Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan, Leyla Gencer Sahnesi'nde düzenlenen “Yılın Hemşireleri” ödül töreninde yaptığı konuşmada, ürettikleri tüm politikaların toplumun mutluluğu ve huzuruna yansıması için olduğunu söyledi. Bir ülkenin vatandaşı olarak ne kadar itibar sahibi olunduğunun en iyi göstergesinin hastane kapıları olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, Türkiye'de yıllarca hastanelerde yaşanan dramların manşetlere taşındığın kaydetti.
Başbakan Erdoğan, “Bunları yaşayarak bugünlere geldik. Ancak Allah'a şükürler olsun ki bu tablo artık değişti, değişiyor” diye konuştu. Hastanelerde rehin alma haberlerinin artık görünmediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, SSK'lı vatandaşların artık sanki “başka bir ülkenin vatandaşı gibi” muamele görmediğini söyledi. Artık Bağ-Kur'lu vatandaşın da hizmetlerden mahrum kalan apayrı bir hukuka tabi olmadığını işaret eden Erdoğan, “Ufak bir nüansla onun da talimatını vermiş durumdayız. İnşallah bugünlerde o da ortadan kalkacak. Bağ-Kur'lu hastalarımız da herhangi bir sevke tabi olmadan aynen Emekli Sandığına mensup hastalarımız, SSK'lı hastalarımız gibi aynı şekilde hastanelerdeki sağlık hizmetlerinden istifade edecekler” dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hastaneye giden vatandaşım kapıdan boynu bükük geri çevrilmiyor. Zira bize göre sosyal hukuk devletinin en bariz vasfı, sağlık hizmetlerini kusursuz olarak vatandaşlarına sunmasıdır. Sosyal Güvenlik Yasası'nı da çıkarmaya muvaffak olabilseydik, şu anda inanıyorum ki benim vatandaşlarım çok daha farklı bir şekilde bu hizmetleri alabilme imkanına sahip olacaktı. Ama bu bir ertelemeye tabi oldu. İnşallah bu ertelemeyi de önümüzdeki yılın başından itibaren yakalar ve böylece 7'den 70'e değil, her doğan vatandaş, sosyal güvence altında doğmak suretiyle 18 yaşına kadar hiç bir ihtiyacı olmasa dahi bu imkanlardan yararlanacak ve demokratik laik sosyal hukuk devletinin vatandaşı olarak bu imkanları yakalayacak.”
Hükümet olarak sağlık alanında pek çok önemli atılıma imza attıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, bu konudaki önceliklerinin vatandaşın en seri ve iyi şekilde tedavi edilmesi olduğunu kaydetti. İlaç sektörüyle ilgili bir anısını da aktaran Başbakan Erdoğan, Başbakanlık görevine yeni başladığı sıralarda bir hastaneye gittiğini, burada ilaç servisine geçerek oradaki stantlardan birindeki eczacının yanına oturduğunu söyledi. O sırada bir reçetenin ulaştığını ve reçetede 5 adet ilacın bulunduğunu anlatan Erdoğan, o sırada raflarda ilaçlardan 3'ünün olup, 2'sinin olmadığını belirtti. Eczacının kendisine bu ilaçların vatandaş tarafından serbest eczaneden alınabileceğini, ancak ilaçların parasını devletin karşılayamayacağını ifade ettiğini kaydeden Erdoğan, daha sonra Bakanlar Kurulu toplantısında bunun çözümünü üretmek gerektiğini bakanlara söylediğini belirtti. Erdoğan, böylece SSK'lı hastanın rahatlıkla serbest bir eczaneden ilacını almasını sağlamanın önünü açtıklarını söyledi.
“HALK İÇİNDE MUTEBER BİR NESNE YOK”
Bu uygulamanın gerçekleştirilmesinin ardından kendilerine “Bunun devleti zarara uğratacağı, altından kalkılamayacağı” gibi eleştirilerin yöneltildiğini belirten Başbakan Erdoğan, “Bakınız ecdadımız bunu çözmüş, uzun zaman önce çözmüş. Kanuni'nin o ifadesindeki gibi 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' Bir nefes sıhhati devletin bedeliyle ne yapamazsınız? Değiştiremezsiniz. Sağlık o kadar önemlidir. Bunun bedeli olmaz. Devlet icabında iflas eder, ama vatandaşının sağlığını kurtarmak zorundadır. Biz bu anlayışla hareket ediyoruz. Bu, bizim insan öncelikli bir medeniyetin mensupları olduğumuz için de çok önemlidir” dedi.
Devletin değil insanın öncelikli olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, insanın güçlü olması halinde devletin de güçlü olacağını söyledi. Vatandaşların hizmet alacağı hastaneleri birleştirerek devlet, özel sektör ve vakıf hastanelerinden istifade etmelerini sağladıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Toplu Konut İdaresiyle yapacakları çalışmayla da hastane ihtiyacının olduğu yerlerde hastane yapılacağını, hatta bazı yerlerde de sağlık kentleri kuracaklarını kaydetti.
Erdoğan, bu hastanelerin bedellerini de Sağlık Bakanlığının vadeli ödeyeceğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, “Zira böyle gecekondu usulü genişleyen hastaneleri, affedersiniz hastane bahçesinde sedyeyle taşınan hastaları görmek istemiyoruz. Bazen hatta hemşire sıkıntısı var. Hasta sahibi almış hastasını, koştura koştura götürüyor, yanında serum şişeyle... Bunlar modern bir Türkiye'ye, çağdaş bir Türkiye'ye yakışmıyor” dedi.
Başbakan Erdoğan, Hükümet olarak Türkiye'nin 81 ilinde hastaneler açarak çok önemli adımlara imza attıklarına işaret ederek, sağlık sistemine insanların ihtiyaçlarını en uygun hale getirme noktasında çalıştıklarını söyledi. Bir Türk vatandaşı Almanya'da hastaneye gittiğinde Alman Hükümetinin tedavi ederken para istemediğini belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Peki Türkiye Cumhuriyeti bunu neden yapmasın. Orada yapılıyorsa Türkiye Cumhuriyeti de bunu yapar. Bu ülke asildir. Bu ülke güçlüdür. İnsana hizmeti öne çıkarabiliyorsak bunu rahatlıkla yapabilmeliyiz. Bu kardeşiniz bunu yaşadı. Orada bana kimse 'paran var mı?' diye sormadı. Ama benim ülkemde trafik kazası geçirdim, yeni yeni ayılıyorum, ama maalesef yaralı olan bir arkadaşımızın eline serum şişelerini tutturdular. Ta Gerede'den Bolu'ya ambulansa aldılar onla beraber gönderdiler. Ve hastanenin kapısına geldiğimizde öğle hayal meyal hatırlıyorum, 'Sigortalı mı Emekli Sandığı mı?' diye sordular. Kan revan içindeyim ve bu soru soruluyor. Sigortalı olduğumuz öğrenilince de dediler ki 'burası Emekli Sandığı mensuplarına bakıyor. Devlet hastanesi SSK'ya gideceksiniz.' İşte bunları yaşayan bir Başbakan olarak, bu ülkede bu yanlışın düzeltilmesi gerekiyordu ve sağlıkta bu değişimi ve dönüşümü damdan düşenler olarak gerçekleştirdik.”
Vatandaşın bütün problemlerini halledecek sağlık sistemini hedeflediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, sağlık personelinin sayısıyla ilgili sorunları aşmak için çalışmalar yaptıklarını da kaydetti.
Törende hemşirelere de hitap eden Başbakan Erdoğan, “Sizler öyle zaman geliyor ki annesiniz, öyle zaman geliyor ki ablasınız, öyle zaman geliyor ki kardeşsiniz. Sizin o şefkat eliniz tüm hastalar için unutulmaz hatıraların, anıların saklı olduğu hayattaki sayfalar olarak bazen roman bazın hikaye oluyor” dedi. Hemşirelerin çok kutsal bir mesleği yerine getirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, “Herkesin ürktüğü, korktuğu, affınıza sığınıyorum iğrendiği yerde sizler bunları aşmışsınız ve bu şekilde siz bu ülkenin insanlarına hizmet ediyorsunuz. Onun için ben sizleri bu kutlu mesleğin mensupları olarak alkışlıyorum” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan'la 81 ilden gelen “Yılın Hemşireleri”ne ödüllerini verdi.