Güncelleme Tarihi:
Fehriye Erdal'ın yakalandığı Belçika'daki operasyonda, terör örgütü Dev-Sol'un lideri Dursun Karataş'ın yine son anda kurtulduğu belirlendi. Yanına Kemal Kayar'ı alan Karataş, baskından kısa süre önce hücre evden otomobille uzaklaştı.
Belçika'da Fehriye Erdal'ın yakalandığı DHKP-C operasyonunda, ‘bin bir surat’ lakaplı Dev Sol lideri Dursun Karataş, son anda kaçmayı başardı. Kaldıkları lüks semtteki apartmana yapılan baskın sırasında bir otomobile binmeyi başaran Dursun Karataş, Kemal Kayar adlı militanla ortadan kaybolmayı başardı.
Belçika uzun süredir, DHKP-C ve Dev Sol'un faaliyetlerini rutin olarak takip ediyordu.
Duvarlara yazı yazan ve örgütsel doküman dağıtan DHKP-C'yi önce ciddiye almayan Belçika polisi, örgütün son zamanlarda 3'er kişilik gruplarla halktan para topladığını tesbit edince, bilgi toplamaya başladı. Başta Türkiye olmak üzere Fransa ve Almanya'dan örgüt hakkında bilgi isteyen Belçika polisi, İnternet'ten de örgütün sitelerine girdi.
ADIM ADIM OPERASYON
DHKP-C ve Dev-Sol'un, aşırı sol ve tehlikeli bir örgüt olduğunu, Türkiye'de çok sayıda kanlı cinayete imzasını attığını öğrenen polis, Belçika'da yuvalanan örgütü ortadan kaldırmak için operasyon emrini verdi.
Polis, Ağustos ayında Brüksel'de İbrahim Bingöl adında bir DHKP-C üyesini yakaladı. Önce İbrahim Bingöl'ün kim olduğunu anlayamayan Belçika polisi, Türk polisinin yardımıyla gerçeği buldu. İbrahim Bingöl, Hulusi Sayın Paşa'nın katiliydi.
Bu sırada, Belçika polisi ve jandarması zenginlerin oturduğu an Knokke Heist kentinde bir ihbarı değerlendirdi. Önce basit bir komşu şikayeti zannedildi. Çünkü bir grup Belçikalı, komşularının şöminesinden çıkan yoğun dumandan şikayetçiydi.
KARATAŞ KAÇIYOR
Şikayetçi olunan apartman, aslında DHKP-C'nin hücre eviydi. Dairede bulunan Dev-Sol lideri Dursun Karataş, hemen yanına Kemal Kayar'ı aldı ve bir otomobille kaçmaya başladı. Bu sırada evde kalanlar delilleri yok etmeye çalışıyordu.
Polis Neşe Yıldırım, Musa Asaoğlu ve Kaya Saz'ı gözaltına aldı. Bir süre sonra da, Almanya'da dünyaya gelen bir Türk olduğunu söyleyen ve Alman pasaportu taşıyan Neşe Yıldırım'ın, Özdemir Sabancı suikastine katılan Fehriye Erdal olduğu ortaya çıktı. Fehriye Erdal, kimliğini gizlemek için sahte pasaport kullanıyordu.
OPERASYONLAR SÜRÜYOR
Belçika polisi bu tesadüf operasyonun ardından önce Brüksel, CH. Louvain adresindeki Dev-Sol Derneği'ne baskın düzenledi. Dernek defterleri ve kasası didik didik incelenen polis, örgüt ile ilgili ciddi bir bulguya rastlamadı.
Polis daha sonra Charleroi kasabasındaki Hasan Ekici'nin evinde de arama yaptı. Beringen'deki operasyonlarda ise, Zeki Karaman, son olarak da Liege kentinde Nebi Ağ gözaltına alındı.
Lüks hayat yaşıyor
DENİZE 300 metre mesafedeki villa ve apartmanlarda her türlü konfor bulunuyor. Bu evlerin kirası 30 bin ile 50 bin Belçika Frangı arasında değişiyor. Türk lirası karşılığı 400 ile 600 milyon lira arasında. Karataş, aralarında örgütün 3 numaralı adamı Sinan Kukul, Sabahat Karataş, Ahmet Fazıl Ercüment Özdemir'in de bulunduğu 11 militanın ölü ele geçirildiği Çiftehavuzlar operasyonundan da sağ kurtulmuştu. Karataş, Renault 21 Manager marka otomobille kaçarken, polisin girdiği hücreevinde havyar, jambon, eksport Yeni Rakı, yabancı marka cin ve visyiler bulunmuştu.
Çantasından 2 bomba çıktı
BELÇİKALI zenginlerin kaldığı Knocke kentindeki hücre evi, DHKP-C militanları tam bir cephaneliğe çevirmiş. Belçika polisi, hücre evde yaptığı aramada çok sayıda silah, TNT kalıpları ve bomba yapımında kullanılan malzemeler ele geçirdi. Polis ayrıca, silahların yanısıra, sahte pasaport, Türkiye Cumhuriyeti'ne ait nüfus cüzdanları ve maskeler buldu. Üzerinden Neşe Yıldırım adına düzenlenmiş sahte kimlik ve pasaport bulunan Fehriye Erdal'ın çantasında da iki el bombası çıktı.
Erdal, önceki gün Ağır Ceza Mahkemesi önündeki ifadesinde Fehriye Erdal olduğunu kabul etmedi.
İadesi hemen mümkün değil
DHKP-C militanı Fehriye Erdal'ın Türkiye'ye ‘‘hemen’’ iadesi mümkün olamayacak. Erdal, tıpkı Alaaddin Çakıcı örneğinde olduğu gibi, önce sahte pasaport taşıdığı için Belçika'da yargılanıp cezasını orada tamamlayacak. Erdal'ın iadesi daha sonra mümkün olabilecek.
Adalet Bakanlığı, Fehriye Erdal'ın yakalandığının öğrenilmesinin ardından, İstanbul DGM'ye bir yazı göndererek, iade talepnamesi hazırlanmasını istedi. Erdal'ın gıyabi tutuklu olarak yargılandığı İstanbul 1 Nolu DGM tarafından hazırlanan talepnamede, Sabancı davası hakkında bilgi verildi. Fehriye Erdal'ın, TCK'nın 146. maddesi gereği Anayasal devlet düzenini bozmak suçundan yargılandığı ifade edildi.
Adalet Bakanlığı, dosya ulaşır ulaşmaz Fransızca'ya çevirmeye başladı. İade dosyası tamamlandıktan sonra, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Belçika makamlarına iletilecek.
Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol Daire Başkanlığı da Belçika Interpol'üne başvurarak, ‘‘Fehriye Erdal, kırmızı bültenle aranan bir suçludur. Kendisinin iade amaçlı olarak tutuklanmasını talep ediyoruz. Gerekli evrak ayrıca gönderilecektir. Sonuçtan haber verilmesini rica ederiz’’ denildi.
Belçika ile Türkiye arasında suçluların iadesine dair anlaşma var. Ancak, Erdal'ın idam cezasıyla yargılanıyor olması, iadeyi güçleştirebilecek.
Eşini de 5 dakika önce terk etmişti
Duygusal ilişkisi olduğu öne sürülen Fehriye Erdal'ı, operasyona 5 dakika kala terk ederek kaçan Dursun Karataş, 17 Nisan 1992 gecesi de, Kadıköy Çiftehavuzlar'daki hücre eve yapılan baskından 5 dakika önce eşi Sabahat Karataş'ı ölüme terk etmişti.
17 Nisan gecesi, o zamanki adıyla Dev-Sol şimdiki adıyla DHKP-C örgütünün Kadıköy, Çiftehavuzlar, Erenköy, Sahrayıcedit, Bakırköy'deki birçok hücre evine seri baskın düzenlendi. Çiftehavuzlar'daki bir apartmanın 12. katında örgütün lideri Dursun Karataş'ın eşi Sabahat Karataş'ın da aralarında bulunduğu 3 kişi, 8 saatlik çatışmanın ardından ölü olarak ele geçirildi. Dursun Karataş'ın operasyondan 5 dakika önce, eşi ile dava arkadaşlarını ölüme terk ederek kaçtığı belirlendi. 16-17 Nisan operasyonlarında ölen 11 kişinin bulunduğu yerlerin de Dursun Karataş tarafından polise ihbar edildiği iddia edildi.
Fransa'da bir süre hapis yattıktan sonra serbest bırakılan Karataş'ın, bir yıldır, Sabancı suikastinden sonra örgüt içinde büyük prim yapan Fehriye Erdal'la birlikte yaşadığı öne sürüldü. Fehriye' nin, Sabancı cinayetinden sonra zaman zaman İstanbul Şirinevler'de yaşayan babası Hüseyin Erdal'la, bazı yakınlarını telefonla aradığı, ancak son bir yıldır himayesinde olduğu Dursun Karataş'ın buna izin vermediği belirtildi.
Karataş, tıpkı 7 yıl önce olduğu gibi son 5 dakikada, sevgilisi Fehriye Erdal ile dava arkadaşlarını kaderlerine terk edip, kaçtı. 1990'lı yıllarda Türkiye'de işlenen bir çok kanlı olayın sorumlusu Dursun Karataş'ın, baskınlardan hep 5 dakika önce kaçması ise istihbarat birimlerinden yardım gördüğü yorumlarına yol açtı.