Yılda 35 bin silah satılıyor

Güncelleme Tarihi:

Yılda 35 bin silah satılıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 1998 00:00

Haberin Devamı

Türk halkı, her yıl beline taktığı 35 bin silaha 12 trilyon lira yatırırken, silahlanmanın asıl faturasını maganda kurşunlarıyla can veren masum insanlar ödüyor. Galibiyet sevinçlerinde, asker uğurlamalarında, düğünlerde silaha sarılanların yol açtığı ‘‘kaza’’larda hâlâ onlarca insan yaşamını yitirirken, magandalara karşı hukuki yaptırımlar caydırıcı olamıyor.

Türkiye'de vatandaşın belindeki silah sayısı bugün 3 milyonu buldu. Bu sayıya her yıl ortalama 35 bin yeni silah ekleniyor. Vatandaşlar silahlanmada, 600 bin askeri bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni sollarken, Türkiye her hafta duygularını silahlarla ifade eden magandaların yol açtığı facialarla sarsılıyor. Özellikle futbol maçlarının ardından havaya ateş açanlar yüzünden yaşanan faciaların önüne geçilemiyor. En son 4 Kasım'da Kağıthane'deki evinde otururken Galatasaray-Rosenborg maçının ardından havaya sıkılan kurşunların hedefi olan 17 yaşındaki Aysel Yeşer, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

CEZASI 9 BİN TL

Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK)'nun rakamlarına göre vatandaşların elinde 2.5 milyon tüfek ve MKE tarafından satılan 262 bin 994 yerli ve yabancı tabanca bulunuyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kayıtlarına göre de Türkiye'de tüfek dışında 700 bin adet silah ruhsatı var. Bu rakamın, ruhsatsız ve kaçak silahların da eklenmesiyle 3 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Yılda ortalama 35 bin silahın satıldığı Türkiye'de, hukuki yaptırımların yetersizliği faciaların tekrarlanmasına yol açıyor.

YÜZDE 80'İ RUHSATSIZ

Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre, yaralama ve öldürme olaylarında kullanılan ateşli silahların yüzde 80'den fazlası ruhsatsız. Ruhsatlı silahla işlenen bir suçta, kovan ya da mermi çekirdeği ele geçirildiğinde, balistik inceleme ile suçlu hemen bulunuyor. Çünkü Emniyet Genel Müdürlüğü arşivlerinde her ruhsatlı silahın bir çeşit kimlik dosyası bulunuyor. Dosyada silah sahibi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, silahın balistik değerleri de yer alıyor. Ruhsatsız silahlarda ise bu bilgiler bulunmadığı için, işlenen suçlar faili meçhul kalabiliyor.

Örneğin son bir yılda İstanbul polisine yansıyan 755 havaya ateş açma olayında bulunan kurşunlardan, yalnızca 165'inin faili belirlenebilmiş. Yani bir başka ifadeyle, 755 olaydan 590'ı ruhsatsız silahla gerçekleştirilmiş.

Havaya ateş açanlar, Türk Ceza Kanunu'nun 551. maddesi uyarınca ‘‘meskun mahalde ateş etmek’’ suçundan, 30 gün hafif hapis ve 9 bin lira para cezası ile yargılanırken; silahın ruhsatsız olması durumunda 3 yıla kadar hapis cezası alabiliyorlar. Meskun mahalde silahla amaçsız ateş eden veya silah teşhir edenlerin ruhsatları iptal ediliyor. Bu kişilere bir daha silah ruhsatı verilmiyor. Serseri kurşunlara hedef olanların can vermesi durumunda, magandalar TCK'nın 455'inci maddesine göre ‘‘tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek’’ suçundan 2-5 yıl hapis ve 2 milyon 700 bin lira para cezasıyla yargılanıyorlar.

SİLAHIN ŞAKASI YOK

Öte yandan, yakalanan ruhsatsız tabancaların ikinci silah olarak polis memurlarına dağıtılmasının, silahlanmayı artırıcı bir unsur olduğu öne sürülüyor. Polislerin, kendilerine hibe edilen silahları bir süre sonra elden çıkardıkları iddia edilirken, silahların yeni sahiplerinin ruhsat alıp almadıkları denetlenemiyor.

1993 yılında Nazire Dedeman'ın öncülüğünde kurulan Umut Vakfı, sivillerin silahlanmasına karşı gerçekleştirdiği etkinliklerle bu faciaların yaşanmasını önlemeye çalışıyor. 28 Eylül'ü ‘‘Bireysel Silahsızlanma Günü’’ olarak ilan eden Umut Vakfı'nın Genel Koordinatörü Güzin Tarı, toplumsal şiddeti yenmek için çaba harcadıklarını belirterek şöyle konuştu: ‘‘İnsanların şiddete ve silaha sarılmalarını önlemeye çalışıyoruz. En azından silah kullanmanın komik cezalarını artırılması yönünde toplumsal baskı oluşturmak istiyoruz. Amacımız, ‘silahlı kutlama'nın tehlikeli, ayıp ve yersiz olduğunu topluma anlatabilmek...’’

Eli silahlı şarkıcı

NAMUS kavramının tartışıldığı ‘‘A Takımı’’ programındaki ateşli konuşmaları ve tehditleriyle dikkat çeken şarkıcı Gamze Bulut, belinden silahla geziyor. Gamze Bulut, daha önce kavgalı oldukları abisin dünürlerini silahla kovalayarak karakollara düşmüştü. Balat'ta oturan Bulut, adam öldürmekten çekinmediğini söylüyor. Kendisine laf atan, sarkıntılık yapan birkaç kişiyi dövdüğünü de anlatan Bulut, silahıyla görünmekten de hoşlanmıyor. ‘‘Kötü bir ortamda yaşıyoruz. Zaten Türkiye'de kadınsanız, kesinlikle tacize uğramayı hak ettiğiniz düşünülüyor. Bence bu biraz kadınların da korkaklığından kaynaklanıyor. Ben asla sömürülmeye izin vermiyorum. Ya döverim ya vururum’’ diyen Bulut'un karakola götürülmek, ceza yemek, hapse düşmek gibi bir korkusu da yok!

Facialardan örnekler

Hüzün ve sevinçlerini kurşunlarla ifade eden magandaların yol açtıkları facialardan gazete sütunlarına yansıyan bazı örnekler:

1997 yılbaşında Emel Kaya üç çocuğu ve eşiyle birlikte yeni yılı karşılarken serseri kurşunla yaşamını yitirdi.

9 Haziran 1997’de, Trabzon Akçaabat'ta pompalı tüfekle ateş eden İsmail Uzun, 2 çocuk babası Yusuf Bakırcı'yı öldürdü.

3 Ağustos 1997'de Giresun'un Tirebolu İlçesi'ne bağlı Sultan Köyü'ndeki bir düğünde havaya ateş açan 18 yaşındaki Serkan Topçu; Mehmet Yolcu (18) ile Hatice Dinçer (15)'in ölümüne neden oldu.

8 Kasım 1997'de Çanakkale'nin Yahşeli Köyü'ndeki bir düğünde, Oktay Vurucu'nun açtığı ateş sonucu damat Ümit Vurucu yaşamını yitirdi.

14 Haziran 1998'de Sarıyer'deki Fatih Ormanları'nda ailesiyle birlikte piknik yapan 13 yaşındaki Fatma Akçasarı, başına gelen kurşunla öldü.

4 Kasım 1998 gecesi Galatasaray'ın Rosenborg galibiyetini ‘‘kutlayan’’ magandaların silahlarından çıkan kurşun, Kâğıthane'de oturan 17 yaşındaki Aysel Yeşer'in yaşamına mal oldu.

KİMLER RUHSAT ALABİLİYOR

26 Haziran 1997 tarih ve 97/9510 sayılı yönetmelikle silah alma koşullarının zorlaştırılmasına rağmen silahlı suçların önüne geçilemiyor.

Yeni yönetmeliğe göre, silah ruhsatı almak isteyenlerin nörolojik ve psikolojik hastalığın olmaması ve 21 yaşını geçmiş olması gerekiyor. Can güvenliklerinin ciddi tehdit ve tehlikelerle karşılaşması muhtemel olduğu belirlenen Türk vatandaşları ile yabancı uyruklular silah taşıma ruhsatı için başvurabiliyor. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve bu görevlerde bulunanlar; valiler ile mülki idare amirliği sıfatındaki görevliler; hakim, cumhuriyet başsavcısı, cumhuriyet savcısı; RTÜK başkanı, yardımcısı ve üyeleri; belediye başkanları ile il genel meclisi üyeleri; Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında çalışan personel; İçişleri Bakanlığı'na bağlı genel müdür yardımcıları ve daire başkanları ile Gümrük Muhafaza Teşkilatı amir ve memurları da silah ruhsatı alabiliyor. Yeni yönetmelikle; meskun mahalde ateş edenler ile ateşli silahla işlenen suçlardan hüküm giyenler; yüz kızartıcı mali suçtan hüküm giyenler ve ordudan atılan subaylar silah ruhsatı alamıyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!