Güncelleme Tarihi:
Anıtkabir'deki törende ‘‘Yaşasın mesih Menderes’’ diye bağıran Salih Kaya, asker ve sivil korumalar tarafından etkisiz hale getirildi. Meczup Kaya'nın daha önce de bu tür eylemleri olduğu belirlendi.
Anıtkabir'deki 10 Kasım törenlerinde, 5 yıl önce elinde Kuran ile provokasyona kalkışan Mahmut Kaçar'ın ardından, dün de Salih Kaya adlı bir meczup ortaya çıktı. Anıtkabir'de ‘‘Yaşasın mesih Menderes’’ diye bağıran meczup etkisiz hale getirilerek, Terörle Mücadele Şubesi'ne teslim edildi.
Anıtkabir'de dün sabah saat 09.05'de tam saygı duruşuna başlandığı anda, bahçede toplanan kalabalığın arasında bulunan 39 yaşındaki Kaya, ‘‘Yaşasın Mesih Menderes’’ diye bağırdı. Kaya, Anıtkabir bahçesindeki üniformalı askerler ve sivil korumalar tarafından hemen ağzı kapatılarak yere yatırıldı. Kaya, etkisiz halde yatırıldığı yerde bekletilirken, saygı duruşu yapıldı ve ardından İstiklal Marşı okundu.
Anıtkabir bahçesindeki kalabalık dağılmaya başladığı anda ise meczup askerler tarafından kapalı alana götürüldü. Bir süre Anıtkabir Komutanlığı'nda gözaltında tutulan Kaya, Terörle Mücadele ekiplerine teslim edildi. Kaya'nın üzerinden Said-i Nursi'ye ait, ‘Tabiat Risaliyesi’ isimli bir kitapçık ve 10 milyon lira çıktı.
Kaya'nın, 1989'da İzmir'de, 1996'da da Bornova'daki 29 Ekim törenlerinde bildiri dağıtmak isterken polis tarafından yakalandığı ve savcılıkça serbest bırakıldığı belirlendi. Tokat-Niksar 1960 doğumlu evli ve 1 çocuk babası olan Kaya, Bornova'da yaşıyor.
1989'da 29 Ekim törenleri sırasında bu kez de İzmir Cumhuriyet Meydanı'nda töreni izleyen vatandaşların arasına oturan Kaya, geçit resmi sürerken bir gazeteye sardığı tabancayı çekip protokole doğruttu. Bu sırada polisler Kaya'nın üzerine atladı, yere düşen silah patladı. Silahın kapsül patlatan oyuncak tabanca olduğu ortaya çıktı. Kaya bu olaydan sonra Manisa Akıl Hastanesi'ne gönderildi. ‘Psikotik bozukluk’ teşhisi konan Kaya 72 gün sonra taburcu edildi. Raporlu akıl hastası Kaya 23 Haziran 1989'da Efes Antik Tiyatro'daki konseri sırasında ünlü sanatçı Joan Baez'in önüne saksı fırlattı. Gözaltına alınan Kaya'nın üzerinden oyuncak tabanca çıktı.
Kaya, 1993'te sahte asteğmen elbisesi giymek suçundan hapis cezası aldı, ancak bu suçu daha sonra paraya çevrilerek serbest bırakıldı. Adnan Menderes'i anma törenlerinde, ‘‘Mesih Menderes’’ diye, 17 Nisan 1999'da da Turgut Özal'ı mezarı başında anma törenlerinde, ‘Ağca’ya özgürlük, İsa'ya özgürlük' diye slogan attı.
Üniformalı saygı
ANITKABİR'de dün olağanüstü günlerden biri yaşandı. Onbinlerce vatandaşın yanısıra, askerler de tam kadro Ata'nın huzuruna çıktılar. Ankara Garnizonu'na bağlı askerler, bombalı suikast sonucu yaşamını yitiren gazeteci-yazar Ahmet Taner Kışlalı'nın cenaze töreninde olduğu gibi Anıtkabir'deki anma törenine de tam kadro katıldılar. Asker izdihamı nedeniyle Anıtkabir'e giden bazı yollar, sabah 07.30'dan itibaren trafiğe kapatıldı. Yoğunluk yüzünden bazı öğrenci grupları da Anıtkabir'e alınmadı. Anıtkabir'deki tören sırasında alanı dolduran çok sayıda subay, astsubay, Harp Okulu ve Polis Akademisi öğrencisi, göğüslerine Atatürk fotoğrafları taktılar.
Meclis'te 10 Kasım oturumu
ATATÜRK'ün ölümünün 61.yıldönümü nedeniyle, dün TBMM Genel Kurulu'nda genel görüşme yapıldı. Meclis'te, Atatürk'ün anısına 2 dakikalık saygı duruşunda da bulunuldu. Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın, Genel Kurul'a 10 Kasım nedeniyle yaptığı sunuş üzerine, bütün gruplara söz hakkı doğdu. Talay, Atatürk'ün, mazlum uluslar için yenileşmenin, çağdaşlaşmanın ışığı, yol göstericisi olduğunu söyledi. MHP Grup Başkanvekili Ömer İzgi, Atatürk'ün gösterdiği, çağdaş ve müreffeh Türkiye hedefinden asla sapmayacaklarını söyledi. İzgi, ‘‘Atatürk'ün bizlere yüklediği ödev ve sorumlulukları da asla unutmayacağız’’ dedi. DSP İstanbul Milletvekili Masum Türker ise Atatürk'ün ekonomi politikaları hakkında bilgi verdi. Türker, ‘‘Antikemalizm düşünceleri, Atatürkçülük adı altında yayılmaktadır’’ diye konuştu. ANAP İstanbul Milletvekili Yılmaz Karakoyunlu da, Atatürk'ün mücadelesinin her aşamasında, sığındığı tek ilkenin, ‘‘Milletin iradesi’’ olduğunu kaydetti. FP Grup Başkanvekili Abdüllatif Şener, Atatürk'ün hedeflerinin doğru anlaşılmasını ve ülkenin huzur içinde geleceğe yönelmesini istedi.
Meczubu devlet soktu
FP Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, Atatürk'ü anma törenleri sırasında Anıtkabir'de olay çıkaran meczubun devlet tarafından içeri sokulduğunu iddia etti. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında söz alan Ergezen, Türkiye'de irtica tehlikesinden söz edildiğini, oysa böyle bir tehlike bulunmadığını savundu. Bazılarının parsayı götürmek için böyle bir tehlikeden söz ettiğini öne süren Ergezen, şöyle konuştu:
‘‘Sabah Anıtkabir'e bir meczubun girdiği yolunda haberler veriliyor. Nasıl oluyor da böyle bir meczup Anıtkabir'e girebiliyor. Devlet içindeki bir grup bu adamın cebine 3-5 kuruş koyuyor ‘gel bağır' diyor. Biz bunlardan bıktık. Devlet böyle küçük işlerle uğraşmaz.’’
FP’li Ahmet Derin ise ilkel toplumlarda tanrılara bakire kız kurban edildiğini belirtti. Düzeni korumak isteyenlerin her zaman yeni kurbanlar istediğini kaydeden Derin, ‘‘Bu sistemin ve düzenin devam etmesini isteyen kirli el yine devreye girdi’’ dedi.
İrticayı Ata'ya şikayet etti
Manisa'daki törende Yıldız Anka Aydın adlı başörtülü ev kadını, din bezirganlarını, irtica çabalarını ve yüzsüz politikacıları Atatürk'e şikayet etti. 35 yaşındaki Aydın, ‘şikayet dilekçesini’ okumaya başlayınca önce meczup sanıldı. Durum anlaşıldı ancak polis, 3 çocuk annesi Aydın'ı, metni bitirmesine izin vermeden gözaltına aldı. Aydın serbest bırakıldı.
Raporlu akıl hastası
ÇEVRESİNDE dengesiz bir kişi olarak tanınan ve raporlu akıl hastası Salih Kaya'nın, bir süre Ege Üniversitesi Fen Fakültesi'nde geçici temizlik işçisi kadrosuyla çalıştığı anlaşıldı. Kaya'nın, önceki akşam saat 18.00 sıralarında eşine, ‘‘Ben iş aramaya gidiyorum’’ diyerek, evden ayrıldığı belirtildi.