Yılın ilk 9 ayında 199 korsanlık olayı yaşandı

Güncelleme Tarihi:

Yılın ilk 9 ayında 199 korsanlık olayı yaşandı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2009 16:38

Deniz kazaları, gemi kaçırma ve korsanlık olaylarında iletişim danışmanlık hizmeti veren MTI'nın “2008 yılı korsanlık raporu”na göre, geçtiğimiz yılın 9 aylık bölümünde toplam 199 korsanlık olayı bildirildi.

İngiltere merkezli MTI Network Şirketinin hazırladığı raporda,korsan botunun tespitiyle geminin korsanlarca ele geçirilmesi arasında, gemi görevlilerinin saldırıya cevap verebileceği 15 dakika bulunduğu belirtilerek, yaşanan vakalarda bu süre içinde korsanların, gemilere çoğunlukla sürat motorlarıyla ve geminin arkasından yaklaştıkları, ardından da geminin yan tarafına geçerek iplerle güverteye merdiven attıkları kaydedildi.

2008'in tamamında ve 2009'un ilk iki ayında korsanlık açısından en çok olay yaşanan bölgenin Aden Körfezi ve Somali'ye yakın denizler olduğunu anımsatılan raporda, “Korsanlık Raporlama Merkezi'ne dünya genelinde 2008'in 9 aylık bölümünde toplam 199 korsanlık olayı bildirildi. 2008'in ilk çeyreğinde merkeze bildirilen korsanlık olayı 53, ikinci çeyrekte 63 oldu, üçüncü çeyrekte bildirilen olay sayısı büyük bir artış göstererek 83'e yükseldi. Aynı yıl 115 yük gemisini korsanlar işgal etti, 31'i kaçırıldı, 23'ü yakıldı. Bu saldırılar sırasında 581 gemici rehin alındı, 9'u kaçırıldı, 9 gemici ise öldürüldü” denildi.

FİDYE TUTARLARINDA ARTIŞLAR

Raporda, güvertesi alçak ve az sayıda çalışanı olan, yavaş seyreden gemilerin korsan saldırılarına daha kolay hedef olduğu ifade edilerek, eğitim alan ve korsanların taktikleri konusunda gerekli hazırlıkları yapan ekiplerin, korsanları bazı yöntem ve manevralarla engelleyebildiklerine dikkat çekildi.

Kaçırma olayının çok olmasına karşın yaralı ve ölü sayısının azlığına işaret edilen raporda, “Çünkü korsanların, gemi personeline zarar verilmemesi konusunda aralarında aldıkları iyi niyet kararına uydukları, bu yüzden de çok özel bir durum olmadığı sürece mürettebata iyi davrandıkları biliniyor” görüşü belirtildi.

Raporda, korsanların 2008'in sonlarına doğru özellikle büyük tanker ve yığma yük taşıyan gemilere saldırdığı, Aden Körfezi ve Somali bölgesinden her yıl 16 bin civarında geminin Ortadoğu'dan petrol, Asya'dan Avrupa'ya ve Kuzey Amerika'ya ürünler taşıdığı anımsatılarak, korsanların talep ettiği fidye tutarlarının 2008'de büyük artışlar gösterdiği vurgulandı.

Raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Çünkü korsanlar 2008'in sonlarına doğru özellikle büyük tanker ve yığma yük taşıyan gemilere saldırdı. Yılın başında 750 bin dolar olan fidye, yıl sonunda 2-3 milyon dolarlara kadar yükseldi. Bu artışın nedeni, daha büyük, daha kalabalık ve kıymetli yük taşıyan gemilerin kaçırılması olarak belirlendi. Korsanların saldırı alanları da giderek genişliyor. Şimdilerde korsanlar merkez olarak büyük gemileri kullanıyor ve böylece kıyıdan çok daha uzak alanları kontrol altında tutabiliyorlar. Silah ve roket pervaneli el bombaları bulunan korsanlar, gemi mürettebatını etkisiz hale getirerek kaçmalarını da önlüyor.”

TÜRK DENİZ GÜCÜ DE BÖLGEDE

Gemicilerin yanı sıra aile üyelerinin de bu durumdan en çok etkilenenler arasında olduğu için zamanında doğru bilgilendirilmeleri ve desteklenmeleri gerektiği bildirilen raporda, aileler ile gemi sahibi şirket arasındaki diyalogların, krizin daha kolay atlatılmasını sağladığı, bazı olaylarda korsanların rehine akrabaları “piyon” olarak kullanarak firmanın fidye ödemesini hızlandırmak için harekete geçtikleri belirtildi.

Raporda, korsanlık eylemlerindeki büyük artış ve Sirius Star gibi yüksek düzeyde önem taşıyan gemilerin korsanlık olaylarına karışmış olmasının, bölgede deniz kuvvetlerinin varlığını güçlendirmesini gerektirdiğine işaret edilerek, Avrupa Birliğinin öncülüğünde İngiltere, Danimarka, Almanya, Yunanistan, Güney Kore, Liberya, Çin, Fransa, Rusya, Hindistan, Malezya ve son olarak da Türkiye'nin bölgeye deniz gücü takviyesi gönderdiği hatırlatıldı.

MTI Türkiye Temsilcisi Merih Güngör de yaptığı açıklamada, kaçırma ve korsanlık olaylarının yanı sıra gemi kazalarının da gittikçe artığını belirtti.

Güngör, “Korunmak için profesyonel hizmetlere yatırım yapılması önemli. Medyanın büyük ilgi gösterdiği kaçırma ve korsanlık olaylarında doğru bir strateji oluşturulması, kişilerin ve kurumların güvenliğini sağlamak açısından büyük önem taşıyor” görüşünü dile getirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!