Güncelleme Tarihi:
ÃœNÄ°VERSÄ°TEYE GÄ°RÄ°Åž SINAVLARI
TaÅŸhan’da yüzük aldıktan sonra basın mensuplarının üniversiteye giriÅŸ sınavlarıyla ilgili sorularını yanıtlayan YÖK BaÅŸkanı Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan ÅŸunları söyledi:Â
"Bugünlerde üniversite giriş sistemiyle uğraşıyoruz. Yeni bir sistem ortaya koyduk. İki ayaklı sınav yapılıyor. Birinci ayakta müfredatla ilgili şeyler soruluyor. Liselerde öğrendikleriyle ilgili. İkinci ayakta alanla ilgili sorular var. İlk sınavda bazı şanssızlıklar oldu. Bugünlerde onla uğraşıyoruz. İkinci ayaktaki en büyük değişiklik, soru kağıtlarına şahsın bilgileriyle kimlik bilgileriyle bağının kesilmesi olacak. Öğrenci, sınava girmeden önce hangi sorunun hazırlandığını bilmeyecek. Sınıfa girdiğinde öğrenecek. En çok şikayet edilen konu da oydu. ’Kime ne verileceğini biliyordunuz, cevaplarını da bilirsiniz? Belki değişmesi mümkün olabilir’ şüphesinden bahsediliyordu. Öyle bir şey sözkonusu değil. Ama yine de insanları rahatlatabilmek için böyle bir pratik yola gidildi. Böyle resim, kimlik bilgisi gibi bilgiler soru kağıdında yer almayacak. Öğrenciler sınıflara girdiklerinde hangi soru kağıdının geldiğini öğrenecek. Daha önceden kimsenin bilgisi olmayacak."
KONTENJAN FAZLA ARTMAYACAKÂ
Üniversitelerin kontenjanlarını tekrar gözden geçirdikleri, bu yıl çok fazla artış olmayacağını belirten Başkan Prof. Dr. Özcan şöyle dedi:
"Geçen seneden küçük bir artış olacak. Daha önceki yıllarda bayağı artırdık, doyum noktasına geldi. Bundan sonra fazla atıracağımızı düşünmüyoruz. Bizim için öncelikli tıp, mühendisilik dalları çok önemli. Onlarda kontenjanları fazla tutmak istiyoruz. Tıp’a fazla öğrenci çekebilmek için İngilizce bölümleri olmasını istiyoruz, eğitimleri Türkçe ve İngilizce olsun istiyoruz."
’22 BİN ÖĞRENCİ GELİYOR, 50 BİN ÖĞRENCİ GİDİYOR’
YÖK olarak üzerinde çalıştıkları bir diğer önemli konunun ise yurt dşından öğrenci getirilmesi olacağına işaret eden Prof. Dr. Özcan, "Yabancı öğrenci getirmekle uğraşıyoruz. Öncelikli problemimiz bu. Ülkemizde 22 bin tane yabancı öğrenci var. Bizim yolladığımız öğrenci sayısı 50 bin. Biz o farkı kapatmak, artıya geçmek istiyoruz. Gönderdiğimizden fazlasını çekmek istiyoruz" diye konuştu.
’SAĞLIKTA YENİ MODEL SUNMAMIZ LAZIM’
Üniversite hastaneleriyle bugüne kadar yeterince ilgilenilmediğini, şimdi bunu telafi için çalışmalar yaptıklarını anlatan Prof.Dr. Özcan, bu konuda şunları söyledi:
"Bazı hastaneler çok iyi iş yapıyor. Sağlık Bakanımızla hastanelerin profesyonel idareciler tarafından yönetilmesi konusunda prensip anlaşmasına vardık. Kendisi de Sağlık Bakanlığına ait hastanelerde de profesyonel yöneticilerle işi götürmek istiyor. Biz de sayın bakanın fikrini benimsedik. Uygulama yurt dışında da aynı. Zaten YÖK olarak sağlık sektöründe üniversiteleri ilgilendiren kısmıyla ilgili model sunmamız lazım. Maalesef bunu sunamadık. Sağlık Bakanlığı hastanelerine getirilen yenilikler bizi de hızlandırdı. 3-4 ay içerisinde çalışabilir bir model üzerinde anlaşabileceğimizi zannediyoruz. Hastaneleri paylaşıyoruz. Ortak kullanım diye protokol imzalandı. Bizim hastaneler yetişmediği yerde sağlık bakanlığı hastanelerini kullanıyoruz. O da oturursa yurt dışında başarılı uygulanan modele biz de sahip olmuş olacağız. Kaynakların da ekonomik kullanılmasını gerçekleştirmiş olacağız."
EŞİNE KÜPELERİNE UYGUN YÜZÜK ARADI
ATATÜRK Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ’Avrasya İpekyolu Üniversiteler Kongresi’ne katılmak için Erzurum’a gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, eşi Kıvılcım Özcan’ın oltu taşı küpelerine uygun oltu taşı yüzük aradı.
Yusuf Ziya Özcan, bugün Erzurum’a gelir gelmez, ayağının tozu ile oltu taşı ürünlerin satıldığı tarihi Taşhan’a gitti. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’la birlikte çarşıyı gezen Prof. Dr. Ziya Özcan, daha önceki gelişinde Rektör Prof. Dr. Koçak’ın, eşi Kıvılcım Özcan’a hediye ettiği oltu taşı küpeye yüzük aradı. Küpenin fotoğraflarını cep telefonuna çeken Prof. Dr. Özcan, alacağı yüzüğü küpe fotolarına bakarak seçti. Eşi Kıvılcım Özcan’a 50 liraya oltu taşı işlemeli gümüş yüzük alan Prof. Dr. Özcan, "Daha önce geldiğimde Rektör bey (Prof. Dr. Hikmet Koçak), eşime verilmek üzere küpe hediye etmişti. Küpeler şekil itibariyle görmediğimiz şeylerdi. Hanım beğendi ve onun yüzüğünü istedi. Şimdi onu aradık. Çok güzel bir yüzük aldık" dedi