olduğu ortaya çıktı.
Giresun'un Alucra İlçesi'nden dün sabah çoğu İstanbul'da oturan 46 biletli yolcuyu alan Cemil Coşkun yönetimindeki 34 TZ 6106 plakalı otobüs, İstanbul'a gitmek üzere yola çıktı. İçinde çocuklarla birlikte 51 kişi bulunan otobüs dün akşam saat 21.45 sıralarında TEM yolunun Hendek yakınlarındaki Kalayık Mevkii'ne geldiğinde, iddiaya 13 saat aralıksız araç kullanan sürücü Cemil Coşkun uyukladı. Kontrolden çıkarak bariyerlere çarpan otobüsün sol ön tekeri patladı.
Yaklaşık 200 metre kadar jant üzerinde bariyerleri parçalayarak yol alan otobüs çıkan kıvılcımlarla alev aldı, ardından mazot deposu tutuştu. Bir anda alev topu arasında kalıp kalıp kendilerini cap pazarında bulan yolcular imdat çığlıkları atmaya başladı.
Otobüsün ortasında bulunan arka kapı boşluğu tıka basa eşya yığıldığı içil kulanılamayancı ön kapıya hücum eden yolcuların çoğu çıkamadı ve alevler arasında kaldı. Yolculardan 2'si çocuk 14'ünün diri diri yanarak can verdiği otübüste 31 kişi yaralı, 7 kişi ise yara almadan çıkmayı başardı.
VALİNİN AÇIKLAMASI
Sakarya Valisi Nuri Okutan’ın yaptığı açıklamada, içinde 52 kişi olduğu anlaşılan Öz Alucra Huzur Şirketi'ne ait Cemil Coşkun yönetimindeki 34 TZ 6106 plakalı yolcu otobüsü, dün saba Giresun’un Alucra İlçesi’nden hareket etmeden önce yolcular bagaj dolduğu için buraya sığmayan eşyalarını da otobüsün içine koydu. Arasında fındık, peynir tenekeleri ile yatak yargın gibi eşyanın bulunduğu çuvallar, otobüsün koridor ve acil durumlarda en rahat çıkış olan orta bölümdeki kapının bulunduğu boşluğa yerleştirildi.
Bu nedenle de kapı kullanılamaz duruma geldi. Özellikle otobüsün arka koltuklarında oturdukları için tek tahliye kapısı olan ön kapıya ulaşamayan yolcuların yanarak öldüğü olay öncesi, yolcuların orta kapının önüne eşya konulmasına tepki gösterdiği, ancak muavin ve şoförün bu uyarıya aldırmadığı belirtildi.
Otobüsün içine neredeyse bir kamyonete sığacak kadar eşya konulması nedeniyle yolcular, facianın yaşandığı Hendek’e gelene kadar molalarda sürekli olarak otobüse şoförün yanındaki ön kapıdan inip bindi.
KİMLİK TESPİTİNDE GÜÇLÜK ÇEKİLDİ
Kazadan hemen sonra demir yığını haline getirilen otobüste 1'i çocuk 13 kişinin cesedi çıkarıldı ve otopsi için İstanbul'a götürülürken bugün öğle saatlerinde yanan otobüste inceleme yapan jandarma kriminal ekipleri eşyalar arasında bir çocuğa ait olduğu tahmin edilen bir ceset daha buldu. Böylece faciada ölenlerin sayısı 14'e yükseldi.
Bu arada yanarak hayatlarını kaybedenlerin kimliklerinin tespitinde güçlük çekildi. Bugün öğlen saatlerinde Giresun’dan bir minibüs dolusu yolcu yakını Hendek’e geldi. Araçtan feryatlar içinde inen ve yakınlarından bilgi almaya çalışan kalabalık, ölenlerin kimliklerinin henüz tesbit edilemediğini öğrenince bu kez cesetlerin tesbit için götürüldüğü İstanbul Adli Tıp Kurumu’na hareket etti.
Ölen 14 kişiden 8'inin kimliği şöyle:
Nuran Kirazlı, Faruk Kirazlı, Ayşe Tekin, Ramazan Tekin, Fırat Tekin, İbrahim Hasbal, İpek Hasbal, Esra Hasbal.
Kazada yaralanan 31 kişi de şunlar:
Ali Sarıyer, Rabia Gökçe, Ertuğrul Duran, Ali Duran, Fatma Keskin, Ahmet Dindaroğlu, Duran Duran, Şehriban Alız, Seher Kiraz, Salih Karalı, Ayten Alız, Mücahit Alız, Cihat Alız, Nuriye Coşkun, Hüseyin Coşkun, Mustafa Koyun, Enver Bal, Fatma Keskin, Neslihan Keskin, Emine Keskin, Halit Emir Keskin, Esma Keskin, Tahir Köymen, Fatma Köymen, Neşe Köymen, Ferdener Koyun, Saniye Manlı, Sezer Tekler, Aydın Bostancı, Emre Çal Şimşek, Yunus Çal Şimşek.
ŞOFÖR UYUDU MU?
Bu arada kazadan yara almadan kurtulan otobüs şoförü Cemil Coşkun hala Hendek Jandarma Komutanlığı’nda gözaltında tutuluyor.
Otobüs firmanın bazı yetkilileri de Hendek’e gelirken, araçta iki şoför bulunduğunu iddia ettiler. Ancak yolcular ise ifadelerinde, otobüsü Girusun’dan facianın meydana geldiği Hendek’e kadar sürekli olarak Cemil Coşkun'un kullandığı, çocukları Emir ve Mesut'un da muavinlik yaptığını söyledi.
Firma yetkililerinin otobüste iki şoför bulunduğunu söylemesine karşın, yolcular Giresun’dan Hendek’e gelene kadar otobüsü tek şoförün kullandığını söyledi.
Bir jandarma yetkilisi ise, “Şoför uyuklayınca kaza meydana gelmiş” derken, yine bazı yolcular ise şoförün uyumadığını, ön lastik patlayınca otobüsün kontrolden çıktığını belirtti.
TANIKLAR: HERKES KURTULABİLİRDİ
Kazadan yaralı olarak kurtulan ve Hendek Devlet Hastanesi’nde tedavi edilen ve pencere camından inebilen 37 yaşındaki Ali Sarıyer, Giresun’da oturan babası Ali Sarıyer’i ziyarete gittiğini belirterek, “Otobüste 13 numaralı koltukta oturuyordum.
Koltuğun çevresi de çuvallarla doluydu. Muavini çağırıp şoförü uyarmasını söyedim. Dinlemediler. Zaten yol boyunca hep ön kapıyı kullanmak zorulda kaldık. Eğer orta kapının önüne çullar konulup iptal edilmeseydi belki kimse ölmezdi. Herkes bu kapıdan aşağıya inebilirdi” dedi.
Yine aynı hastanede tedavi gören Tahir Köymen adlı yolcu ise Almanya’ya gidecek yolcusunu uğurlamak için İstanbul’a gitmek amacıyla yola çıktığını belirtti. Köymen, “Panik sırasında çuvallar nedeniyle birçok kişi yerinden kalkamadı. Biz yumrukla camları kırmaya çalıştık, ancak başaramadık. Otobüs bariyerlere çarptıktan 1-2 dakika sonra bir patlama oldu.
Her yeri alevler kapladı. Ben orta koltuklardaydım. Ayağım ve kalçam yandı. Ön taraftakilerin yardımıyla dışarıya çıkabildim” diye konuştu.
İLGİLİ HABERLER