Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2004 00:00
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve ÜAK başkanı Vildan Alptekin, YÖK Yasası’nda yapılacak herhangi bir değişikliğin siyasi iktidar tarafından değil yükseköğretimin üst kuruluşları tarafından yapılması gerekliğine işaret etti.Rektörler Komitesi ve Üniversitelerarası Kurul toplantıları YÖK'te yapıldı. Rektörler Komitesi sabah YÖK Başkanı Teziç, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) da öğleden sonra, dönem başkanlığını devralan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin'in başkanlığında toplandı. ÜAK toplantısının ardından Teziç ve Alptekin ortak basın toplantısı düzenledi.Teziç, ÜAK Başkanlığı'nın Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış'tan Alptekin'e geçtiğini belirterek, mevzuata göre ÜAK'ye rektörlerin üniversitelerin kuruluş yıllarına göre başkanlık yaptıklarını anımsattı. Alptekin ile uzun yıllara dayanan dostlukları bulunduğunu ifade eden Teziç, Alptekin'in büyük tecrübeye sahip olduğunu, bu nedenle üstlendiği görevi başarıyla yerine getireceğine ve uyumlu çalışacaklarına inandığını dile getirdi. Alptekin de Teziç'in bundan önce
Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü yaptığına işaret etti. Teziç ile kendisinin “yalı üniversitelerinin rektörlüklerini yürüttüklerini” belirten Alptekin, Teziç'in bir hukukçu olarak çalışmalarında daima önderlik ettiğini söyledi. YÖK ile ÜAK'ın yasal çerçevede birlik içinde çalışmalarını yürüteceklerini ifade eden Alptekin, tüm konularda bir bütün olarak çalışacaklarını belirtti. Alptekin, hem ülkenin geleceği, hem de ülke politikasıyla ilgili konularda görüşlerini bilimsel çerçevede dile getireceklerini kaydetti.ÜAK'de yeni bir yapılanmaya gittiklerini kaydeden Alptekin, komisyonların yeniden belirlendiğini anlattı. “HATALARI ANLADIK”Teziç ve Alptekin, bir gazetecinin sorusu üzerine yükseköğretim yasa taslağı ile ilgili görüşlerini dile getirdiler.Yükseköğretim Kanunu'nda bir değişiklik yapılacaksa bunu kendilerinin dile getirmesi gerektiğini kaydeden Teziç, şunları söyledi: “Bu konuda girişimin sadece ve sadece YÖK'ten olmasında isabet var. Yani konu, YÖK'ten hükümete bir öneri gittiği taktirde ele alınmalı ve gündeme gelmelidir. Bunun nedeni de şudur: Biz sorunlara akademik planda bakıyoruz, tercihlerimizi akademik planda ortaya koyuyoruz. Oysa hükümetlerin doğal olarak yaklaşımı akademik olmaktan çok siyasidir. Siyasi olduğu zaman da o noktada siyasi tercihlerin öne çıkması, üniversitelerin görüşlerine tahakküm etmesi, üniversitelerin görüşlerinden önde gelmesi bir sürtüşme ortamını da beraberinde getiriyor. Geçen sene bu deneyi yaşadık. İyi bir deney olmadı. Ama o deneyden birtakım sonuçlar çıkardık. O hataları bir daha yapmamanın neler olduğu gayet iyi anlaşılmış oluyor bugün için. Biz ihtiyaçlarımızı, nelerin değişmesini arzuluyorsak bunları günü geldiğinde hükümete sunarız. Ondan sonra siyasi irade onu parlamentoda görüşür, tartışır. Bizle görüşme ihtiyacını hissediyorsa o zaman görüşürüz. Ama ille bir değişiklik yapılacak diye masaya oturup karşılıklı uzlaşma zemini aramak sağlıklı bir çözüm olmadı, sonuç da vermedi. Bundan sonra da bu şekilde bir yol almaya teşebbüs etmek de galiba doğru olmayacak, isabetli olmayacak. Onu bugün sanırım siyasi iktidar da Yükseköğretim Kurulu da anlamış durumda. İzleyeceğimiz yolun sağlıklı olması sonucun da sağlıklı olmasına yol açacaktır. Bunları geçen seneden ortaya çıkan bir sonuç olarak ortaya koyma ihtiyacı hissediyorum.”“TARİH VERMEK DOĞRU DEĞİL” Bu konuların daima birbirine yaklaşılarak çözülebileceğini ifade eden Teziç, eğitim-öğretimle ilgili konularda “sürtüşme olmaması gerektiğini” vurguladı. “İlle hükümet istedi diye biz bir çalışma ortamına itilmemeliyiz” diyen Teziç, Batı ülkelerinde de üniversitelerden gelen talepler üzerine yasal düzenlemelerin gündeme geldiğini anlattı. Teziç, “Bu yol izlenirse, sanırım gelecekte yapılacak değişiklikler varsa, bunlar nelerse gündeme getiririz, ama şu aşamada bir tarih vererek yola çıkmayı uygun bulmuyorum. Yapılamayacak şeyleri söylemek doğru değil” diye konuştu.Teziç, şu anda akreditasyon, üniversitelerin mali sorunlarının çözümü ve araştırma fonlarına AB ülkelerinde olduğu gibi özel bir statü tanınması konusunda çalışmalarının sürdüğünü anlattı. Üniversitelerin gelir kaynaklarının araştırmalara yönlendirilmesinin önemli olduğunu kaydeden Teziç, “Bunun bir güvenceye bağlanması konusunda görüşmeler Maliye Bakanlığı ile devam ediyor” dedi. “ÇALIŞMALARIMIZI ÖNCE YÖK'E SUNARIZ” Alptekin de geçen dönemde yükseköğretim yasa çalışmaları sürecinde yaşanan gelişmelere değindi. Bu çalışmalarda görev aldığını ifade eden Alptekin, bu dönemde YÖK ile ÜAK arasında uzaklaşma veya çelişki olmadığını kaydetti. Yükseköğretim yasası hazırlama çalışmaları sırasında ÜAK'ın ve seçilen komisyonların bireysel veya gruplar halinde yasayla ilgili hükümetle görüşme yapma yetkisi olmadığına inandığını kaydeden Alptekin, “Etik olarak da bunun doğru olmadığına inanıyorum. Çünkü bu sürecin burada geçmesi gerektiğine inanıyorum” dedi. “ÇAĞDAŞ OLMAZSA TEPKİ GÖSTERİRİZ” Alptekin, bir yasa taslağı söz konusu olması halinde bunun YÖK Başkanı tarafından gerekli yerlere sunulması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:“Bizim öyle hükümet ile görüşmek veya karşılıklı oturarak tartışmak gibi bir politikamız yok, olamaz da zaten. Bu iş üniversitelerin işidir. Biz akademik konuları ele alırız, tartışırız. ÜAK'ın onayını aldıktan sonra da YÖK Başkanlığı'na sunarız.Biz, burada gerekli olan, ideal olan şeyi hazırlar götürürüz. Ama siyasi irade eğer bizim çağdaş bulduğumuz ölçülerimizin dışına çıkan bir uygulama ve değişikliğe başvurursa, buna da tabii ki müdahale edip, tepkimizi gösteririz. Çünkü yükseköğretim bizim işimiz. Onun yasal boyutu ve siyasi süreci hükümeti ilgilendiriyor. Ülkemiz için iyi olmayacak değişiklik ve sonuçları kabullenmeyiz.” YENİ YÖK ÜYE ADAYI SEÇİLDİ Bu arada, Üniversitelerarası Kurul toplantısında, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürütmek için YÖK üyeliğinden istifa eden Prof. Dr. Tahsin Kesici'nin yerine üye adayı seçimi yapıldı. Kesici'nin yerine Galatasaray Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ethem Tolga aday olarak seçildi. Prof. Dr. Tolga'nın üyeliği Cumhurbaşkanı'nın onayıyla kesinleşecek.
button