Güncelleme Tarihi:
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın duruşmasına, İlgün ve Askeroğlu ile aynı davada “örgüt üyeleri” olarak yargılanan tutuksuz sanıklar Gülşen Kübranur Karaduman, Muhammed Akman, Mehmet Akyürek ve Selami İğrek katıldı.
Duruşmada, davaya müdahil olan YÖK'ün avukatları da hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Ali Ertuğrul Atakul, Mustafa Aykut ve Fehmi Bülent'in ifadelerinin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nce alındığını ve dava dosyasına eklendiğini söyledi.
Sanık Gülşen Kübranur Karaduman, mahkemedeki ifadesinde üzerine atılı “silahlı örgüt üyesi” suçlamasını kabul etmediğini belirterek, Nurullah İlgün'ün kendi evinde saklandığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, kaldığı evin kira kontratının, aynı köyden olmaları dolayısıyla Nurullah İlgün adına düzenlendiğini anlattı. Diğer sanıkları da İlgün'ün arkadaşı olmaları nedeniyle tanıdığını ifade eden Karaduman, İlgün'ün, Hrant Dink cinayetinin ardından, cinayeti işleyen O.S'ye yönelik olarak, “Çocuk meşhur oldu. Artık içeride de rahat ettirirler. Önü açık” diyerek, kendisinin de açıklamaları dolayısıyla YÖK Başkanı'na eylem yapacağını söylediğini kaydetti. Karaduman, bir soru üzerine, eylemden kastın, “protesto” olduğunu söyledi.
Duruşmada, olay tarihinde YÖK'te güvenlik görevlisi olarak çalışan Taner Hançer, Durmuş Akay ve Bülent Yasin Bal ile sanıklar İlgün ile Askeroğlu'nun Ankara'ya geldiklerinde kaldıkları otelin görevlisi Emrah Demirci de tanık olarak ifade verdi.
Nurullah İlgün'ün avukatı Hakan Koçak, müvekkilinin herhangi bir örgüt üyesi olmadığını ifade ederek, “Ortada ne terör örgütü ne de suç işlemek için kurulmuş bir örgüt mevcuttur. Spontane bir eylem söz konusudur. Planlı bir suikast değildir. Müvekkilim, YÖK'ün yerini dahi bilmemektedir. Örgüt eylemi olsa planları, programları yapılırdı. Kennedy suikastinde eylemciler 5-6 ay öncesinden hazırlık yapmaya başlamışlardır” diye konuştu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Karadeniz, “Anlatma avukat bey. Öğrenirler sonra...” dedi.
Bülent Askeroğlu'nun avukatı Neslihan Benlier de müvekkilinin eylemi engellemek için çaba sarf ettiğini, ancak başarılı olamadığını ifade ederek, müvekkilinin tahliyesine ve beraatine karar verilmesini istedi.
Mahkeme Başkanı Karadeniz, davada müşteki olan Ömer Saraç'ın duruşmaya zorla getirilerek ifade vermesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildiğini açıklayarak, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDE İSTENEN CEZALAR
Davanın iddianamesinde, sanık Nurullah İlgün hakkında “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”, “devletin iç güvenliğini ve kamu düzenini bozmak amacıyla Anayasa'yı ihlal”, “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet”, “adam öldürmeye teşebbüs”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “kamu görevlisinin görevini yapmasını engelleme” ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından cezalandırılması isteniyor.
Sanık Bülent Askeroğlu'nun ise “silahlı örgüt üyesi olmak”, “devletin iç güvenliğini ve kamu düzenini bozmak amacıyla Anayasa'yı ihlal”, “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet”, “adam öldürmeye teşebbüs” ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından cezalandırılması isteniyor.
İddianamede sanık Muhammet Akman'ın ise “silahlı örgüt üyesi olmak”, “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet” ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından, diğer sanıklar Selami İgrek, Mehmet Akyürek ve Gülşen Kübranur Karaduman'ın da “silahlı örgüt üyesi olmak” ve “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet” suçlarından hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.