Yokum demek mesuliyet anlayışımızla bağdaşmaz

Çiller, Yeniköy'deki yalısında DP Genel Başkan Yardımcıları Turan Güven, Necati Yönder, Harun Akın, Nevzat Ceylan, Erdoğan Sezgin ile Genel İdari kurulu üyesi Mustafa Eraslan ve Melike Elitaş'ı kabul etti.Yaklaşık 2 saat süren görüşmede, Çiller'e alınan karar uyarınca parti adına “partiye geri dönmesi” yolundaki davet iletildi.

Türkiye'nin zor ve sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirten Çiller, “milletin değişik kesimlerinin büyük zorluklar içinde olduğu, gençlerin işsizlik sorunuyla karşı karşıya bulunduğu, köylünün önüne bir vizyon konmadığı, iş dünyasının önünü göremediği” bir dönemden geçildiğini öne sürdü. Toplumun her kesiminde bir umutsuzluk ve güvensizlik olduğunu ileri süren Çiller, şunları söyledi:�

“Böyle bir ortamda gözlerin 'Kırat'a çevirmesini çok doğru ve yerinde görüyorum. Kırat, her zaman ülkenin bütünlüğü ve birliğini teminatı olmuştur. Bugün de en büyük sorun ülkedeki kamplaşmadır. Her kesin çatışmaların ortasına itilmesidir. Böyle bir ortamda kıratın her kesin refahının, mutluluğunun teminatı olmasını son derece doğal karşılıyorum.”

KENETLENİN

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu'nun henüz 4,5 ay önce seçilmiş bir genel başkan olduğunu anımsatan Çiller, şunları kaydetti:

“Gençlerin önünü açalım diyorduk hep. Birlikte yola çıktık ve teşkilatlarımızı tanıyan, bilen, bu kaynaktan su içen bir evladımız ortaya çıktı. Netice itibariyle delegeler kongrede bunu onayladı. Bunun üzerinden sadece 4,5 ay geçti. Kırat'ın arkasında birlik en önemli meseledir. Türkiye'yi çözüme götürecek bu ruhtur. Yapılması gerekli olan bir olağanüstü kongre değil, bu genç genel başkanın ve yeni kadronun arkasında kenetlenip bu yola devam etmektir.”

Bunun yapılmasının sadece DP için değil, Türkiye için en büyük umut olduğunu ve milletin beklentisinin de bu yönde olduğunu savunan Tansu Çiller, “Henüz çok kısa bir yol gidilmiştir. Bu yolun sonunda hala bize ihtiyacın ve talebin ortaya çıkması durumunda elbette yokum demek, bunlara arkamızı çevirmek bugünkü mesuliyet anlayışımızla bağdaşmamaktadır” dedi.

“Kendisinin tekrar genel başkan olma gibi bir talebinin ve yönlendirmesinin olmadığını ve yarın da olmayacağını” ifade eden Çiller, parti tabanında, parti genelinde ve ülkede bu yönde bir ihtiyaç tespit edilmesi durumunda, kendisinin de bu tespiti yapması halinde bu çağrıya 'hayır' demenin mesuliyet anlayışıyla bağdaşmayacağını söyledi.

DP Genel Başkanı Soylu ve ekibinin zamana ve arkalarında kenetlenilmeye ihtiyaçları olduğunu kaydeden Çiller, “Onun için arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Onların yolunun açık olmasını diliyorum. Siyaset bir insan sevgisidir. Görülecektir ki, bu birlik ve beraberlik ruhu tekrar ülkenin umudu haline gelecektir. Beni en iyi anlayacağını düşündüğüm dava arkadaşlarımı hasretle selamlıyorum” diye konuştu.

Bir gazetecinin, “Yargı ve iktidar arasındaki gerilimi ve AK Parti'nin kapatılması davasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Çiller şunları söyledi:
“Son derece yanlış görüyorum. Ne parti kapatılması Türkiye'yi, demokrasiyi ileriye götürür. Ne de devleti temsil eden kurumların birbirine düşmeleri bugün Türkiye'yi düştüğü zorluklardan çıkarma yoludur. Bunun çatışmadan uzak ve devletin kurumlarını rahatsız etmeyecek ve ülkeyi puslu ve bir görüntüye sokmayacak bir ortamda idare edilebilir bir hale getirilmesinin tekrar işin başında olanların görevi olduğunu ifade etmek istiyorum.”

Çiller, açıklamasının ardından görüşme boyunca evinin önünde bekleyen DP Kayseri, Konya, Çorum, Yozgat, Amasya ve İstanbul il ve ilçe örgütü üyeleri ile de bir süre görüştü.

GİK ÜYESİ ERASLAN'IN AÇIKLAMASI

Görüşmeden sonra basına açıklama yapan GİK Üyesi Mustafa Eraslan, aile içi bir görüşme olduğunu ve Çiller'in birlik ve beraberlik mesajı verdiğini belirterek, partinin başına geçme konusunda ise Çiller'in “Bunun için erken olduğu, henüz milletin böyle bir talebinin bulunmadığı” görüşünü dile getirdiğini söyledi.
Eraslan, bu sözler karşısında üzüldüklerini, parti tabanının şiddetle Tansu Çiller'i istediğini savundu.

DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ceylan da Genel Başkan Süleyman Soylu'nun, parti tabandan gelen talebin Çiller'e iletilmesi için kendilerini görevlendirdiğini kaydetti. Soylu'nun, Türk siyaset tarihine geçecek bir davranışta bulunduğunu ifade eden Ceylan, Çiller'in kendilerine “sihirli formül” dediği birlik ve beraberlik formülünü sunduğunu, bunu uygulamaktan mutlu olacaklarını söyledi. Ceylan, Soylu ve Çiller'in birlik ve beraberlik içinde bu davayı ayağa kaldıracaklarını kaydetti.

Görüşme boyunca Çiller'in evinin önünde bekleyen partililerin, “ “Ana bizi öksüz bırakma”, “Çiller ya dönecek, ya dönecek”, “Ya Çiller'le aydınlığa ya da Çiller'siz ölüme” yazılı pankartlar taşıdıkları görüldü.