Yıldızların peşinde

Fatih’te eczanesi bulunan Süleyman Akgüneş (29) çocukluğundan beri uzay bilimlerine meraklı olduğundan gözlem yapabilmek için araştırmalara başladı. Hangi bölgelerde ne tür yıldızları ve gökyüzü olaylarını çekebileceğini araştıran Akgüneş ilk çekimini Kırklareli’ne ait İğneada’da yaptı. Kırklareli, Çanakkale, Bolu, Kıbrıs, Isparta, Uşak, Van, Bursa, Sakarya, İzmir ve Antalya gibi şehirlerin kırsal kesimlerinde çekim yapan Akgüneş, astrofotoğraçılık serüvenini şöyle anlatıyor: “Üniversiteden sonra astronomi kaynaklarında karşılaştığım görseller ilgimi çekmeye başladı. Bir süre nerelerde, ne çekebilirim diye araştırmalar yaptım. İlk fotoğrafımı Kırklareli İğneada taraflarında bir arkadaşımın kamerasıyla çektim. O güzelliğe şahit olmanın yanında bir de fotoğraflamak fazlasıyla ilgi çekiciydi. Sonrasında ilk ekipmanlarımla Türkiye’nin karanlık bölgelerini dolaşmaya başladım.”

UYKUSUZ GECELER

En karanlık yaylaları seçen ve oralarda günler geçiren Akgüneş, geceleri çoğunlukla uyumayarak gökyüzündeki hareketleri kayıt altına aldı. Astrofotoğrafçılığın diğer fotoğraf dallarına göre daha zor olduğunu söyleyen Akgüneş, “Programlama yaparken uydu verilerinden yararlanarak bölgenin ışık kirliliğini, coğrafi yapısını, hava durumunu ve gidilecek dönemdeki ay evresini kontrol etmek zorundayız. Özellikle benim gibi İstanbul’da yaşayan biriyseniz, bu fotoğrafları çekebilmek için önce en az 3 saatlik bir yolculuk yapmanız gerekiyor. Aynı zamanda zifiri karanlıkta çalışmanın getirdiği zorluklar da var. 2018 yazında bir antik kent yakınlarında yaptığım çekim sırasında define avcısı sanılıp bir süre alıkonuldum” dedi. Süleyman Akgüneş, çekim sürelerinin mevsime ve ay evresine bağlı olarak değiştiğini, yeni ay zamanının çekim için en uygun dönem olduğunu söylüyor. Peki gözlem ve astrofotoğraf için en elverişli yer neresi? Akgüneş bunun için Isparta Melikler Yaylası’nı adres gösteriyor: “Bölgenin nem oranı düşük. Yükseklikten kaynaklı keskin görüş açısı da iyi. Dolasıyla en elverişli yer.”