Yılda 1.5 milyon turist, 10 trilyon lira

Güncelleme Tarihi:

Yılda 1.5 milyon turist, 10 trilyon lira
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2002 21:07

Yılda ortalama 1.5 milyon turistin ziyaret ettiği dünyanın en önemli antik kentlerinden Efes, tam 107 yıldır kazılıyor. Sahip olduğu eşsiz hazinenin henüz yüzde 15'i açığa çıkarılabilmiş durumda. Halen süren kazılardan biri Yamaç Evleri. En erken M. S. 1. yüzyılda, Augustus döneminde yapıldığı ve 7. yüzyıla kadar birçok kez onarım ve değişiklik yapılarak kullanıldığı düşünülen bu evlerde zenginlerin oturduğu, fresk ve mozaiklerden anlaşılıyor. Kazılardan çıkan heykel, mobilya, süs ve mutfak eşyası Efes Müzesi’nde sergileniyor.

Haberin Devamı

Efes Antik Kenti’nin büyük bölümü toprağın altında. Tam 107 yıldır düzenli olarak kazılarak, gün ışığına çıkarılmaya çalışılıyor, daha çok çalışılacak.

Bugün yılda ortalama 1,5 milyon turistin ziyaret ettiği, Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri Efes. Bunun başlıca nedeni, milattan çok öncelere uzanan geçmişi ve yüzyıllarca ‘‘uygarlıklar merkezi’’ olması. İşte büyük bölümü toprağın altında olan bu uygarlıklar, tam 107 yıldır düzenli olarak kazılarak, gün ışığına çıkarılmaya çalışılıyor. Efes Antik Kenti'nin sahip olduğu eşsiz hazinenin bugüne kadar sadece yüzde 15'i açığa çıkarılabilmiş durumda. Düşünün, bu haliyle bu kadar turist çeken Efes, tüm hazinesi ortaya çıktığında kimbilir ne hale gelir!

İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı olan ve tarihi boyunca uygarlık, bilim, kültür alanlarında önemli rol oynayan Efes'te bulunan en eski yerleşim yerleri M.Ö. 8. yüzyıla kadar iniyor. Son yıllarda yapılan kazılarda, Tunç çağları ve Hititler'e ait yerleşimler saptandı. Anadolu'nun eski anatanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültünün en büyük tapınağı da Efes'te. M.Ö. 1050'li yıllarda Yunanistan'dan gelen göçmenlerin yaşamaya başladığı liman kenti Efes, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşındı. Bugün gezilen Efes ise Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kuruldu. Hellenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan Efes, Bizans döneminde tekrar yer değiştirdi ve ilk kez kurulduğu Selçuk'taki Ayasuluk Tepesi'ne taşındı. 1330 yılında Türkler tarafından alınan ve Aydınoğulları'nın merkezi olan Ayasuluk, 16.Yüzyıl'dan itibaren giderek küçülmeye başladı, 1923'ten sonra Selçuk adını aldı.

1. ve 2. dünya savaşlarında ara verilse de 1895'ten bu yana Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nün öncülüğünde düzenli olarak kazılan Efes Antik Kenti'nde, 1869'da British Museum adına J.T. Wood tarafından kazı yapıldığı biliniyor. Wood'un ünlü Artemis Tapınağı'nı bulmaya yönelik bu çalışmalarına 1904 yılından sonra D.G. Hogarth devam etmiş. Efes Müzesi de 1954 yılından itibaren T.C. Kültür Bakanlığı adına kazı, restorasyon ve düzenleme çalışmaları yapıyor. Efes'in kalıntıları yaklaşık 8 kilometrekarelik bir alana yayılıyor.

Kazıların toplam maliyeti yıllık 550 bin euro. Bu yıl 3 Haziran'da yeniden başlayıp ağustos sonuna kadar sürecek olan kazılarda, büyük bölümü yabancı, toplam 250 kişi görev alacak. Yaz aylarında kazılar tüm hızıyla sürerken, yerli-yabancı yüzbinlerce meraklı turist de Efes'in Liman Caddesi'nden akıyor, Büyük Tiyatro'da yılın en önemli sanat etkinliklerini izliyor, Celcus Kitaplığı'nın görkemi karşısında nefesini tutup, Meryem Ana Kilisesi'nde hacı oluyor ya da olmaya gelen Hıristiyanları izliyor. Ya da Efes Müzesi'nde Miken, Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait yaklaşık 50 bin eser karşısında büyüleniyor. İşte karşınızda Efes 2002...

EFES’İ GEZENLER

1999 Yüzde 90'ı yabancı turist olmak üzere, kenti 1 milyon 108 bin kişi gezmiş ve 1 trilyon 412 milyar lira gelir sağlanmış.

2000 Kenti gezenlerin sayısı 1 milyon 283 bin, sağlanan gelir, 3 trilyon 554 milyar.

2001 Rakamları şöyle: 1 milyon 565 bin turist, 7 trilyon 645 milyar lira gelir.

2002 İlk beş ayın rakamları: 600 bin turist, 1 trilyon 500 milyon lira gelir.

EFES’İ KAZANLAR

1895-1896: O. Benndorf 1897-1911: R. Heberdey 1912-1935: J. Keil

1954-1957: F. Miltner 1958-1968: F. Eichler 1969-1983: H. Vetters 1984-1987: W. Alzinger 1987-1992: G. Langmann 1993-1998: St. Kalwiese

1999- : F. Krinzinger

24 BİN KİŞİLİK AMFİTİYATRO

Antik kentler genellikle sessiz, terkedilmiş hissi veren yerler olarak bilinse de Efes, gece gündüz yaşayan, kalabalık ve hareketli bir kent. Antik çağda halk meclisinin toplantı yeri olan 24 bin kişi kapasiteli amfitiyatro, sık sık düzenlenen sanat etkinlikleriyle binlerce kişiyi ağırlıyor. Bakın bu yıl, 16. Uluslararası İzmir Festivali kapsamında amfitiyatronun sahnesine kimler çıkacak:

11 Haziran Norma Operası

23 Haziran Karadeniz Filarmoni Orkestrası

20 Temmuz Jose Carreras

3-4 Ağustos Efes Gladyatörleri Özel Gösterisi


Efes'te sürmekte olan bir önemli kazı çalışması Yamaç Evleri'yle ilgili. En erken M.S. 1. yüzyılda, Augustus döneminde yapıldığı ve 7. yüzyıla kadar birçok kez onarım ve değişiklik yapılarak kullanıldığı düşünülen bu evlerde, dönemin en zenginlerinin oturduğu, evlerin düzeninden, her biri bir sanat eseri olan fresk ve mozaiklerden ve ev eşyasından anlaşılıyor.

Ortaya çıkarılan evler, kazı ekibi tarafından çok özel bir çatıyla kaplanarak koruma altına alınıyor. Bu çalışma 12 milyon marklık (Yaklaşık 3.5 trilyon lira) maliyetiyle dünyanın en büyük kazı projeleri arasında yer alıyor. Bu paranın yarısı Avusturya Bilim Bakanlığı, diğer yarısı ise Avusturya-Efes Dostları Derneği tarafından karşılanıyor.

Efes kazılarının son başkanı Viyana Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Ord. Prof. Fritz Krinzinger, çalışmanın dünyaya örnek olduğunu söylüyor.

Yamaç Evleri kazısı sırasında mermer, fildişi ve bronz gibi değerli malzemeden yapılmış çok sayıda heykel, mobilya parçası, kandil, süs ve mutfak eşyası bulundu. Bu buluntular, Efes Müzesi'nde sergileniyor. Evlerin deprem ve yangın sonrası oturulamaz hale geldiği de biliniyor. 4 bin metrekarelik bir alanı kaplayan evlerin, ısıtma ve soğutma sistemleri, odaları günümüzdeki yapılarla büyük benzerlikler taşıyor.

Efes Roma İmparatorluğu döneminde Asia eyaletinin başkenti olarak Anadolu'nun en kalabalık kenti. 200 bini bulan nüfusu, çiftliklerinde kölelerin çalıştığı geniş toprak sahipleri, Kuzey Afrika ve İtalya'dan gelen malları Anadolu'nun diğer kentlerine sevkeden zengin tüccarlar, gemici, işçi, sanatçı ve din adamlarından oluşuyor. Efes Yamaç Evleri, ana caddelere, agora ve hamamlara, kitaplığa yakın. Ayrıca evlerin konforu, inşaatları sırasında emek ve masraftan kaçınılmamış olması da içlerinde yaşayanların sıradan kişiler olmadıklarını gösteriyor. Dışa kapalı ve sade olan evlere çok gerekmedikçe pencere yapılmamış. Bu haliyle evler, dış görünümü gösterişli, içi sade olan tapınaklara zıt bir tarz oluşturuyor. Dış görünümlerinin sadeliğine karşılık içleri zengin. Konfor ve rahatlık için her şey düşünülmüş.

Evlerde anne, baba, çocuklar, hizmetçi ve köleler olmak üzere kalabalık bir aile topluluğu yaşıyor. İki, bazıları üç katlı. Alt katlar günlük yaşantıyla ilgili bölümlere ayrılmış, üst katlarda ise genellikle yatak, çocuk odası gibi bölümler bulunuyor. Evlerin birkaç kişiyi alabilecek büyüklükteki tuvaletlerinde Efes'teki diğer tuvaletlerde olduğu gibi delikli oturma blokları ve altında ana kanalizasyona bağlı pis su sistemi var. Bugünkülerden en büyük farkları, evin diğer bölümlerinde olduğu gibi fresklerle süslenmiş olmaları.

Yamaç Evler’de inşaat malzemesi olarak taş ve tuğla bol harçla birlikte kullanılmış. Evlerin tabanı tümüyle mozaikle kaplı. Mozaikler genellikle siyah beyaz ve geometrik desenli, ama çok renkli, figürlü ve mitolojik konulu mozaikler de var.

Bu evlerde genellikle sabahları erken kalkılır, kahvaltıdan sonra ana caddelere ya da agoralara alışverişe gidilirmiş. Akşamları balık, domuz ya da av hayvanlarının etinden oluşan yemek, klineler üzerine yarım yatarak yenirmiş. Tabii üzerleri değerli ve gözalıcı kumaşlarla kaplıyken. Yemek sırasında Efes'te üretilen megara kaseleri ya da kulplu maşrapalarla şarap içilir, servisi Afrikalı köleler yaparmış.

HER EVE SARNIÇ

Roma dönemi su yolları büyük para ve emek harcamasıyla gerçekleştirilmiş. Ancak yine de her zaman güvenli değilmiş. Su kemerlerinde ya da kanallarında arıza olması sık sık karşılaşılan olaylardanmış. Bu yüzden evlerin hemen hepsinde sarnıç ya da kuyu yapılmış. Kuyular her zaman kullanılmadıklarından ağızları mermer bir kapakla sıkıca kapatılmış.

ANA SÜS FRESK

Yamaç Evler'in duvarları çoğunlukla fresklerle süslenmiş. Bazı duvarlarda ise mermer kaplama görülüyor. Mozaikler gibi freskler de zaman zaman yenilenmiş, yenilenmeler sırasında günün modasına uyulmuş. Fresklerde en sevilen figür, Sanat Perileri (Müzler) ve Eroslar. Bunların yanısıra balık ve kuş gibi günlük hayattan alınma figürler, ayrıca tiyatro sahnesi ya da mitolojik konuların işlendiği freskler de bulunuyor. Kazı ekibi bu odaya, duvarlarındaki tiyatro sahnelerinin işlendiği fresklerden dolayı Tiyatro Odası adını vermiş.

SICAK SU SİSTEMİ

Yamaç Evler'de ısı fazla değişmezmiş. Buna karşın yanda bir örneğini gördüğünüz gibi, hamamlardakine benzer bir ısıtma sistemi bulunurmuş. Sistemin merkezi aynı zamanda küçük bir hamam olarak da kullanılmış. Hamam hipokaustundaki sıcak hava kışın künklerle evin diğer bölümlerine sevkedilmiş ve evin ısınması sağlanmış. Bu sisteme bağlı olarak yemek odası, mutfak ve Latrina önündeki çeşmelerden sıcak ve soğuk su birlikte akarmış.

LİMAN CADDESİ

Geçmişte burada liman olduğunu gösteren belirtiler hálá farkediliyor. Ancak Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlar kenti denizden uzaklaştırmış. Kanal açılarak Efes'in kıyı kenti yapılması yıllardır gündemde.

CELCUS KİTAPLIĞI

Efes Valilerinden Celcus'un anıtmezarı olarak yapıldı.Savaşlar ve depremlerle yıkılan bina 1972-78 yılları arasında mimar F. Hueber tarafından onarıldı. Kütüphane zaman zaman sanat etkinliklerine sahne oluyor. İzmir Festivali kapsamında 9 Temmuz'da Kütüphane'de Türk Bestecileri konseri düzenlenecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!