Güncelleme Tarihi:
Eski MİT'çi Mahir Kaynak'ın, yeni Şafak Gazetesi'nde yayınlanan anlarında MİT'le ilişkili diye tarif ettiği Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, dün önemli açıklamalar yaptı. Fatoş Güney, Kaynak'ın anılarında
geçen ‘‘Yılmaz Güney'le ilişkili MİT elemanı’’ olayını doğruladı, ancak bunun MİT'çi olmak anlamına gelmediğini bildirdi. Fatoş Güney, üst düzey bir görevli olan bu MİT elemanının isminin Necati olduğunu ve ailecek görüştüklerini söyledi.
12 Mart döneminde diğer solcu aydınlar gibi Yılmaz Güney'in de gözaltına alındığını anımsatan Fatoş Güney, sözü edilen MİT elemanı ile Yılmaz Güney'in gözaltında yapılan sorgu sırasında tanıştıklarını bildirdi.
Fatoş Güney, sonradan dost oldukları MİT'çi Necati'nin kendisini de gözaltından kurtardığını açıkladı. Fatoş Güney'in yaptığı çarpıcı açıklamaları şöyle:
ÇOCUKLUK ARKADAŞI
‘Mahir Kaynak'ın sözünü ettiği MİT elemanı bu kişi, Yılmaz'ın doğduğu Adana'nın Yenice Köyü'nden çocukluk arkadaşı. Adı Necati ve üst düzeyde bir MİT görevlisi. 12 Mart döneminde Yılmaz'ın ilk kez gözaltına alınmasında karşılaşıyorlar. Onu sorgulayan kişi olarak karşısına çıkıyor. Beni tanıdın mı diye soruyor Yılmaz'a. Bunun üzerine Yılmaz'ın gözünde 'kara şalvarlı cılız bir çocuk silüeti' canlanıyor. Yani çocukluk arkadaşı olduğunu anımsıyor.
Tutuklanması için bir delil bulunmadığından Yılmaz serbest bırakılıyor. Daha sonra o kişi ve eşiyle ilişkilerimiz dostça sürdü. Ailece görüşmeye başlıyoruz. Ancak Yılmaz ile siyasi olarak ayrı kutuplarda bulunmaları sorun oluyordu. Çünkü 12 Mart'ta gözaltına alınan devrimci, aydın ve yurtseverlere baskı ve şiddet uygulayan kesimin başında görevli. Teşkilatın en üst düzeyindekilerden birisiydi. Yılmaz ise devrimci saflarda yer alan birisi.
SINIFINA İHANET ETME
Kendisinin de bir köylü çocuğu olduğunu, durduğu yer ve yaptığı işlerin yanlış olduğunu ve sınıfına ihanet ettiğini aile sohbetlerinde Necati'ye defalarca söyledi. O da Yılmaz'ın bu konuşmalarından etkilendi. Zaten çok sıcak dost ve duygusal yanları olan birisiydi. Ben de insan olarak kendisine yakınlık duymuştum.
Daha sonra görevinden alınıp Adana'ya gönderildiğini ve banyoda düşüp öldüğünü öğrendik. Necati öldüğünde Yılmaz cezaevindeydi.
Bu bize son derece kuşkulu gözüktü. Çünkü ayağı kayıp, banyoda ölecek bir tip değildi Necati Bey.
YILMAZ'IN ÖRGÜTÜ YOKTU
Yılmaz, herkesin bildiği gibi son derece bağımsız ve hiçbir örgüte, gruba ve partiye mensup olmayan birisiydi.
İlerici, devrimci ve yurtsever düşüncelere inanan, düşüncelerinden ötürü yüzlerce yıl hapis cezası alıp bundan dolayı ülkesini terketmek zorunda kalan, kendisini halkının özgürlüğüne adamış bir insandı.
Yılmaz o kişiyi ideolojik olarak derinden etkilemiştir. Çünkü işkenceyi yöneten bir mekanizmanın başındaydı, etkilendiğini görmüştüm. Ancak daha sonra ne olduğunu bilemem.’
Mit’çi Necati Abi beni tabutluktan çıkarttı
Yılmaz bana birgün şöyle demişti: Sen benim ilişkilerim hakkında bilgi sahibi olursan, beni tutukladıklarında polis ilk olarak seni kapar ve kendilerine göre konuşturma yöntemleriyle seni de konuştururlar. Bir sürü kişiyi ele vermek zorunda kalırsın ve bu yüzden hayat boyu acı çekersin.
Bu yüzden ben onun devrimci ilişkileri konusunda fazla bilgiye sahip değilim.
Aynı dönemde Yılmaz ikinci kez gözaltına alınmıştı. Bir akşam ben Necati'ye, ‘‘Eğer beni de bir gün bu şekilde tutuklayıp işkence yapacak olurlarsa, lütfen beni kurtar’’ dedim. Daha sonra da Yılmaz'ın tutuklanmasının ardından ben de gözaltına alındım. Beni tabut hücreye koydular. Saatlerce kaldım orada.
Sonra birden bire kapı açıldı, Necati'nin çok yakın sağ kolu olan bir kişi bana elini uzattı ve çekerek tabutluktan çıkarttı. ‘‘Sizi Necati Abi mi gönderdi?’’ dedim ama hiçbir şey söylemedi. Anladım ki o göndermişti. Beni hemen sorgu odasına aldılar ve aynı gün de bıraktılar.
İki gün gözaltında kalmıştım. Demek ki Necati Abi, ikinci gün orada olduğumu haber almıştı.
Sinema dünyasından ilginç yorumlar
Ben de MİT'Çİ TANIRIM
Ediz Hun
'Rahmetli Yılmaz Güney çok yumuşak mizaçlı, çok sakin bir insandı. MİT ajanı olup olamayacağını bilemiyorum ve hatta tahmin bile edemiyorum. Benim de MİT'te arkadaşlarım var ama bu konuyla ilgili bana hiçbir görüş veya bilgi aktarılmadı.'
Eşi Fatoş bile bilemez
Kadri Yurdatap
'Bu konuda her türlü şık olabilir. Yılmaz, o dönemde kendini korumak için MİT'le çalışmış olabilir. Karşı cephede çalışırken MİT'ten haber alabilmek için bağlantı kurmuş olabilir. Bu sorunun cevabını en sağlıklı biçimde Yılmaz Güney bilir. Bunu eşi Fatoş bile bilemez..'
1968'den sonrasını bilemem
Nebahat Çehre
'Yılmaz Güney mesajlarını sinema kanalıyla veren, sosyal içerikli filmler yapan bir sanatçıydı. kendisinin böyle bir şey yapabileceğine inanmıyorum. 1968 yılında kendisiyle boşandık ve yollarımız ayrıldı. 1968 yılından sonra neler yaptığını bilemem.'
Kaynak ne biçim MİT'çi
Tanju Gürsu
'Ben MİT'ten filan anlamam. Ama bu MİT'çilik işi benim bildiğim gizli yapılıyor, öncesinde de sonrasında da konuşulmaz. Bu eski MİT'çi arkadaşımız Mahir Kaynak ne biçim MİT'çidir. Öyle ya, insan bir meslektaşını deşifre eder mi! Ama dediğim gibi, Yılmaz Güney'in MİT'le işbirliği yapıp yapmadığını bilmiyorum.'
Kesinlikle yalan‘
İrfan Atasoy
‘Kesinlikle yalan. Yılmaz çocukluk arkadaşımdır. Seyircisine ve vatandaşına son derece bağlı bir insandı. Adama öldükten sonra böyle eklemeler yapmak doğru değildir.’’
Gizliyse ben onu bilemem
Göksel Arsoy
'Biz Kızıl Vazo filmini çektik. Yılmaz Güney, yönetmen Atıf Yılmaz'ın asistanıydı. Kendisini sinemaya başladığı ilk yıllardan beri tanırım. Çok saygılıydı, sevecendi. Ancak, MİT'çiliğiyle ilgili hiçbir şey duymadım ve böyle bir konu bile geçmedi. Ama bu işler gizli olur deniliyorsa, bilemem.'