Güncelleme Tarihi:
Meclis Başkanı Yılmaz, son dönemde artan terör olaylarına dikkat çekti. Yılmaz, yaptığı açıklamada Ankara’da düzenlenen terör saldırısı ile 95 vatandaşın yaşamını yitirdiğini, 186 kişinin ise yaralanarak tedavi altına alındığını hatırlattı. TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, şöyle devam etti:
"Başkent’te, gerçekleştirilen bu terör saldırısı, doğurduğu acı sonuçlar ile tüm Türkiye’yi derin bir şekilde yaralamış, partisi, siyasi yaklaşımı ne olursa olsun, herkeste acının ortaklığı, teröre karşı dayanışma sergilenmesi hususlarında bir kararlılık ve irade doğurmuştur. Son zamanlarda toplumsal şok oluşturma amaçlı bu tür eylemlerde bir artış yaşandığını üzüntü ile gözlemlemekteyiz. Ülkemiz zor bir coğrafyada yer alıyor. Çevre ülkelerde yaşanan dramatik gelişmeler, siyasal kargaşa ortamı, zaman zaman Türkiye’de de maalesef terör eylemleri için elverişli bir zemin oluşturuyor. Türkiye’nin huzur, barış ve selamet içinde geleceğe yürümesinde toplumsal birliğin, ortak kader anlayışı içindeki siyasal rekabetleri aşan sorumlu bir yaklaşımın ne kadar önemli olduğu hususu her tür takdirin üstündedir."
Meclis Başkanı Yılmaz, mesajını şöyle sürdürdü:
"Zayıfların silahı olan terör, ancak hedef alınan toplumsal kesimlerin yaşadığı şok ve acı ile birbirini suçlamasından, rekabeti hasımlık düzeyine taşımasından, ortak kader ve birlik duygusunun siyasal öfkeye feda edilmesinden beslenmek ister. Burada, ortaya çıkan bu ağır tabloya, büyük can kaybına ve bunun doğurduğu tüm ülkeyi kuşatan derin teessüre rağmen, halkın ve sorumlu kişilerin teröristlerin beklentilerini boşa çıkartacak bir olgunlukla, sorumlulukla davranmaları sevindiricidir. Keza, olayın hemen ardından yaralılara kan vermek için hastaneleri dolduran halkımızın, bu kardeşlik ve dayanışmayı yücelten tutumları her tür takdirin üstündedir. Bu acı günde, ülkenin geleceğini aydınlatan ışık, milletimizin ortak iradesini yaşatma hususundaki kararlı tavrında hayat bulmaktadır. Her türlü insani değerden yoksun, acımasız, kitlesel kıyım amaçlı hain terör saldırısı dolayısı ile bir hususun altını çizmekte fayda görmekteyim. Özellikle seçim dönemlerinde yükselen siyasi tansiyon, rekabet, bu doğrultuda ortaya konulan siyasal dil, terörist saldırılarla toplumsal çelişkilerin derinleştirilebileceği intibaını doğuran bir nitelikte olmamalıdır. Sadece ortak acı günlerinde değil, diğer günlerde de, sürekli ülkenin ortak varlığının ve geleceğinin hatırlanarak, siyasetin sürdürülmesi, rekabetin ortak çatının altında ancak anlam kazanacağı bilinci ile davranılması, teröristlerin eylemleri ile ümit ettikleri sonucu almalarına engel olacaktır. Terörle mücadelenin bir boyutunu elbette güvenliğe ilişkin çalışmalar oluştururken diğer boyutunun, hepimizin sorumlu olduğu toplumsal ve siyasal iklimle ilişkili olduğunu unutmayalım. Demokrasimize, özgürlüklerimize ve milletimize yapılan bu saldırıyı bir kez daha kınıyorum. Tüm vatandaşlarımız şundan emin olsun ki: Türkiye, demokratik hukuk devleti zemininde, özgürlük ve demokrasisini koruyarak bu tuzakları boşa çıkaracaktır. Yaşadığımız bu derin acı, yürek yaralayıcı kayıplarımız için tüm milletimizin başı sağ olsun. Bu alçakça saldırıda yaralanan tüm vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum."