Güncelleme Tarihi:
Özcan, “ÖSYM Başkanı'nın istifasını bekliyor muydunuz?” sorusunu “Bekliyorduk” diye yanıtladı. Özcan, Yarımağan'ın istifasına ilişkin basına daha önceden açıklamalarda bulunduğunu belirtti.
“ÖSYM Başkanı'nı dünkü görüşmeye siz mi davet ettiniz?” sorusu üzerine Özcan, sınavla ilgili görüşmek üzere Yarımağan'ı kendilerinin davet ettiğini söyledi.
Özcan, “Sınavlarla ilgili ne karar verdiniz?” sorusunu yanıtlarken, şu anda önlerindeki konunun ÖSYM'ye yeni başkan görevlendirmek olduğunu belirtti. Özcan, “Derhal vekaleten başkan atamayı düşünüyoruz. O vekaleten atanan başkanımızla birlikte, KPSS Eğitim Bilimleri testini tekrarlayacağız, ondan sonra bekleyen sıradaki 12 sınavımız var” diye konuştu.
Özcan, vekaleten atamanın en yakın zamanda yapılacağını bildirdi.
“Vekaleten atama kurum içinden mi olur?” sorusuna karşılık Özcan, “ÖSYM ile alakası olmayan fakat bu işlerle ilgilenen bir arkadaşımız olabilir” dedi.
ÖSYM'nin yapısıyla ilgili değişiklik öngören çalışmaların daha önce başladığını anımsatan Özcan, bu konuyla ilgili taslağın daha önce Milli Eğitim Bakanlığına sunulduğunu ancak yaşanan olaylardan dolayı yapılacak değişiklikler yüzünden bu konuyla ilgili taslağın geri çekileceğini belirtti.
Daha önceki taslak çalışma üzerinde değişiklik yapacaklarını anlatan Özcan, önceki değişikliklerin idari değişiklikleri içerdiğini söyledi.
Özcan, “Sınavların ikiye ayrılması şeklinde mi düşünüyorsunuz, kamu sınavlarını ayrı bir kurum yapsın, öğrencilerle ilgili sınavları başka bir kurum yapsın diye?” sorusu üzerine, “Onu ben düşünüyorum ama şimdi kurumun düşündüğü o değil. Kurumun düşündüğü, sene sonuna kadar önümüzdeki sınavları sağ salim yapmak, sonra da ÖSYM'ye iyi bir şekil kazandırmak. Başka hiçbir şey düşünmüyoruz” dedi.
“ÖSYM'nin yapısı tamamen değişecek mi?” sorusuna Özcan, “Yine ÖSYM gibi olur ama yeni yapıyı bugüne kadar gördüğümüz açıklar, yanlışlıklar, bu çerçevede neler varsa, örneğin bilgisayar sisteminin güvenliği, matbaada çalışan insanların güvenlik sorgulamalarının yapılarak gelmesi gibi hususlara dikkat edilerek yeni bir yapı oluşturacağız” yanıtını verdi.
Özcan, “ÖSYM'de başka görevden almalar olur mu?” sorusunu yanıtlarken de “Olabilir. Soruşturmanın selameti bakımından... Bize denetlemeden gelecek rapora bağlı. O raporda kimler hatalı, kusurlu görülüyorsa onların görevden alınması herhalde söz konusu olur” dedi.
“Sınav için soru hazırlayan komisyonla ilgili bir karar bekleniyor. O nasıl olacak?” sorusuna Özcan, “Şimdi onlarla hiç uğraşmıyoruz” yanıtını verdi.
“Eğitim bilimleri testinin sorularını kim hazırlayacak?” sorusu üzerine Özcan, “İşte vekil arkadaşımıza vereceğimiz ilk görev o olacak. Biz de
kendisine yardım ederiz” dedi.
İptal edilen KPSS Eğitim Bilimleri Testi'ne yeni başvuru almayacaklarını vurgulayan Özcan, eski başvuruların geçerli olacağını söyledi. Özcan, sınava gireceklerden yeniden sınav ücreti alınmayacağını, sınava herkesin daha önce belirlenen yerde gireceğini söyledi.
Özcan, “İstifasını sunmasının ardından Sayın Yarımağan ile görüştünüz mü?” sorusuna karşılık, “Hayır henüz görüşmedim. Telefon edeceğim” dedi. Özcan, Yarımağan'ın istifasını kabul ettiğini bildirdi.
“HİÇ KİMSE HOCAYA BİR ŞEY DİYEMEZ”
Özcan, bir başka soru üzerine YÖK Denetleme Kurulunun çalışmalarının iyi gittiğini ifade ederek, “İki tane rapor verdiler, bir tanesi ön rapordu, diğeri ara rapor. Son rapor verecekler” dedi.
Özcan, çalışmaların Devlet Denetleme Kurulu ile bazı konularda iş birliği yapılarak sürdürüldüğünü belirtti.
“Raporda, telekulak ile kalemle, kolyeyle sınava girdiklerine ilişkin iddialar yer alıyor mu? Bunları gerçekçi buluyor musunuz?” sorusuna Özcan, “Hayır, raporda öyle şeyler yok. Tahminlerden bahsetmiyor, somut şeyler var. O şeylere de inanmıyorum. Yok işte ÖSYM'nin karşısında ev kiralanmış... Kolye, kaleme inanıyorum, onlar kopya aleti olarak kullanılabilir. Onu bize savcılık söyleyecek” dedi.
“Sınav iptal edildi, hakkıyla başarılı olarak iyi bir puan almış aday mahkemeye başvursa kazanabilir mi?” sorusunu yanıtlarken Özcan, şunları söyledi:
“Bence kazanamaz. Bizi iptal kararını almamıza iten neden o sınavda daha önce görülmeyen düzensizliklerin olması. Eğer bir sınavdan sonra çan eğrisi dışında bir eğriye rastlıyorsan, o çok normal bir şeydir. Eğer beş kişi aynı sorulara doğru cevap veriyorsa ve yanlışları da aynıysa kesinlikle kopya vardır. 350 kişinin tüm sorulara doğru yanıt vermesi beklenecek şey değil. Daha önce hiç olmamış bu kadar insanın soruların tamamına cevap vermesi. Hele bunların bir kısmının çift olması hiç olacak şey değil.”
“KPSS'de yaşanan olaylardan dolayı ÖSYM Başkanı'nın sorumlu olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna Özcan, şu karşılığı verdi:
“Hayır. Şahsi olarak Sayın Yarımağan'ın bir sorunu değil. Yarımağan gerçekten çalışmış. 37 yıl sonra bazı şeyleri göremez duruma gelmiş olabilir. İşletmelerde körlük diye bir şey var. Çok çalışırsan artık işletmede ne olduğunu göremezsin. Öyle bir sorun olabilir. Çok kalınca artık neyin olup bittiğini çok görmez, çok dikkatini çekmez. Belki öyle bir şey oldu. Yoksa Sayın Yarımağan şahsi olarak herhalde tanıyabileceğiniz en doğru, en düzgün, en etik insanlardan bir tanesi. Hiç kimse Yarımağan'a bir şey diyemez. Sadece biz değil, Türkiye'de hiç kimse Yarımağan'ın şahsına, 'Yarımağan bu işlerden menfaat sağlıyor' gibi şeyler diyemez.”
“İÇERİDEN SIZDIRMA VAR MI?”
“İçeriden bir sızdırma olduğunu düşünüyor musunuz, öyle bir delil var mı?” sorusunu Özcan, “Şimdiye kadar yapılan denetlemenin çalışmasında ve savcılıkta o konuda bir şey çıkmadı. Bir bilgi gelmedi, rastlanmadı” yanıtını verdi.
ÖSYM Başkanlığına yapılacak vekaletin sene sonuna kadar süreceğini belirten Özcan, “O sırada biz de ÖSYM ile ilgili mevzuat çalışmalarını bitiririz. Yeni bir şekil olur. Geri çekeceğiz taslağı. Onu Meclis'in açılmasına denk gelecek şekilde sunmayı düşünüyoruz” dedi.
“ÖSYM'de nasıl bir değişiklik öngörülüyor?” sorusu üzerine Özcan, “Sadece bu tür şeylere, kaçaklara, sızıntılara izin vermeyecek bir mekanizma, güvenlik vurgusu fazla olan bir yapı olacak. Herkesin sorumluluğu sınırlı, hangi otorite nereye kadar erişecek, soruları görüp görmeyecek mi, cevaplara ulaşacak mı ulaşmayacak mı, orijinal kağıtlara kimler ulaşabilir gibi onların hepsi belirlenecek. Belli kimseler ancak belli bilgileri görebilecek. O bazlı bir çalışma düşünüyoruz” diye konuştu.