Yiğit'in kaseti

İşadamı Korkmaz Yiğit'in ‘‘Polis beni alırlarsa açıklayın’’ diyerek avukatına verdiği video bant, önceki akşam yayınlandı. Sahibi olduğu Kanal 6 ve Kanal E'de yayınlanan kasette Yiğit, ‘‘Şu anda bankamı, (Bankekspres) itibarımı ve onurumu iflas etmiş bir adam olarak görüyorum. Kaybedecek bir şeyim kalmadı’’ dedi. 24 Ekim 1998, saat 15.00'te kaydedildiği belirtilen video kasette Yiğit, özetle şunları anlattı:

‘‘Önce Türkbank olayına kadar kimle ne yaptım onları anlatayım. Ben inşaat yaparım. Türkbank olayına kadar devletle hiçbir işe girmedim. Bank Ekspres'i aldıktan sonra bir Fransız bankasına talip olduk. Bu arada Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile konuştum, bana ‘Türk Ticaret Bankası'yla ilgilen' dedi. Ben de ‘Fakat orada Alaattin Çakıcı faktörü var' dedim. ‘Maalesef’’ diye yanıtladı. Ardından bir gün Güneş Taner ile görüştüm: Bana ‘Eğer imkanların varsa Türk Ticaret Bankası'yla mutlaka ilgilenmelisin. Bunu Sayın Başbakan'a da aktarmalıyız' dedi.

ÇÖRTÜK: 'GİRME'

Ardından Jefi Kamhi, Hüsamettin Cindoruk ve ben yemek yedik. Kamhi, ‘Korkmaz'ı Türk Ticaret Bankası'na ikna etmek istiyoruz ama girmiyor. Çakıcı'dan çekindiği için girmiyor' dedi. Bütün bunları topladığımda kendi kendime ‘galiba ben girebilirim' dedim. Bir gün bay Jefi beni telefonla aradı. ‘Korkmaz, sen bu ihaleye girmiyorsun' dedi. ‘Neden girmiyorum?' dedim. Bana ‘Korkmaz ben Kamuran Çörtük'ün ofisinden geliyorum. Kamuran bana aynen şunu söyledi 'Cumhurbaşkanı yanımda, Başbakan yanımda, Çakıcı da benim yanımda. Bu ihaleye girmesin. Ha girip alsa da zaten bunu ona yar etmem. Çok sıkıntı çeker' dedi' diye aktardı. Ben Kamuran'la hiç tanışmamışım. Tepkisini anlayamadım.

TANER'DEN AZAR

Daha sonra Kamuran Çörtük'ü arayarak ihaleye birlikte girmeyi önerdim. Ancak Çörtük, ‘Biz bu ihaleye girmeyeceğiz. İptal olacağını bildiğim bir ihaleye girmem' dedi.

Demirbank'ın ortaklarından Sema ve Halit Cıngıllıoğlu ile görüştüm; sıcak bakmadılar. Erol Aksoy'la konuşmam da bir netlik kazanmadı. Bu arada Güneş Taner'i aradım, teklif vermeden önce görüşmek istedim. O da ‘Teklifini ver sonra görüşürüz’’ dedi. Teklifi verdik. Sonra gene Taner'le Akmerkez'in üstünde Bankalar Birliği'nin katında görüştük. Bana bağırarak ‘Sen Çakıcı vasıtasıyla milleti rahatsız ediyorsun' dedi. Demoralize olup yanından ayrıldım. O da rahatsız olmuş olmalı ki ‘Seni sayın Başbakan'la görüştüreyim' dedi.

YILMAZ'DAN ONAY

Ancak Başbakan bana randevu vermedi. Cindoruk'un aldığı randevuyla Jefi Kamhi'yle beraber 30 Haziran günü Meclis'e 15-20 dakika ayaküstü görüştük. Kendisine, Çakıcı'yla geçmişte birtakım telefon görüşmeleri yaptığımı, kendisine bir ev verdiğimi söyledim. Ve önce bay Jefi, ‘Korkmaz sizinle görüşmek istedi, çünkü bu Çakıcı konuşmalarından ötürü rahatsız. Bu ihaleye girmeli miyim girmemeli miyim diyor' dedi. Oylamadan çıktıktan sonra ‘Bu ihaleye girebilir demiş bay Jefi'ye'. Bu arada ben Gazi Erçel'e gittim, ‘Bu ihalede sizin hayır diyemeyeceğiniz en alt rakam hangisidir?' dedim. ‘400'ün altına inmemek icap eder' dedi. ‘Siz ne kadar para koydunuz sayın Başkan' dedim. ‘412 milyon dolar' dedi. ‘Peki ben 415 milyon dolara kadar çıkacağım' dedim. Daha sonra Kamuran Çörtük'le yaptığımız görüşmede Çörtük bana şunu söyledi: ‘Biz bunu senin 380 milyon dolara almanı sağlayacağız. Ancak sen de bize ya Genç TV'yi alıp vereceksin ya da Flash TV'yi almamız lazım. Orada bize kredi vereceksin.' ‘Peki' dedim. Ardından biz Genç TV'nin devrini Kamuran Çörtük'e yaptık.

200 MİLYON DOLARLIK DESTEK

Çörtük bana ihaleye girmemesi için Mesut Yılmaz'ın, sözünden çıkmaz dediği Zorlu'yu, Güneş Taner'in de Erol Aksoy'u ikna edebileceğini söyledi. İhalede rakam 400'ün üzerine çıkınca Ali Balkaner'i aradım, 'Ortaklığın söz konusu olabilir mi?'diye sordum, bana 'Çık' dedi. Bu arada yine Kamuran Çörtük'ü aradım, ihale 600 milyon dolara çıkıyor deyince, 'Adam (Zorlu) söz verdi, ama sözünde durmadı, o zaman çık ve al' dedi. Bankayı 600 milyon dolara aldım.

Ancak Çörtük bana 380 milyon doların üzerindeki miktara hükümetin katkı sağlayacağını söyledi. Nitekim bende bu aradaki fark yoktu. Güneş Taner 'Emlak ve Vakıfbank'tan teminat mektubu temin et, Mehmet Karamehmet'le konuş' dedi. Daha sonra Güneş Taner'in evinde Karamehmet ve Osman Berkmen'le bir araya geldik. Başbakan 'Hayırlı olsun' dedi.

CİNAYETİ ANLATTIM

Başbakan Yılmaz'a, Malki cinayetini bir başçavuşun çözdüğünü, ama kendisinin Hakkâri Çukurca'ya sürüldüğünü anlattım. Gerekirse isim ve telefon verebilirim dedim. Bir gelişme olmadı.

MEDYAYA ONLAR SOKTU

Başbakan, Milliyet'i almam için beni teşvik etti, ‘Mutlaka alınması gerek' dedi. Bunun için gereken 200 milyon doları Güneş Taner, Yapı Kredi'den ve yurtdışından bulacağını söyledi, ses çıkmadı.

Gözaltı elbisesi

Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şubesi'nde sorgusu süren Korkmaz Yiğit'e dün sabah şoförü kahvaltının yanı sıra, elbise ve çamaşır getirdi. Sorgusunun dışında nezarethanede tutulan ve bitkin görünen Yiğit, dün hastaneye götürülürken şoförünün yeni getirdiği elbiseyi giyip gitti.

24 saatte doktor kontrolü

TÜRKBANK'ın özelleştirilmesiyle ilgili olarak İstanbul DGM Savcılığı'nca yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan işadamı Korkmaz Yiğit, dün ikinci kez hastaneye götürülerek doktor kontrolünden geçti. Gözaltındaki kişilerin her 24 saatte bir doktor kontrolünden geçirilmesi prosedürünü sık sık gözardı eden polis, Korkmaz Yiğit için son derece dakik davranıyor.

Geceyi, İstanbul Organize Suçlar ve Silah Mühimmat Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'ndeki nezarethanede geçiren Korkmaz Yiğit, dün 12.30'da şubeden çıkarılarak rutin muayene için Haseki Hastanesi Dahiliye Servisi'ne götürüldü.

Yaklaşık 30 dakika kaldığı hastaneye girişte ve çıkışta konuşmaktan kaçınan Korkmaz Yiğit, bir gazetecinin yönelttiği ‘‘Kaseti, hükümetten intikam almak için mi yayınladınız?’’ sorusunu, ‘‘Hayır, intikam almak için yayınlamadım’’ diye yanıtladı. Kormaz Yiğit, daha sonra geniş bir açıklama yapacağını söyledi.

Doktor kontrolünden sonra sorgusuna yeniden başlanan Yiğit'in ifadeleri hakkında, saat başı İstanbul DGM Savcılığı'na bilgi verildiği öğrenildi.

KASET SORUŞTURMASI Öteyandan, Korkmaz Yiğit'in, Başbakan Mesut Yılmaz ile üst düzey bürokratları kapsayan açıklamalarının yer aldığı kasetin, önceki gece Kanal 6 ve Kanal E televizyonlarında yayınlanması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. Yiğit'e ait Kanal 6 ve Kanal E televizyonlarına gelen polis memurları, Cumhuriyet Savcılığı'ndan aldıkları yazılı talimatı yetkililere ilettiler ve Yiğit'in açıklamalarının yer aldığı kasetin bir kopyasını aldılar.

Vücut kimyam bozuluyordu

Çakıcı'nın kendisini tehdit ettiğini belirten Korkmaz Yiğit, bu bölümde şunları söyledi: ‘‘Alaattin Çakıcı'yı Mesim Malki öldürülmeden dört ay önce tanıdım. Bir gün Malki bana, 'Çakıcı tarafından tehdit ediliyorum, para ödüyorum' dedi. Ben de kendisini Vali Hayri Kozakçıoğlu'na götürdüm. Görüşmeden ayrı arabalarla ayrılırken, Çakıcı telefon ederek 'Nesim benim ekmek kapım, sakın onu koruma. İstanbul'da 100 kişiye bakmak zorundayım Kurşun adres tanımaz' dedi. Bu bir tehditti. Bir hafta sonra yine aradı, Nesim'i, Dündar Kılıç'a götürdüğümü iddia ederek, tehditler savurdu. Aslında ben Dündar Kılıç'ı tanımazdım. Ben telefonuna çıkmadım. Ağıza alınmayacak küfürler etti. Sadece o arıyor, konuşmak zorunda kalıyordum. Tükürüklerim koruyor, vücut kimyam bozuluyordu, hayır konuşmam diyemiyordunuz. İlkokula gidecek çocuğunuzun kaçta okula gittiğini, İskoçya'da okuyan iki çocuğunuzu biliyordu. O ses sizi ne hale getiriyor, düşünebiliyor musunuz? Benim yerime başka bir işadamı nasıl davranabilirdi ki... Bu telefonlar dinlendiğine göre, hangi tedbirlere başvuruldu? Neden koruma alınmadı?’’

2. kaset yeddieminde

TÜRKBANK'ın özelleştirilmesiyle ilgili olarak gözaltına alınan işadamı Korkmaz Yiğit'in 24 Ekim'de video kasete aldırdığı ve önceki gece kendisine ait Kanal 6 ve Kanal E televizyonlarında yayınlattığı açıklamaları büyük yankı bulurken, ‘Ses getirecek’ ikinci kasetin ise yeddiemine teslim edildiği belirtildi.

Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şubesi'nde sorgusu süren Yiğit'in ifadesinde Başbakan Mesut Yılmaz ile Fransa'da tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı arasındaki ilişkiyi ikinci kasette detaylı bir şekilde anlattığını söylediği öne sürüldü. Yiğit'in kasetlerden önceki gece yayınlanan ilkini gözaltına alınmasından sonra yayınlanması için yakınlarına talimat verdiği, Yılmaz-Çakıcı arasındaki ilişkileri açıkladığını öne sürdüğü ikinci kaseti ise serbest bırakılmasından sonra kendisinin basın toplantısı düzenleyerek açıklamayı planladığı iddia edildi.

Kardeş Yiğit'e 50 milyon dolar sorgusu

SARIYER Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla önceki akşam gözaltına alınan Korkmaz Yiğit'in kardeşi Yılmaz Yiğit ile Bankekspres Yönetim Kurulu Üyesi Altan Ayanoğlu, poliste ifadeleri alındıktan sonra Sarıyer Adliyesi'ne sevkedildi. Bankekspres'in mevduatından 50 milyon doları kendi hesaplarına aktardığı öne sürülen Yılmaz Yiğit, dün 14.00 sıralarında Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı.

Yılmaz Yiğit ve Altan Ayanoğlu'nun, Banka Yeminli Murakıpları'nın yaptığı suç duyurusu üzerine Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde ifadelerinin alınacağı bildirildi. Adliyeye götürülürken, gazetecilerin sorularını yanıtlamak istemeyen Yılmaz Yiğit, ‘‘Bu sayede basının gerçek yüzünü tanıma fırsatını buldum. Daha sonra bir basın açıklaması yapacağım’’ dedi.