YiÄŸit Kadın’ın öyküsü

Güncelleme Tarihi:

Yiğit Kadın’ın öyküsü
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 10, 2005 00:00

BU öyküyü, kahramanının güçlü, sıra dışı kiÅŸiliÄŸi ve verdiÄŸi yiÄŸit savaÅŸ nedeniyle yazabilmek her kalem erbabının harcı deÄŸil.Ama Refik Erduran, derin kültürü, birikimi, çağını dürüst, doÄŸru, eksiksiz okuması ve usta kalemi sayesinde bu yükün altından kalkmayı baÅŸarmış. Usta yazarın beni sarsan son kitabı ‘Sabiha’yı (Remzi Kitabevi) okuduktan sonra bu yiÄŸit kadına bir kez daha saygı duydum. Sabiha Sertel... 1930’ların, 1940’ların basınına damgasını vurmuÅŸ, tek parti iktidarını kalemiyle sallamış ünlü gazeteci-yazardır.Refik Erduran’ın yazdığı bu onurlu yaÅŸam öyküsünü özetlemeye çalışayım.Sabiha 1897 yılında Selanik’te 500 yıl önce Ä°spanya’dan kaçıp Osmanlı’ya sığınan ve Müslüman olan dönme bir Musevi ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Sabiha’nın yürekli kiÅŸiliÄŸi, okula baÅŸlarken giymek zorunda olduÄŸu ‘siyah çarÅŸafa’ karşı çıkmasıyla ilk kez kendini gösterdi. Ama okula gidebilmek için bu geleneÄŸe uymak zorunda kaldı.Lise yıllarında eline geçen kitapları yutarcasına okuyan genç kız, Selanik’te yayınlanan gazeteleri ve köşe yazılarını da hiç aksatmadan izliyordu.Mehmet Zekeriya adlı genç bir yazara büyük hayranlık duyuyordu. Okulu bitirdikten sonra çeÅŸitli mecmualara yazılar gönderdi. Bunlar basılmaya baÅŸlandı. Sabiha böylece basına girmiÅŸ oldu. * * *Birbirlerini görmemelerine raÄŸmen Zekeriya ile aralarında bir sıcaklık oldu. Hatta bazıları evlenmelerini önerdi ama Zekeriya Paris’e eÄŸitime gidince bu giriÅŸim yarım kaldı. Bir süre sonra Zekeriya’dan mektup geldi. Genç yazar kendisine evlenme teklifi ediyordu. Sabiha bunu kabul etti ama ailesi razı olmadı. Zaten o sırada Osmanlı Balkan Savaşı’nı yitirmiÅŸ, Selanik Yunan ve Bulgar ordularının istilasına uÄŸramıştı. Aile çaresiz Ä°stanbul’a göç etti. Aradan yıllar geçti. Zekeriya ile Ä°stanbul’da karşılaÅŸtılar. Bu kez evlendiler. Genç yazar küçük bir gazete çıkarıyordu. Karı-koca sırt sırta verip dergiler, gazeteler, kitaplar, ansiklopediler çıkardılar. Ä°ÅŸleri yolunda giderken bazı yazıları nedeniyle Zekeriya cezaevine atıldı. Bütün yük genç kadının üzerine kaldı. Sabiha bunların altından kalkmayı baÅŸardı. Kocası hapisten çıktıktan sonra iÅŸleri yeniden yoluna girdi. Bir gün Vala Nurettin uzun boylu, kızıl saçlı, mavi gözlü, güler yüzlü Názım Hikmet adında bir genci getirdi ve onu ünlü ÅŸair olarak tanıttı. Názım onlarla çalışmaya baÅŸladı.* * *Bu genç ÅŸair Sabiha’yı, hem de kadroyu etkiledi. O güne kadar liberal-demokrat olan Sabiha Názım’ın etkisiyle komünist oldu. Yazılarının dozu ÅŸiddetlendi. Güçlü kalemi iktidarı sarsmaya baÅŸladı. Názım da giderek ünleniyor, yazdığı ÅŸiirler ortalığı birbirine katıyordu. Çok geçmeden onu cezaevine attılar. Sabiha’nın yazıları daha da ÅŸiddetlendi.1936’da Tan Gazetesi’ni çıkarmaya baÅŸladılar. Sabiha’nın yönetimindeki Tan iktidarı tir tir titretiyordu. Ä°ktidar yanlısı bütün yazarlar Sabiha Sertel’i ve Tan’ı hedef gösteriyorlardı. 4 Aralık 1945 günü tahrikler sonuç verdi. Birtakım karanlık güçlerin harekete geçirdiÄŸi kalabalık, Ä°stanbul Ãœniversitesi’nin bahçesinde toplanarak ellerinde sopalar ve balyozlarla yürüyüşe geçti.Hedef Tan Gazetesi’ydi. Binanın camını çerçevesini indiren güruh içeri girerek baskı makinelerini paramparça etti.Zekeriya ve Sabiha Sertel’i koruması gereken güvenlik güçleri onlara evlerinden kaçmalarını ve baÅŸlarının çaresine bakmalarını söyledi. Günlerce dostlarının evinde kalan Serteller sonunda pasaport alarak yurtdışına gitmek zorunda kaldılar. Bir daha da yurda dönmelerine izin verilmedi. Böylece Sabiha Sertel balyozla, sopayla susturulmuÅŸ oldu. Yıllarca yurdundan ayrı yaÅŸamak zorunda kalan bu yürekli kadın, 1968 yılında Bakü’de akciÄŸer kanserinden yaÅŸama veda etti. O da tıpkı Názım gibi ülkesine, sevdiklerine doyamadan gitti.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!