Yıldırım: İzmir Atatürk'ün partisine bile karşı çıkmış
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2011 11:14
Eski Ulaştırma Bakanı ve AK Parti İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım, İzmir'de AK Parti'nin insanların yaşam tarzına müdahale edeceği yönünde bir hava verildiğini, bunun diğer partilerin bir taktiği olduğunu belirterek, “İzmirli ne yaşam tarzına müdahale edilmesine boyun eğer ne de kimseyle yaşama mecbur kalmaya. İzmir, öz güveni kuvvetli bir şehir, Atatürk'ün partisine bile karşı çıkmış” dedi.
Yıldırım, İzmir'e 2023 vizyonunda ikinci büyük şehir rolü biçtiklerini, 25 milyar dolarlık altyapı yatırımı planladıklarını, bunun üzerine başka projelerin de planlanma aşamasında olduğunu söyledi.
İzmir'in İstanbul ve Ankara'ya otoyolla, hızlı trenle bağlanmış olması, bir havalimanının daha olması ve körfezin taranmasının gerektiğini ifade eden Yıldırım, mevcut iç hatlar terminalinin yerine dış hatların ikizi sayılacak bir planla yeni bir terminal kurmak üzere çalışmalara başlandığını anlattı.
Yıldırım, İzmir'in EXPO 2020'yi alması halinde mutlaka kuzeyde de bir havalimanı yapılması gerektiğini kaydetti.
İNCİRALTI'NDAN TUZLA'YA KANAL
Körfez taramasının tek başına belediyenin yapacağı bir şey olmadığını, birlikte çalışmak gerektiğini söyleyen Yıldırım, körfezde İnciraltı'ndan başlayıp Tuzla'ya uzanan U biçiminde bir kanalın oluşturulması gerektiğini, böylelikle körfeze giren suyun dışarıya çıkabilmesinin sağlanacağını ifade etti.
Binali Yıldırım, körfezi çevreleyen sahilde kesinti olmaksızın yürünebilmesi gerektiğini, bu konuda Bayraklı ve Karşıyaka arasındaki kesintileri gidermek üzerine bir proje hazırlamayı düşündüklerini kaydederek, “Buradaki yapıları tekrar gözden geçireceğiz. Gerekirse geriye çekeceğiz, gerekirse kaldıracağız. Bu İzmir'in ayakta alkışlayacağı bir projedir. Çok da zor değil. Alaybey Tersanesi var onu da çözeriz. Onlara yer bulduktan ve gerekli kaynağı verdikten sonra o da çözülür. En az 1 kilometreye yakın bir yer var temizlenmesi gereken. Çözülmeyecek şey değil” diye konuştu.
KÖRFEZ TRAFİĞİ VE YENİ MARİNALAR
İzmir Körfezi'nde deniz trafiğinin canlı olmamasının bir izahını yapamadığını, deniz taşımacılığına verdikleri destek sonrası Marmara'nın bir otoyol gibi kullanıldığını, İzmir'in neden geride kaldığını anlayamadığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
“Belediyenin yeni gemi almaya niyetlendiğini duyuyorum. Ama biz bu teşviki getireli 8 yıl oldu. Bu körfezde şu anda vızır vızır teknelerin gidip gelmesi lazımdı. Bence bunu belediyenin de 'tamamen ben yapacağım' demesinin çok anlamı yok. Burada da rekabetin oluşturulması lazım. Aksi halde hizmet kalitesi istenen gibi gelişmiyor. Seçenek olmayınca da vatandaş mutlu olmuyor. Bunun çözümü iskeleleri, yanaşma yerlerini kullanıma açacaksın. Kaldı ki bunları açma konusunda bizim de yetkimiz var. Bu işe yol vermemiz lazım. Rekabeti sağlamamız lazım.”
İzmir'de denizin daha çok kullanılması için yeni marina projeleri üzerinde çalıştıklarını, Bayraklı, Karşıyaka, Konak Pier ve Konak'ta 4 marina oluşturulacağını belirten Yıldırım, Konak Pier Marina Projesi'nin hemen hemen hazır durumda olduğunu açıkladı.
İZMİR SEÇMENİ
“İzmir'in AK Parti için zor bir seçim bölgesi” olduğu yorumunun “tamamen doğru olmadığını” ifade eden Yıldırım, İzmir'de “AK Parti'ye oy vermeyen seçmenin en çok Atatürkçülük ve yaşam tarzına müdahale kaygısı nedeniyle AK Parti'den uzak durduğu” yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
“Bunların olduğu söyleniyor. Ama söylenenle benim gördüklerimi yan yana getirince bu algılamanın gerçeği yansıtmadığına karar verdim. Bu 'yok' anlamına gelmez. İnsanlara 'biz adayız bize ne diyeceksiniz' diyorum.
Kimisi 'bakanım iyi ki adaysınız destekleriz' diyor. Kimisi 'emeklinin durumu ne olacak' diyor. İşsizlik, trafik, şehirleşme şikayetleri geliyor. Bugüne kadar sadece bir kişi 'bizim içkimize, kıyafetimize karışacak mısınız' diye söyledi. Bu da önemli ama sanki biz buraya gelirken burada İzmir'in başka hiçbir derdi yokmuş, İzmir'in rahatını kaçıracak, kafasını karıştıracak, yaşam tarzına müdahale edecek parti geliyor havası verildi. Ama böyle bir şey yok. Bu, İzmirli seçmeni yanında tutmak için rakiplerimizin geliştirdiği bir taktik.
Bu yorumların gerçekliği olmakla beraber bu kadar büyük harflerle söylenmesinin arkasında böyle bir şey var.”
Binali Yıldırım, “İki şeyden birini tercih edeceksin, ya ona oy verirsin yaşamına müdahale edilir, ya da bizimle yaşamaya razı olacaksın” denildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“İzmirli buna mecbur değil. Ne yaşam tarzına müdahale edilmesine boyun eğer ne de kimseyle yaşama mecbur kalmaya. İzmir, öz güveni kuvvetli bir şehir. İzmir Atatürk'ün partisine bile karşı çıkmış, Timurlenk'e canı pahasına şehri teslim etmemiş. Bu tip sıfatlar yakıştırmak bana göre çok büyük haksızlık.”
Seçim sonuçları ile ilgili tahmin yaptığını, ancak bir oran açıklamayı seçmen iradesine saygısızlık olarak gördüğünü söyleyen Yıldırım, 12 Haziran'daki seçimlerde 'İzmir'de bir fark oluştu dedirtebilecek bir sonuç alacaklarını” düşündüğünü söyledi.
İzmir'in İstanbul ve Ankara'ya otoyolla, hızlı trenle bağlanmış olması, bir havalimanının daha olması ve körfezin taranmasının gerektiğini ifade eden Yıldırım, mevcut iç hatlar terminalinin yerine dış hatların ikizi sayılacak bir planla yeni bir terminal kurmak üzere çalışmalara başlandığını anlattı.
Yıldırım, İzmir'in EXPO 2020'yi alması halinde mutlaka kuzeyde de bir havalimanı yapılması gerektiğini kaydetti.
İNCİRALTI'NDAN TUZLA'YA KANAL
Körfez taramasının tek başına belediyenin yapacağı bir şey olmadığını, birlikte çalışmak gerektiğini söyleyen Yıldırım, körfezde İnciraltı'ndan başlayıp Tuzla'ya uzanan U biçiminde bir kanalın oluşturulması gerektiğini, böylelikle körfeze giren suyun dışarıya çıkabilmesinin sağlanacağını ifade etti.
Binali Yıldırım, körfezi çevreleyen sahilde kesinti olmaksızın yürünebilmesi gerektiğini, bu konuda Bayraklı ve Karşıyaka arasındaki kesintileri gidermek üzerine bir proje hazırlamayı düşündüklerini kaydederek, “Buradaki yapıları tekrar gözden geçireceğiz. Gerekirse geriye çekeceğiz, gerekirse kaldıracağız. Bu İzmir'in ayakta alkışlayacağı bir projedir. Çok da zor değil. Alaybey Tersanesi var onu da çözeriz. Onlara yer bulduktan ve gerekli kaynağı verdikten sonra o da çözülür. En az 1 kilometreye yakın bir yer var temizlenmesi gereken. Çözülmeyecek şey değil” diye konuştu.
KÖRFEZ TRAFİĞİ VE YENİ MARİNALAR
İzmir Körfezi'nde deniz trafiğinin canlı olmamasının bir izahını yapamadığını, deniz taşımacılığına verdikleri destek sonrası Marmara'nın bir otoyol gibi kullanıldığını, İzmir'in neden geride kaldığını anlayamadığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
“Belediyenin yeni gemi almaya niyetlendiğini duyuyorum. Ama biz bu teşviki getireli 8 yıl oldu. Bu körfezde şu anda vızır vızır teknelerin gidip gelmesi lazımdı. Bence bunu belediyenin de 'tamamen ben yapacağım' demesinin çok anlamı yok. Burada da rekabetin oluşturulması lazım. Aksi halde hizmet kalitesi istenen gibi gelişmiyor. Seçenek olmayınca da vatandaş mutlu olmuyor. Bunun çözümü iskeleleri, yanaşma yerlerini kullanıma açacaksın. Kaldı ki bunları açma konusunda bizim de yetkimiz var. Bu işe yol vermemiz lazım. Rekabeti sağlamamız lazım.”
İzmir'de denizin daha çok kullanılması için yeni marina projeleri üzerinde çalıştıklarını, Bayraklı, Karşıyaka, Konak Pier ve Konak'ta 4 marina oluşturulacağını belirten Yıldırım, Konak Pier Marina Projesi'nin hemen hemen hazır durumda olduğunu açıkladı.
İZMİR SEÇMENİ
“İzmir'in AK Parti için zor bir seçim bölgesi” olduğu yorumunun “tamamen doğru olmadığını” ifade eden Yıldırım, İzmir'de “AK Parti'ye oy vermeyen seçmenin en çok Atatürkçülük ve yaşam tarzına müdahale kaygısı nedeniyle AK Parti'den uzak durduğu” yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
“Bunların olduğu söyleniyor. Ama söylenenle benim gördüklerimi yan yana getirince bu algılamanın gerçeği yansıtmadığına karar verdim. Bu 'yok' anlamına gelmez. İnsanlara 'biz adayız bize ne diyeceksiniz' diyorum.
Kimisi 'bakanım iyi ki adaysınız destekleriz' diyor. Kimisi 'emeklinin durumu ne olacak' diyor. İşsizlik, trafik, şehirleşme şikayetleri geliyor. Bugüne kadar sadece bir kişi 'bizim içkimize, kıyafetimize karışacak mısınız' diye söyledi. Bu da önemli ama sanki biz buraya gelirken burada İzmir'in başka hiçbir derdi yokmuş, İzmir'in rahatını kaçıracak, kafasını karıştıracak, yaşam tarzına müdahale edecek parti geliyor havası verildi. Ama böyle bir şey yok. Bu, İzmirli seçmeni yanında tutmak için rakiplerimizin geliştirdiği bir taktik.
Bu yorumların gerçekliği olmakla beraber bu kadar büyük harflerle söylenmesinin arkasında böyle bir şey var.”
Binali Yıldırım, “İki şeyden birini tercih edeceksin, ya ona oy verirsin yaşamına müdahale edilir, ya da bizimle yaşamaya razı olacaksın” denildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“İzmirli buna mecbur değil. Ne yaşam tarzına müdahale edilmesine boyun eğer ne de kimseyle yaşama mecbur kalmaya. İzmir, öz güveni kuvvetli bir şehir. İzmir Atatürk'ün partisine bile karşı çıkmış, Timurlenk'e canı pahasına şehri teslim etmemiş. Bu tip sıfatlar yakıştırmak bana göre çok büyük haksızlık.”
Seçim sonuçları ile ilgili tahmin yaptığını, ancak bir oran açıklamayı seçmen iradesine saygısızlık olarak gördüğünü söyleyen Yıldırım, 12 Haziran'daki seçimlerde 'İzmir'de bir fark oluştu dedirtebilecek bir sonuç alacaklarını” düşündüğünü söyledi.