Yoksul kasabanın yüzleri

Güncelleme Tarihi:

Yoksul kasabanın yüzleri
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 1998 00:00

Haberin Devamı

Geçen yılın ocak ayında çok soğuk bir gün. Alabama'nın Wetumpka Kasabası'nda bir mucize gerçekleşmek üzere. Mucize ‘‘Grass Harp’’ adında bir film. Amerikalı ünlü yazar Truman Capote'un yaşam öyküsünü konu alan kısa bir romanın sinemaya uyarlaması. Bir filmin çekilmesinin mucize denilecek bir yanı olabilir mi? Truman Capote'un bu kısa romanını okuyan herkes, bu eserin filme çekilemeyeceğini söylemişti. Bu nedenle projenin gerçekleşmesi, bir mucize sayılıyor. Ünlü aktör Walter Matthau'nun 30 yaşındaki oğlu Charlie Matthau, bu filmin yönetmenliğini üstlendi. Walter Matthau, Jack Lemmon, Sissy Spacek, Mary Steenburgen, Piper Laurie, Nell Carter, Roddy McDowall, Charles Durning, Joe Don Baker elli figüran, kırk beş teknisyen ve bir sürü çiftlik hayvanıyla birlikte bu filmde rol aldı.

1834'te kurulan Wetumpka, yıllardan hemen hiç etkilenmemiş eski, sakin bir kasaba. ‘‘Grass Harp’’ isimli kitabı, kasabalılar kapıştılar. Romanda olaylar, Monreville kasabasında geçiyor ve Truman Capote'un akrabaları hâlâ bu kasabada yaşıyorlar. Ancak bu kasaba çok modern görünüşlü. Oysa film yapımcılarına 1940'lı yılların kasabası gerekliydi. Wetumpka'nın pek fazla değişmemiş olması, film seti olarak kullanılmasına yol açtı.

Walter Matthau, bu filmi oğlunun yönetmesinden çok memnun. Charlie Matthau'yu öve öve bitiremiyor. ‘‘Benim oğlum, kendi şansını yaratıyor’’ diyor. ‘‘Onu ne zaman görsem, boynuna sarılıp öpmek istiyorum. Charlie çocukken benim sekiz on filmimde rol aldı. Fakat oyunculuk onu sarmamıştı. Kendine bir kamera satın alıp, filmcilik okuluna gitti. Sonra da kendini yönetmen ilan etti.’’

Charlie Matthau, bu filme para bulabilmek için çok uğraşmıştı. Film şirketleri böylesine zor bir senaryo uğruna paralarını sokağa atmak istemiyorlardı. Genç adam, sonunda istediğini elde etti. Walter Matthau ve Jack Lemmon, sembolik bir ücretle bu filmde oynamayı kabul ettiler.

Jack Lemmon, Walter Mattahau ile başrolleri paylaşmayı kaçınılmaz bir olay olarak niteliyor. Billy Wilder, ‘‘Fortune Cookie’’ filminde iki oyuncuyu bir araya getirmişti. Bu beraberlik daha sonra altı filmde ve bir tiyatro oyununda devam etti. İki aktör, Malibu'da birbirleriyle komşular. Jack Lemmon, Charlie'nin çocukluk günlerini çok iyi anımsıyor. Bu film, Jack Lemmon için akrabaların yeniden buluşması niteliğini taşıyor.

Charlie Matthau, Truman Capote'yi her zaman ziyafet sofrasında oturan komik küçük adam olarak düşünmüş. Bir gün, Bette Midler ile konuşurken, ona en çok beğendiği kitabın adını sormuş. Bette Midler ‘‘The Grass Harp’’ deyince bu kitabı okumayı aklına koymuş. Kitabı okuyunca, onu filme çekmeye karar vermiş. Truman Capote'un avukatıyla görüşmüş ve çekimler için gerekli parayı bulur bulmaz işe koyulmayı kararlaştırmış.

Filmde olaylar şöyle gelişiyor: Albay Ernest Biggs'in evi kasabanın en güzel evidir. Albay Biggs, İkinci Dünya Savaşı'na, Kore ve Vietnam Savaşlarına katılmıştır. Şimdi ise kayak öğretmenliği yaparak geçimini sağlamaktadır. Sissy Spacek, kasabanın en zengin ve en kötü ruhlu kadını ve Nell Carter, Hintli olduğunu iddia eden aşçı rolünde çok başarılı. Filmin kalabalık bir oyuncu kadrosu var. Truman Capote'un yaşamından önemli bir kesiti gözler önüne seren filmin karakterlerinin her biri çok ilginç. Oyuncular, üstlendikleri rolleri başarıyla oynamak için büyük özveride bulundular.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!