Güncelleme Tarihi:
Erdoğan açılım desteği istediği sanatçılara, “Eğer bu ülkenin otoriteleri Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı, inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi” dedi.
‘DEMOKRATİK açılım kahvaltıları’ kapsamında sabah sinema ve sahne sanatçıları öğleden sonra da radyocularla buluşan Başbakan Tayyip Erdoğan, “Eğer bu ülkenin otoriteleri Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı, inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi” dedi. Konuşmasında birçok yönetmenin filmlerinden de isimleri ile bahseden Erdoğan, Türkiye’de sinema ve tiyatronun her zaman milletin önünde olduğunu, politikanın ve politik dilin ise kat kat üzerinde bir cesaret yüklendiğini söyledi. Açılım konusunda sanatçılardan destek isteyen Erdoğan, şunları söyledi:
Umudun sesi oldu
Şunu tüm samimiyetimle ifade ediyorum, eğer bu ülkenin otoriteleri Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı, inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi. Yoksulluğun, yasakların, baskıların törelerin hüküm sürdüğü bir ortamda Yılmaz Güney ‘Arkadaş’ ve ‘Umut’ filmleri ile dilsiz, çaresiz kimselerin sesi umudu olmuştur.
Söylenemeyeni net ortaya koyan
Son iki yüzyıl boyunca kitabın yanında filmlerin, dizilerin, tiyatro oyunlarının hayatı değiştirecek güce sahip olduğuna şahit olduk, oluyoruz. Bugün de medyanın çok çeşitlendiği, kanalların arttığı dönemde dahi dizilerin, fimlerin, şov programlarının insanları televizyon başına kilitlemesi bu alandaki başarının veya bu alanın öneminin somut bir göstergesi hatta artık sadece sınırlarımız içinde kalmıyor başarılı filmlerimiz, dizilerimiz, tiyatro oyunlarımız, gösterilerilerimizle uluslararası ödüller kazanıyoruz. Sanatçı başkalarının diyemediklerini söyleyemediklerini, ifade edemediklerini gönül süzgecinden geçirip bütün netliği ile berraklığı ile ortaya koyabilen kişidir. Sanatçı aynı zamanda başkalarının duyamadıklarını duyan, göremediklerini gören, hissedemediklerini hisseden kişidir. Çağımız görsellik çağı. Bilinen tabirle sinema da çağının tanığıdır. Sosyal olaylar tarihsel değişimler en çabuk karşılığını artık sinemada gösteri sanatlarında buluyor.
Zeki Müren’i bilmem ama
Hükümet olarak yapmaya çalıştığımız, sanatçıların yıllardır dile getirdiği, sahneye koyduğu, beyaz perdeye aktardığı tüm meseleleri art niyetsiz şekilde gündeme taşımaktır. Bizim bir gönül yaramız var. İşte o gönül yarasını tamir etmek için yola çıktık. Sinema nasıl toplumun vicdanıysa, biz de çocukluğumuzdan itibaren seyrettiğimiz o filmleri, dizileri vicdanımız olarak, vicdanımızın sesi olarak gördük. Hani sevgili Cem Yılmaz ‘Vizontele’de ’Zeki Müren de bizi görecek mi?’ diye soruyor ya Zeki Müren’i bilemem, ama biz hükümet olarak olup biteni görüyoruz.
Giritlioğlu’na teşekkür
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan azınlıkların da sorunları vardır, bu sorunlar hiçbir zaman gündeme alınmamıştır, her gündeme geldiğinde hasıraltı edilmiştir. ‘Salkım Hanımın Taneleri’ ve ‘Güz Sancısı’ filmleri ile bu sorunlarını gündeme getiren Tomris Giritlioğlu’na şükranlarımı sunuyorum. Tomris Hanım’ın cesaretle dile getirdiği adeta ‘Kral çıplak’ dediği bu meseleye bugüne kadar hiçbir başbakanın sahip çıkmadığı kadar ben arkadaşlarımla birlikte sahip çıkmaya gayret ediyorum. Devletin binlerce yıl birlikte yaşadığımız azınlıklara hoyratça davrandığını ifade ettim. 6-7 Eylül olaylarının yakın tarihimizin omuzlarımıza yüklendiği ağır bir yük olduğunu ilk kez ben dile getirdim. Bu ülkede yaşayan her bir vatandaş etnik kökeni inancı, dini, dili her ne olursa olsun birinci sınıf vatandaşımızdır. Onlara karşı herhangi bir ayrımcılığı, farklı uygulamayı kabul etmemiz buna tahammül etmemiz asla ve asla mümkün değildir. Bunları hukuk dili içerisinde konuşuyorum.
Tek tek tokalaşarak ‘Hoş geldiniz’ dedi
BAŞBAKAN Erdoğan’ın Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde verdiği kahvaltıya, 63 davetli katıldı. 23 kişi ise davetli oldukları halde gelmediler. Saat 10.15’de ofise giren Erdoğan, sanatçılara, tek tek tokalaşarak, “Hoş geldiniz” dedi. Toplantının başlangıcında foto muhabirleri ve kameramanların kısa süreli görüntü almalarına izin verildi. Erdoğan’ın konuşmasıyla başlayan kahvaltılı toplantıda, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de hazır bulundu. Erdoğan kahvaltıya katılanlara Türk müziği örneklerinin bulunduğu bir müzik CD’si ile çam fidanları hediye etti. Zengin bir Türk kahvaltı tabağının yanında konuklara balkabaklı börek, poğaca, simit ve kuruvasan ikram edildi. İçecek olarak ise çay, kahve ve portakal suyu verildi. 4 saat süren kahvaltıya katılan oyuncu, yapımcı ve tiyatro sanatçıları şunlar:
“Yılmaz Erdoğan, Hülya Avşar, Oktay Kaynarca, Kenan Işık, Osman Sınav, Semih Kaptanoğlu, İzzet Günay, Kenan İmirzalıoğlu, Necati Şaşmaz, Cem Yılmaz, Sırrı Süreyya Önder, Şerif Gören, Şafak Sezer, Ata Demirer, Mustafa Altıoklar, Atilla Dorsay, Yeşim Ustaoğlu, Mehmet Aslantuğ, Kerem Alışık, Özcan Deniz, Ediz Hun, Mesut Uçakan, Lale Mansur, Tamer Yiğit, Hasan Kaçan, Şener Şen, Ata Türkoğlu, Tomris Giritlioğlu, Türker İnanoğlu, Metin Akpınar, Yılmaz Atadeniz, Derviş Zaim, Serdar Gökhan, Orhan Oğuz, Ümit Utku, Ali Sürmeli, Selçuk Çobanoğlu, Göksel Arsoy, Demet Akbağ, Uğur Yücel, Ekrem Çatay, Semih Sergen, Cem Özer, Bülent İnal, Gülse Birsel, Erol Avcı, Can Gürzap, Güner Özkul, Meltem Cumbul, Engin Çağlar, Yılmaz Köksal, Bulut Aras, Serdar Erener, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Ali Gündoğdu, Erden Kıral, Mahir İpek, İclal Aydın, Sibel Turnagöl, Şahan Gökbakar, Mehmet Ali Erbil, Mine Vargı, Özhan Eren.
Davetli olduğu halde kahvaltıda bulunmayanlar ise şunlar:
Mustafa Erdoğan, Sinan Çetin, Altan Erkekli, Ayten Gökçer, Erol Günaydın, Necmettin Çobanoğlu, Nurgül Yeşilçay, Perihan Savaş, Tarık Tarcan, Selda Alkor, Zeki Demirkubuz, Müjde Ar, Ayla Algan, Selçuk Yöntem, Nebahat Çehre, Koray Demir, Halil Ergün, Uğur Yücel, Halit Akçatepe, Yavuz Turgul, Ali Özgentürk, Oya Başar, Ekrem Bora.
Açılım ve sorunlar konuşuldu
- Mehmet Ali Erbil: Katılım oldukça fazla oldu. Bizlerde zaman zaman mesleki sorunlarımızı da dile getirdik. İyi bir toplantı oldu.
- Kerem Alışık: Açılım toplantısı güzel ve keyifli geçti. Doğru şeylere değindik, aynı kültürde olan Türkiye Cumhuriyeti çatısı altındaki etnik grupların zenginliklerinden bahsettim. Sanatsal anlamda, sanatçı sorumluluğu altında yapabileceğimiz demokratik değişim sürecine katkıda bulunacağımızı belirttik. Nazım Hikmet’e ait olan ‘Yaşamak’ şiirden dizeler okudum. Kendisi de sinema ile ilgili konuşmalarını toplantı başında ve sonunda yaptı.
- Ali Sürmeli: Çok güzel şeyler konuştuk. Açılımla ilgili her şeyi ilgilendiren konuşmalar oldu. Biraz geç kalmış bir açılım ama anlattığı kadarıyla daha güzel şeyler olacak. Bunun müjdesini şimdiden verebilirim.
- Gülse Birsel: Telif haklarından bahsedildi, sinemanın desteklenmesiyle ilgili konuşuldu. Sinema, televizyon gibi sektörlerin oluşturduğu vergi gelirlerinin biraz sinemaya aktarılmasıyla, sinemanın yurtdışına açılmasına da değinildi. Ama ağırlıklı olarak demokratik açılım konusunda konuşuldu. Espriler de vardı. Ata Demirer başbakana dokunmak istiyordu ama o isteğini gerçekleştiremedi.
- Mustafa Altıoklar: Ben kendi açımdan sinemanın açılım bekleyen sorunlarını aktardım. Aslolan özerk Türkiye sinema kurumunun öneminden ve sinemanın stratejik bir sektör olduğundan bahsederek gereken önemin ve önceliğin verilmesini istedim. Başbakan da kayıtsız kalmayacağını ifade etti.
- Atilla Dorsay: Toplantıya rağbet sevindiriciydi. Kalabalık ve verimli bir toplantıydı. Başbakan önemli film ve oyunculardan bahsettiği gerçek bir sinemasever gibi duygulu bir konuşma yaptı. Sanatçıların sorunları konuşuldu.
Radyocularla buluştu
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan sanatçılardan sonra radyocularla AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda bir araya geldi. Davos’ta ortaya koyduğu insani tavrın insafsızca eleştirildiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Bunu yapanlar, ABD Temsilciler Meclisi’nde ortaya çıkan sonucu Davos’un tabii bir sonucu gibi göstermekten, bundan dolayı da tarifsiz bir mutluluk duyduklarını dile getirmekten kaçınmadılar.” dedi. Londra’daki sözlerinden “kaçak” kelimesini medyanın çıkardığını savunan Erdoğan “Ermenileri sınır dışı ederiz” diye son derece çirkin bir şekilde kullanıldığını vurguladı. Başbakan Erdoğan, radyoculara “Sesiniz, ülke semalarından hiç eksilmesin, baki kalsın diyorum” sözleriyle teşekkür etti.
‘Polat Alemdar’ farkı
BAŞBAKAN’ın kahvaltı davetine Necati Şaşmaz ile Hülya Avşar da katıldı. Kurtlar Vadisi dizisinde Polat Alemdar karakterini oynayan Şaşmaz, Uludağ’da ayağı kırılan ve ameliyat geçiren Avşar’ın elinden tutarak yürümesinde yardımcı oldu. Avşar kahvaltıdan sonra, “Daha çok açılım ve telif hakları konuşuldu. Başbakan notlar aldı, tek tek dinledi. Sevin veya sevmeyin, ama inanılmaz bir zekası var, spontene ve zekice konuştu” dedi.
Çok seviyeli toplantı oldu
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, toplantının ardından şu değerlendirmeyi yaptı: “Çok seviyeli, 4 saati aşan bir toplantı oldu. Ümit ediyorum ki, sanatkarlarımız da memnun ayrıldılar. Bundan sonra, özellikle nisan ayında yazarlarımızı çağıracağız. Edebiyat ve fikir dünyasında temayüz etmiş olan yazarları çağıracağız. Belki gazete köşe yazarlarından da belli bir kontenjanda insanları davet edeceğiz. Ardından Mayıs ayı içerisinde spor adamlarını çağıracağız. Bu katılımcı demokrasinin olmazsa olmazıdır. Toplantı sürecinde çok sayıda espri yapıldı. Çok dolu dolu geçen, olması gereken bir formatta geçti.”
TEKEL’le alternatif kahvaltı
BAŞBAKAN’ın Dolmabahçe’de sanatçılarla kahvaltısı sürerken, bazı sinema, tiyatro sanatçıları Maltepe’de TEKEL işçileri ve aileleriyle simitli kahvaltı yaptı. Kahvaltıda Ataol Behramoğlu, Orhan Aydın, Selçuk Uluergüven, Yavuz Top, Erkan Oğur, Nejat Yavaşoğulları, Yılmaz Onay ve Pınar Sağ’ın da aralarında birçok sanatçı yer aldı.