Yoksul anneye sağlık hizmeti
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2010 10:41
Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ile imzaladığı protokol uyarınca, yeni doğum yapmış başkentli yoksul anne ve bebeklerine ücretsiz sağlık hizmeti veriyor.
Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ile imzaladığı protokol uyarınca, yeni doğum yapmış başkentli yoksul anne ve bebeklerine ücretsiz sağlık hizmeti veriyor.
Hastanenin Başhekimi Opr. Dr. Leyla Mollamahmutoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinden hasta kabul eden bir hastane olduklarını belirterek, bunların çoğunluğunun riskli gebelikler olduğunu söyledi.
Riskli gebelerin diğer hastalara göre daha uzun süre hastanede kaldığını anlatan Mollamahmutoğlu, hastaların sosyal durumlarının da kendilerini yakından ilgilendirdiğini dile getirdi.
Bebeğin yeni doğduğu süreçte sosyal sorunlarının daha fazla ortaya çıktığını bildiren Mollamahmutoğlu, “Ailesinde babanın işsiz olması söz konusu olabiliyor. Kocanın hapiste olması veya madde bağımlılığı olan bir eş, ekonomik olarak göstergeleri iyi olmayan, ev şartları sosyal yaşama müsait olmayan ailelerin hepsi sosyal vaka” dedi.
Yeni doğan bebeğin hastanedeki bakımının ardından evdeki bakımını da çok önemsediklerini belirten Mollamahmutoğlu, “hastanede verilen üst düzey hizmetin aileler tarafından bir anda çarçur edilebildiğini” kaydetti.
BAKAN KAVAF'TAN DESTEK
Hastane olarak bebeğin bakımı ve doğum sonrası annenin sosyal çevreyle olan iletişimi açısından hekim desteğinin tek başına yetersiz kaldığı kanaatine vardıklarını anlatan Mollamahmutoğlu, “Bu eksikliği tamamlamak bakımından neler yapabiliriz? Bunu oturup, konuştuk. Daha sonra da bu konuda hastaneyi aşan bir takım durumların da olabileceğini gördük. Yani bu hastaların evlerinde ziyaretlerinin de gerekeceğini, evlerinde onlara gerek sosyal, gerek psikolojik, gerekse medikal desteğin verilmesi gerektiğini düşünerek buradan yola çıktık” diye konuştu.
İlk olarak Çocuk ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ı ziyaret ettiklerini bildiren Mollamahmutoğlu, Bakan Kavaf'ın bu konuda çok duyarlılık gösterdiğini belirtti.
PİLOT BÖLGELER MAMAK VE ALTINDAĞ
Projeye ilişkin protokolün taraflar arasında 2 ay önce imzalandığını bildiren Mollamahmutoğlu, son bir aydır da projenin uygulandığını kaydetti.
Yardım yapılacak ailelerin nasıl belirlendiği hakkında da bilgi veren Mollamahmutoğlu, hastanelerine en fazla girişin Mamak ve Altındağ bölgelerinden yapıldığını bu yüzden söz konusu bölgeleri pilot bölge olarak tespit ettiklerini söyledi.
Bu bölgelerin aile sorunlarının en fazla yaşandığı bölgeler olduğuna da dikkati çeken Mollamahmutoğlu, yardım yapılacak anneler belirlenirken “annenin sosyal güvencesinin olmaması, eşin hapiste olması veya uzak bir yerde olması, yurt dışında olması ama aileye ekonomik olarak bir katkısının olmaması, eşin evi terk etmiş olması, ailenin çeşitli nedenlerle parçalanmış olması, evde özürlü çocuk olması ya da yatalak bir hastanın olması, evin sosyal şartlarının uygunsuzluğu” gibi hususları kriter olarak saptadıklarını ifade etti.
Proje kapsamında öncelikle bir hemşire ve sosyal hizmet uzmanının evleri ziyaret ettiğini kaydeden Mollamahmutoğlu, “Biz sosyal hizmetlerden, araba teminin de faydalanıyoruz. Onlardan bazen bir eleman alıp beraberce bu işi yükleniyoruz” dedi.
İhtiyaç sahibinin belirlenmesinin ardından bebeğin beslenmesiyle ilgili önerilerini ilettiklerini ifade eden Mollamahmutoğlu, annenin varsa gıda ihtiyacına ilişkin tespitlerini SHÇEK'e bildirdiklerini söyledi.
Hastane olarak gıda desteğinde bulunmadıklarına işaret eden Mollamahmutoğlu, “İlaç, mama ve bez ihtiyacı vardır. Bebeğin bu ihtiyacını hastane imkanları ve birtakım gönüllü kuruluşlarla iletişim halinde çözüyoruz” dedi.
Deterjan ve diğer maddelerin temininin öncelikli hedefi olduklarını ifade eden Mollamahmutoğlu, daha sonra SHÇEK vasıtasıyla bu kişilerin sosyal güvenceye kavuşturulması için çalıştıklarını söyledi.
HEDEF BİN ANNEYİ GEÇMEK
Şu ana kadar projeden yaklaşık 50 annenin yararlandığını bildiren Mollamahmutoğlu, doğum sonrasında anne ve bebekleri de 6 ay süreyle hastanedeki ilgili birimlerde takip ettiklerini dile getirdi.
Bu yardımının aile açısından maddi ve manevi çok büyük bir destek anlamına geldiğini kaydeden Mollamahmutoğlu, “Aile daha fazlasıyla güven duyuyor. Güven içerisinde bu bebeği büyütüyor. Yani bebeğiyle ilgili konularda çaresiz kalmıyor” dedi.
Mollamahmutoğlu, yıl sonuna kadar yardım alacak anne adayı sayısının bini geçeceği kanaatinde olduğunu söyledi.
Projeden yararlanan annelerden aldıkları tepkilerin çok olumlu olduğunu da dile getiren Mollamahmutoğlu, “Yoğun bir şekilde teşekkür alıyoruz bu konuda. Geri dönüşlerle ilgili ciddi bir anket çalışması da yapacağız. İkinci yatışlarımız da azalmaya doğru gidiyor. Eve gönderdiğimiz bebeklerin tekrar hasta olarak geri dönüşlerinde azalma söz konusu” diye konuştu.
Bireylerin sosyal ve medikal ihtiyaçlarının belirlenmesi için kurumlar arasında iş birliği yapılması gerektiğini kaydeden Mollamahmutoğlu, bu yüzden projenin medikal boyutunu kendilerinin üstlendiğini ifade etti.
Sosyo-ekonomik durumu kötü olan bazı ailelerde bebek için çok önemli olan anne sütü konusunun ihmal edildiğini tespit ettiklerini anlatan Mollamahmutoğlu, “Hem anne sütünün verilmesi bakımından meme bakımını biz temin ediyoruz hem de bu konudaki eğitimi veriyoruz. Bu çok önemli. Bu bağlamda bizler hem bu işin tedavi sürecini üstleniyoruz hem de meme vermenin daha uzun aylara yayılması için teşvik ediyoruz” dedi.
Annenin sağlıklı bir emzirmeye sahip olması için nasıl beslenmesi gerektiği konusunda diyetisyen desteği de sağladıklarını anlatan Mollamahmutoğlu, “Sosyal hizmetlerden sütünü, gıda maddelerinin teminini sağlıyoruz. Yani çok daha bilinçli, kalori hesaplı, daha işe yarayacak bir yardımın aileye girmesini sağlıyoruz” ifadesini kullandı.
“UYGULAMA HASTAYA GÜVEN VERİYOR”
Mollamahmutoğlu, evlere doktor göndermediklerini ancak SHÇEK vasıtasıyla anne adaylarının belli aralıklarla hastaneye gelmelerini sağladıklarını bildirdi.
Anne ile ilgili bütün işlemlerin hastanede yapıldığını belirten Mollamahmutoğlu, “İlaç gerekiyorsa biz onu temin ediyoruz. En basitinden memeyi sağıp da sütün saklanmasını temin ediyoruz. Memenin bakımı ile ilgili ilaç gerekiyorsa onları temin ediyoruz” dedi.
Tüm bu destekler için hiçbir ücret talep etmediklerini vurgulayan Mollamahmutoğlu, “Bunlar, doğum yapan anneye kesinlikle hastanemiz tarafından temin ediliyor. Bu tabii ki çok büyük bir güven ve moral destek oluşturuyor” ifadesini kullandı.
Yenidoğan polikliniğinde bebeklerin gelişimlerinin takip edildiğini de söyleyen Mollamahmutoğlu, kalça çıkığı takibi, beslenme önerileri, aşıların yapılmasını da kapsayan paket bir hizmet verdiklerini anlattı.
Mollamahmutoğlu, il geneline yaymayı hedefledikleri projeye, ilgili kuruluşların da maddi ve manevi destek vermesini arzu ettiklerini sözlerine ekledi.
Hastanenin Başhekimi Opr. Dr. Leyla Mollamahmutoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinden hasta kabul eden bir hastane olduklarını belirterek, bunların çoğunluğunun riskli gebelikler olduğunu söyledi.
Riskli gebelerin diğer hastalara göre daha uzun süre hastanede kaldığını anlatan Mollamahmutoğlu, hastaların sosyal durumlarının da kendilerini yakından ilgilendirdiğini dile getirdi.
Bebeğin yeni doğduğu süreçte sosyal sorunlarının daha fazla ortaya çıktığını bildiren Mollamahmutoğlu, “Ailesinde babanın işsiz olması söz konusu olabiliyor. Kocanın hapiste olması veya madde bağımlılığı olan bir eş, ekonomik olarak göstergeleri iyi olmayan, ev şartları sosyal yaşama müsait olmayan ailelerin hepsi sosyal vaka” dedi.
Yeni doğan bebeğin hastanedeki bakımının ardından evdeki bakımını da çok önemsediklerini belirten Mollamahmutoğlu, “hastanede verilen üst düzey hizmetin aileler tarafından bir anda çarçur edilebildiğini” kaydetti.
BAKAN KAVAF'TAN DESTEK
Hastane olarak bebeğin bakımı ve doğum sonrası annenin sosyal çevreyle olan iletişimi açısından hekim desteğinin tek başına yetersiz kaldığı kanaatine vardıklarını anlatan Mollamahmutoğlu, “Bu eksikliği tamamlamak bakımından neler yapabiliriz? Bunu oturup, konuştuk. Daha sonra da bu konuda hastaneyi aşan bir takım durumların da olabileceğini gördük. Yani bu hastaların evlerinde ziyaretlerinin de gerekeceğini, evlerinde onlara gerek sosyal, gerek psikolojik, gerekse medikal desteğin verilmesi gerektiğini düşünerek buradan yola çıktık” diye konuştu.
İlk olarak Çocuk ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ı ziyaret ettiklerini bildiren Mollamahmutoğlu, Bakan Kavaf'ın bu konuda çok duyarlılık gösterdiğini belirtti.
PİLOT BÖLGELER MAMAK VE ALTINDAĞ
Projeye ilişkin protokolün taraflar arasında 2 ay önce imzalandığını bildiren Mollamahmutoğlu, son bir aydır da projenin uygulandığını kaydetti.
Yardım yapılacak ailelerin nasıl belirlendiği hakkında da bilgi veren Mollamahmutoğlu, hastanelerine en fazla girişin Mamak ve Altındağ bölgelerinden yapıldığını bu yüzden söz konusu bölgeleri pilot bölge olarak tespit ettiklerini söyledi.
Bu bölgelerin aile sorunlarının en fazla yaşandığı bölgeler olduğuna da dikkati çeken Mollamahmutoğlu, yardım yapılacak anneler belirlenirken “annenin sosyal güvencesinin olmaması, eşin hapiste olması veya uzak bir yerde olması, yurt dışında olması ama aileye ekonomik olarak bir katkısının olmaması, eşin evi terk etmiş olması, ailenin çeşitli nedenlerle parçalanmış olması, evde özürlü çocuk olması ya da yatalak bir hastanın olması, evin sosyal şartlarının uygunsuzluğu” gibi hususları kriter olarak saptadıklarını ifade etti.
Proje kapsamında öncelikle bir hemşire ve sosyal hizmet uzmanının evleri ziyaret ettiğini kaydeden Mollamahmutoğlu, “Biz sosyal hizmetlerden, araba teminin de faydalanıyoruz. Onlardan bazen bir eleman alıp beraberce bu işi yükleniyoruz” dedi.
İhtiyaç sahibinin belirlenmesinin ardından bebeğin beslenmesiyle ilgili önerilerini ilettiklerini ifade eden Mollamahmutoğlu, annenin varsa gıda ihtiyacına ilişkin tespitlerini SHÇEK'e bildirdiklerini söyledi.
Hastane olarak gıda desteğinde bulunmadıklarına işaret eden Mollamahmutoğlu, “İlaç, mama ve bez ihtiyacı vardır. Bebeğin bu ihtiyacını hastane imkanları ve birtakım gönüllü kuruluşlarla iletişim halinde çözüyoruz” dedi.
Deterjan ve diğer maddelerin temininin öncelikli hedefi olduklarını ifade eden Mollamahmutoğlu, daha sonra SHÇEK vasıtasıyla bu kişilerin sosyal güvenceye kavuşturulması için çalıştıklarını söyledi.
HEDEF BİN ANNEYİ GEÇMEK
Şu ana kadar projeden yaklaşık 50 annenin yararlandığını bildiren Mollamahmutoğlu, doğum sonrasında anne ve bebekleri de 6 ay süreyle hastanedeki ilgili birimlerde takip ettiklerini dile getirdi.
Bu yardımının aile açısından maddi ve manevi çok büyük bir destek anlamına geldiğini kaydeden Mollamahmutoğlu, “Aile daha fazlasıyla güven duyuyor. Güven içerisinde bu bebeği büyütüyor. Yani bebeğiyle ilgili konularda çaresiz kalmıyor” dedi.
Mollamahmutoğlu, yıl sonuna kadar yardım alacak anne adayı sayısının bini geçeceği kanaatinde olduğunu söyledi.
Projeden yararlanan annelerden aldıkları tepkilerin çok olumlu olduğunu da dile getiren Mollamahmutoğlu, “Yoğun bir şekilde teşekkür alıyoruz bu konuda. Geri dönüşlerle ilgili ciddi bir anket çalışması da yapacağız. İkinci yatışlarımız da azalmaya doğru gidiyor. Eve gönderdiğimiz bebeklerin tekrar hasta olarak geri dönüşlerinde azalma söz konusu” diye konuştu.
Bireylerin sosyal ve medikal ihtiyaçlarının belirlenmesi için kurumlar arasında iş birliği yapılması gerektiğini kaydeden Mollamahmutoğlu, bu yüzden projenin medikal boyutunu kendilerinin üstlendiğini ifade etti.
Sosyo-ekonomik durumu kötü olan bazı ailelerde bebek için çok önemli olan anne sütü konusunun ihmal edildiğini tespit ettiklerini anlatan Mollamahmutoğlu, “Hem anne sütünün verilmesi bakımından meme bakımını biz temin ediyoruz hem de bu konudaki eğitimi veriyoruz. Bu çok önemli. Bu bağlamda bizler hem bu işin tedavi sürecini üstleniyoruz hem de meme vermenin daha uzun aylara yayılması için teşvik ediyoruz” dedi.
Annenin sağlıklı bir emzirmeye sahip olması için nasıl beslenmesi gerektiği konusunda diyetisyen desteği de sağladıklarını anlatan Mollamahmutoğlu, “Sosyal hizmetlerden sütünü, gıda maddelerinin teminini sağlıyoruz. Yani çok daha bilinçli, kalori hesaplı, daha işe yarayacak bir yardımın aileye girmesini sağlıyoruz” ifadesini kullandı.
“UYGULAMA HASTAYA GÜVEN VERİYOR”
Mollamahmutoğlu, evlere doktor göndermediklerini ancak SHÇEK vasıtasıyla anne adaylarının belli aralıklarla hastaneye gelmelerini sağladıklarını bildirdi.
Anne ile ilgili bütün işlemlerin hastanede yapıldığını belirten Mollamahmutoğlu, “İlaç gerekiyorsa biz onu temin ediyoruz. En basitinden memeyi sağıp da sütün saklanmasını temin ediyoruz. Memenin bakımı ile ilgili ilaç gerekiyorsa onları temin ediyoruz” dedi.
Tüm bu destekler için hiçbir ücret talep etmediklerini vurgulayan Mollamahmutoğlu, “Bunlar, doğum yapan anneye kesinlikle hastanemiz tarafından temin ediliyor. Bu tabii ki çok büyük bir güven ve moral destek oluşturuyor” ifadesini kullandı.
Yenidoğan polikliniğinde bebeklerin gelişimlerinin takip edildiğini de söyleyen Mollamahmutoğlu, kalça çıkığı takibi, beslenme önerileri, aşıların yapılmasını da kapsayan paket bir hizmet verdiklerini anlattı.
Mollamahmutoğlu, il geneline yaymayı hedefledikleri projeye, ilgili kuruluşların da maddi ve manevi destek vermesini arzu ettiklerini sözlerine ekledi.