Yitik Mirasın Dönüş Öyküsü

Güncelleme Tarihi:

Yitik Mirasın Dönüş Öyküsü
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2003 02:06

Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ın (YKY) sponsorluğuyla yayımlanan ‘‘Yitik Mirasın Dönüş Öyküsü’’ adlı kitap, yurtdışına kaçırılan, iadesi sağlanmış veya halen iade işlemleri süren kültür varlıklarımızın tanıtıldığı kapsamlı bir araştırma.

Yıllardır sürmekte olan hukuki mücadeleler sonucu, 1461'inin geri alındığını anlatıyor. Bunların büyük bölümünü UNESCO tarafından Dünya Belleği kaydına alınan Boğazköy Hitit Tabletleri ve Yüzyılın Definesi olarak adlandırılan Elmalı Sikkeleri oluşturuyor. Paha biçilmez daha ne çok eserimizi, kimlere nasıl kaptırdığımızı anlatması açısından ibret verici bir çalışma; ancak bir yandan da onları nasıl bir bir geri alabildiğimizi gösterdiği için umut veriyor. Zaten kitabın amacı da bu: Kültürel varlıklarımız konusunda toplumsal bir bilinç oluşturmak. Bu sayfada okuyacaklarınız geri alabildiğimiz eserlerden bazıları ve hangilerini almak için hálá uğraştığımız üzerine...

BOĞAZKÖY TABLETLERİ

Geri toplamak 40 yıl sürdü

Boğazköy'de ilk kazılar, 1905'te, Müze-i Hümayun döneminde başladı, bugüne kadar 30-35 bin civarında Hitit çivi yazılı tablet bulundu. Bu, sayısal açıdan dünyanın en önemli koleksiyonu da sayılıyor. Tabletlerin yaklaşık 20 bini Anadolu Medeniyetleri, 10 bin kadarı İstanbul Arkeoloji, 599'u ise Çorum müzelerinde korunuyor. Başlangıçta Almanlar'la ortak yapılan kazı çalışmaları nedeniyle Almanya'da incelenen ve korunan eserlerin geri alınması için 2. Dünya Savaşı'nın bitiminden 1987'ye kadar uğraşmak gerekti. Sonunda 7 bin 500 civarında tablet iade edildi.

MERMER TANRIÇA BAŞI

Depoda kayboldu, Basel Müzesi'nde ortaya çıktı

O, 1964'te Efes'te gayet resmi bir kazıyla gün ışığına çıkarılmıştı. Ancak bir yıl geçmeden kazı deposunda olmadığı anlaşıldı. Onu kazı ekibinden Dr. Maria Aurenhammer, İsviçre'de Basel Eski Eserler Müzesi'nde buldu. Halen Efes Kazı Başkanı olan Prof. Fritz Krinzinger'in yaptığı görüşmeler sonucu iade edildi (1997). Erken Roma İmparatorluk çağına ve normal boydan küçük bir heykele ait. Klasik çağ heykeltıraşlığının bir örneği olarak büyük olasılıkla MS 1. yüzyılda yapılmış.

HERAKLES LAHTİ

Parçaları dört bir yandan toplandı

Perge'den, kaçak kazılarla parçalar halinde çalınan Herakles Lahti'nin yedi parçası yurtdışına kaçırılmak üzereyken İstanbul'da yakalanır. Kaçak kazıcıların geride bıraktığı lahtin kapak ve taban kısımları Antalya Müzesi'nin yaptığı kazıda bulunur. Ancak parçalar birleştiğinde hala eksik görülür. Parçalardan yan yüze ait olanı, ABD'de Paul Getty Müzesi'ne ait bir dergide yayımlanınca, dikkatli gözlere yakalanır. Profesör Jale İnan'ın incelemeleri ve uzun mücadelelerden sonra 1980'de geri alınır.

Antalya Müzesi'ndeki lahite ait diğer parçalar 1984'de şöyle ortaya çıkar: Düsseldorf'ta Henkel bünyesindeki Has Schwarzkopf firması, koleksiyonu için İtalyan bir satıcıdan, Prof. Horn Bostel'in gözetimi altında Roma kökenli iki mermer kabartma satın alır. 1997'de Antalya Müzesi'ni ziyaret eden Bostel, lahidin rölyefindeki eksik parçaların Schwarzkopf'un aldıkları olduğunu farkeder. Kültür Bakanlığı bu parçaların Perge Lahdi'ne ait olduğunu kanıtlar ve iki parça iade edilir. Lahit eksik parçalarına 28 Mayıs 1998'de kavuşur. Herakles Lahti üzerindeki kabartma bezemelerde Herakles'in 12 görevi sahneler halinde anlatılıyor. Lahtin dördüncü sahnesiyle figürlerden üçünün başları hálá eksik.

MARSYAS HEYKELİ

Çalanlar yakalandı, heykel ABD'de bulundu

Marsyas, Anadolu çobanlarının atası. Kavalı olağanüstü çalması, Apollon'la yaptığı müzik yarışmasını kazanmasıyla ünlü. Ancak Apollon Marsyas'ı bileklerinden bir ağaca astırıp derisini canlı canlı yüzdürmüş. Heykel Marsyas'ı bu sahnede gösteriyor. Manisa Sarıgöl'e bağlı Bağlıca köyünde 1987'de kaçak olarak çıkarılan bu heykel de yurtdışına kaçırılan eserlerden. Olaya adı karışanlar yargılandı ancak heykel ortada yoktu. Bakanlığın yaptığı araştırmalar sonucunda eserin iki Amerikalı'nın malı olarak Atlantis Antika Galerisi'nde bulunduğu saptandı. Sarıgöl Ceza Mahkemesi'nin davaya ilişkin dosyası ABD'ye gönderildi ve avukatların uğraşları sonucu heykel 14 Ağustos 1994 günü Türkiye'ye iade edildi.

ZEUGMA MOZAİKLERİ

30 yıl önce yürütüldükleri baraj suyu basınca anlaşıldı

1993 yılında Gaziantep'teki Belkıs köyünde yeralan Zeugma ören yerinde, baraj sularının basması üzerine bir kurtarma kazısı yapıldı. Bir Roma villasının terasında yeralan panonun alt kısmındaki iki figürün dizden yukarıları ve üst kısımdaki yazının yarısı yoktu! Pano ortadaki boşluğuyla birlikte Gaziantep Müzesi'ne kondu. Bir yıl sonra müzeyi ziyarete gelen Kanadalı bir uzman eksik iki parçanın ABD'de Rice Üniversitesi Menil Koleksiyonu'nda bulunduğunu farketti. Araştırmalar gösterdi ki, iki parça 30 yıl önce ABD'ye kaçırılmıştı. Üniversite yetkilileri ‘‘kanıt’’ istediler. Rapor üstüne raporlar yazılıp gönderildi. Sonunda Türkiye'ye gelen Menil Müzesi Küratörü Dr. Bertrand Davezac, iki parçanın Türkiye'den kaçırıldığını kendi gözleriyle gördü. Parçalar 2000'de teslim edildi.

ONLARI GERİ ALMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ

Bergama Zeus Sunağı 1874 tarihli Asar-ı Atika Nizamnamesi hükümlerine aykırı olarak, haber verilmeksizin parçalara ayrıldı ve yıllar boyu sandıklarla Berlin Müzesi'ne gönderildi. Almanlar bu gerçeği yıllarca dünyadan gizledi. Bu dünya harikasını sergilemek üzere yeni bir müze inşa ettiler, müzeye de Pergamon (Bergama) adını verdiler. Sunağın çilesi bununla da bitmedi: İkinci Dünya Savaşı sırasında kent işgal edilince Leningrad'a götürüldü. 500 kutu eserle birlikte 1955-57 yıllarında yine Berlin'e iade edildi.

Arkeolojik eserler Boğazköy Sfenksi (Almanya), Aphrodisias-İhtiyar Balıkçı Heykeli (Almanya), Troya Eserleri (Almanya), Troya Eserleri (Rusya Federasyonu). Herakles Heykeli (ABD), Kumluca Eserleri (ABD), İsviçre'de ele geçirilen eserler, Lidya Eserleri (İsviçre), İtalya İnterpolü'nün ele geçirdiği yazıt...

İslami Dönem Eserleri David Samling koleksiyonunda bulunan üç eser (Danimarka), İstanbul Nuruosmaniye Yazma Eserler Kütüphanesi'nden çalınan Kur'an yaprakları (ABD, İngiltere, Danimarka), Konya Beyhekim Camii Mihrabı (Almanya), Hacı İbrahim Veli Türbesi Sandukası (Almanya)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!