Güncelleme Tarihi:
Taşerona kadro haberleri konuyla ilgilenen on binlerce kişi tarafından sorgulanmaya devam ediyor. Devlet erkanından gelen açıklamalar ise konunun çözümü için yeni yılın ilk günlerini gösteriyor. İşte, taşerona kadro konusunda merak edilen tüm detaylar ve en güncel haberler derlemesi
TAŞERONA KADRO İÇİN SON GELİŞMELER NELER OLDU?
BEKİR BOZDAĞ: BÜTÇEDEN SONRA KONU MECLİSE GELECEK
Bir basın mensubunun 27 Kasım tarihindeki sorusuna yanıt olarak taşeron konusunun sona geldiğine dikkati çeken Bozdağ, "İnşallah bu aralık ayı sonu, ocak ayı içerisinde taşeron meselesini yasa çıkarmak suretiyle onların hukukunu koruyan bir biçimde çözeceğiz. Şu anda çerçeve konusunda Sn. Başbakanımız başkanlığında yapılan toplantılar oldu. İlgili Bakanların çalışmaları oldu. Bazı eksiklikler konusunda Başbakanımızın uyarıları oldu. Lokal olarak bazı konularda bazı çalışmalar yapılıyor. O nedenle o çalışmalar bittikten sonra Bakanlar Kuruluna gelecek, görüşülecek. Sonra Meclise sevk edilecek. Zaten bütçe var Aralık ayında. Büyük ihtimal bütçeden sonra bu konu Meclisin gündemine gelecek. Şimdiden hayırlı olsun" diye konuştu.
HAK-İŞ BAŞKANI: TAŞERON DEVREDEN ÇIKARILSIN
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan 25 Kasım tarihinde ajanslara düşen açıklamasında, taşeron sisteminin devreden çıkarılmasını ve tüm taşeron çalışanların kamuda işçi statüsünde istihdam edilmesini istediklerini söyledi.
Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014 yılında konfederasyon olarak büyük bir kampanya başlatarak binlerce taşeron işçinin sendikalara üye olmasını sağladıklarını anlattı.
Ardından ilk kez taşeron işçilerin toplu sözleşme yapabilmelerinin önünün açıldığını dile getiren Arslan, kıdem tazminatı başta olmak üzere birçok hakkın güvence altına alındığını, tüm bunların da taşeron işçiler için tarihi birer adım niteliği taşıdığını kaydetti.
Daha sonraki süreçte ise taşeron işçilere kadro verilmesini istediklerini ancak bu sürecin istedikleri şekilde ilerlemediğini ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla taşeron sorununun çözümü için hükümet yeniden çalışma başlattı. Bu çalışmalar devam ediyor ve bu çalışmaların içinde şu an biz yokuz. HAK-İŞ'in nasıl çözüm beklediğine dair öneri istenmedi. Hükümet kendi çalışmasını yapıyor. Biz bu çalışmalara desteklemek ve katkı sağlamak istiyoruz. Beraber çalışalım istedik, hükümet isterse oturur gereken desteği sağlarız. Ama hükümet kendisi bu çalışmayı yapmak istiyorsa, bizim bazı taleplerimiz var. Taşeron sistemi artık sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Taşeron sistemi kamuya büyük maliyet getirmekte, işletmelerimize büyük sıkıntılar getirmekte, çalışanları mağdur etmekte. O nedenle biz taşeron sisteminin devreden çıkarılmasını, tüm taşeron çalışanların kamuda işçi statüsünde istihdam edilmesini istiyoruz. Bunun yapılması durumunda hükümetin çalışmalarına destek oluruz."
"Taşeron şirketlerde 330 bin üyemiz var"
Sorunun çözümü için her zaman destek vermeye hazır olduklarına işaret eden Arslan, arzu etmedikleri bir durum oluşması halinde de karşı çıkacaklarını kaydetti.
Sendika olarak taleplerinin gayet açık olduğunu belirten Arslan, şöyle devam etti:
"Biz on yıllardır bu işçileri örgütledik, sendikaları örgütledik. Bunlar bizimle beraber mücadeleye başladı. Taşeron şirketlerde 330 bin üyemiz var. Bu arkadaşlarımızın sendikalardan koparılmasını istemiyoruz. Sendikal mücadeleye işçi sendikalarında devam etmelerini, toplu sözleşme, kıdem tazminatı, ikramiye gibi hakları başta olmak üzere haklarının saklı kalmasını istiyoruz. Çabamız bu. Bunu yaparken de hükümetimizle diyalog içindeyiz. HAK-İŞ olarak tecrübemiz var, sorunun böyle çözülebileceğine inanıyoruz. Taşeron meselesini biliyoruz, bu kesimin örgütlü olduğu büyük bir kesimiz. O zaman bizim istediğimiz çözümü hep birlikte gerçekleştirmeliyiz."
Arslan, bu yöndeki taleplerinin tamamını hükümet yetkililerine bildirdiklerini, sorunun köklü şekilde çözüleceğine inandıklarını ifade etti.
"Umarım çözüm bizim önerdiğimiz gibi olur"
Arslan, hükümetin sorunun çözümüne ilişkin çabalarını desteklediklerini belirterek, "Hükümet programında olmamasına rağmen konunun yeniden gündeme getirilmesi ve hemen yıl başında nihayete erdirilmesine yönelik çalışmaları takdir ediyoruz. Umarım çözüm de bizim önerdiğimiz gibi bir çözüm olur. Onun için elimizden geldiği kadar katkı ve destek vermeye çalışacağız." diye konuştu.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL: ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIZIN KAMUYA GEÇİŞİ İÇİN İMKAN SUNACAĞIZ
Maliye Bakanı Naci Ağbal 24 Kasım tarihinde yapmış olduğu açıklamada, "Taşeron konusundaki düzenlemeleri içeren yasa taslağını hükümet olarak Meclise sevk edeceğiz, onun dışında bir düzenleme tasarısı şu anda söz konusu değil." dedi.
Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Maliye Bakanlığının 2018 yılı bütçesine ilişkin görüşmelerin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeni bir "torba yasa" tasarının gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Ağbal, "Kendi aramızdaki değerlendirmelerde farklı konuları içeren bir torba yasa yapılabilir mi diye bir değerlendirmemiz olmuştu ama şu anda o değerlendirmemiz geçerli değil." ifadesini kullandı.
Taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin çalışmaların devam ettiğini dile getiren Ağbal, taşeron konusundaki düzenlemeleri içeren yasa taslağını hükümet olarak Meclise sevk edeceklerini bildirdi.
Ağbal, bunun dışında bir düzenleme tasarısının şu anda söz konusu olmadığını, taşeronla ilgili çalışmaları ihtiva eden bir düzenleme geleceğini kaydetti.
Buna ilişkin teknik çalışmaların tamamlandığını, maddelerle ilgili çalışmaların da belli bir noktaya geldiğini anlatan Ağbal, "Dolayısıyla kritik konularda karar oluşturulması lazım. Onları da herhalde yakın zamanda yapıp bitirmiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Maliye Bakanı Ağbal, şöyle devam etti:
"Şu anda değerlendirdiğimiz bir torba düzenlemesinden vazgeçmiş bulunuyoruz, böyle bir çalışmamız yok. Bir takım konular vardı, hazır Meclisin de gündemi uygunken, acaba yeni bir düzenleme getirelim mi diye. Sonra kendi aramızda yaptığımız değerlendirmelerde şu aşamada buna ihtiyaç olmadığını değerlendiriyoruz. O açıdan taşeronla ilgili düzenleme şu anda öncelikli konu. O konuyla ilgili nihai kararlar da herhalde çok kısa bir süre içinde verilecek. Belli başlı önemli konularda hükümet düzeyinde karar verilmesi gerekiyor. Teknik ayrıntılar artık belirlendi. Sadece ana parametreler ne olabilir diye bir değerlendirmemiz var. Biz, hükümet olarak kendimiz istiyoruz, bir an önce bu düzenlemeyi Meclise getirmeyi ve bunu yasalaştırmayı."
"Ana parametrelerle ilgili karar veriyoruz"
Ağbal, bütün parametreleri, geçiş dönemine ilişkin ortaya çıkabilecek hususları da yönetecek şekilde bir takım düzenleme önerilerinin olduğuna işaret ederek, "Dolayısıyla bunlara bir paket olarak baktığımız zaman bir taraftan tabii ki bütçeye olan maliyetini dikkate alacağımız, diğer taraftan da bu şekilde çalışan arkadaşlarımızın kamuya geçişine ilişkin imkanı sunacağız." dedi.
Bu kapsamda ikincil düzeydeki konularla ilgili çalışmaların tamamlanmış durumda olduğunu belirten Ağbal, "Şu anda ana parametrelerle ilgili karar veriyoruz. Karar aşamasındayız. Artık teknik düzeyde yapılacak olan çalışmalar tamamlanmış durumda." değerlendirmesinde bulundu.
MEMUR-SEN'DEN 'TAŞERONA KADRO' HASSASİYETİ
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 22 Kasım tarihinde yapmış olduğu açıklamada, "Taşerona kadro' başlıklı bir çalışmadan bahsediliyor. Ben bunun 'taşerona kadro' şeklinde kodlanmasını doğru bulmuyorum. 'Kamuda güvence bekleyen çalışana kadro' başlığıyla sunulmasının doğru olduğunu düşünüyorum." dedi.
Yalçın, kentteki bir otelde düzenlenen Memur-Sen İl Temsilciliği Genişletilmiş İl Divan Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Memur-Sen'in sadece kendi sorunlarına değil, bütün insanlığın sorunlarına karşı duyarlı olduğunu söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının "taşerona kadro" başlıklı çalışma yürüttüğünü belirten Yalçın, şöyle devam etti:
"Taşerona kadro' başlıklı bir çalışmadan bahsediliyor. Ben bunun 'taşerona kadro' şeklinde kodlanmasını doğru bulmuyorum. 'Kamuda güvence bekleyen çalışana kadro' başlığıyla sunulmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu anlamda 4C'li arkadaşlarımız var, 4B'li arkadaşlarımız var, memur işi yapan ama işçi kadrosunda bulunan arkadaşlarımız var. Bunların tamamı bir bütün olarak düşünülmeli. Sadece taşerona kadro şeklinde bir çalışmayı bu anlamda kapsayıcı bir çalışma olarak görmeyiz."
Yalçın, çalışmayı yakından takip ettiklerini anlatarak, "Bakanlığa mektup sunduğumuzda da teklif sunduğumuzda da bir şeyi net ifade ettik. 'Taşerona kadro' başlığıyla yapılan çalışmanın içine bu anlamda beklentisi olan diğer kesimlerin de dahil edilmesi ve bunun hayata geçirilerek, atılan imzaya sadık kalınarak beklentilerin yerine getirilmesi hükümet açısından bir vecibedir, bir borçtur." diye konuştu.
Çalışanlar olarak işçi ve memur statüsünü önemsediklerine işaret eden Yalçın, şunları söyledi:
"4B, 4C, 4E diye statüleri aradan çıkarsınlar. Ücretli, vekil, taşeron gibi çalışma hayatının defosu biçimine dönüşmüş istihdam biçimlerini bir kenara koysunlar. İşçi ve memur kadrosuyla devlet bu anlamda çalışma hayatını yeniden yapılandırma durumundadır. Bu kadar istihdam biçiminin oluşturduğu kafa karışıklığının giderilmesine şiddetle ihtiyaç var. Memur-Sen ailesi olarak bu yaklaşımımızı bir kez daha ifade ediyorum."
HÜKÜMET SÖZCÜSÜ BEKİR BOZDAĞ: ARALIK SONU, OCAK BAŞINDA YASA MECLİSE GELECEK
20 Kasım tarihinde taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Taşeronla ilgili çalışmalar son noktaya geldi. Başbakanımızın başkanlığında ilgili bakan arkadaşlarımız uzun bir toplantı yaptılar. Daha sonra Başbakanımız bakanlarımıza bazı hususlarda ayrıca durulması talimatı verdi. Onlar da çalışmalarını sürdürüyorlar. Aralık sonu, Ocak ayı içinde taşeronla ilgili yasa Meclis'e gelecek ve sonuçlandırılacaktır." ifadelerinde bulundu.
ÇALIŞMA BAKANININ SON AÇIKLAMASI
19 Kasım Pazar günü "Taşeron işçilere kadro verilmesine yönelik çalışmaların" sorulduğu Sarıeroğlu, taşeronun AK Parti döneminde ortaya çıkmış bir çalışma şekli olmadığını, geçmişten beri Türkiye'de uygulandığını hatırlattı.
Sarıeroğlu, bu çalışma şeklinin AK Parti iktidara geldikten sonra disipline edildiğini, kurallarının netleştirildiğini, taşeronlara sendika üyeliğinin getirildiğini belirterek, 7 Haziran'dan sonraki süreçte, özellikle 1 Kasım seçimlerinde "taşeronların kamuda istihdam edilmesine" ilişkin söylemlerin olduğunu bildirdi.
Bununla ilgili göreve geldikleri ilk andan itibaren çalışmalara başladıklarına değinen Sarıeroğlu, "Belli bir çalışma vardı, Sayın Maliye Bakanımız tarafından büyük bir hassasiyetle, titizlikle yapılmış olan. Çalışma Bakanlığı olarak biz de sürece müdahil olduk. İki bakanlık gece gündüz... Çünkü alan çok geniş bir alan, farklı yansımaları, farklı şekilde etkileri olacak bir alan. Biz talepleri, beklentileri en maksimum seviyede nasıl karşılayabilirizle ilgili çalışmaların içerisinde olmaya gayret gösterdik." dedi.
Çalışmalarının belli bir aşamaya geldiğine, bunların taslaklarını Başbakan Binali Yıldırım'a sunduklarına işaret eden Sarıeroğlu, şöyle devam etti:
"Başbakanımızın bazı önerileri, görüşleri oldu. O öneriler ve görüşler doğrultusunda şimdi tekrar revize ediyoruz, dün çalıştık bununla ilgili Bakanlıkta arkadaşlarımızla. Maliye Bakanlığı mali boyutuyla ilgili tekrardan bir çalışma yapıyor. Kısa zaman içerisinde inşallah hatlarını tamamen netleştirip tabii ki kamuoyuna sunacağız, burada bir tartışma olacak, kendi iç mekanizmamızda bunun değerlendirmelerini gerçekleştireceğiz ve sonrasında hızlı bir biçimde Meclise getirmeyi arzu ediyoruz. Biz, taşeronda oluşan yapıyı ortadan kaldırmayı arzu ediyoruz, hedefimiz bu. Bundan sonra taşeron şeklinde bir çalışma şeklinin kamu kurum ve kuruluşlarımızda olmamasıyla alakalı bir hazırlığımız var."
Bakan Sarıeroğlu, "Kadroya kademe kademe bir geçiş mi olacak?" sorusuna, "Bekleyen kitle çok fazla olduğu için ağzımızdan çıkacak bir kelime farklı yankılar uyandırabiliyor. Her şey tam netleşmeden paylaşmak burada doğru değil. Çünkü tekrardan sunacağımız mekanizmalarımız var, onay alacağımız mekanizmalarımız var." karşılığını verdi.
"Kadınların istihdamına" yönelik bir sorusu üzerine Sarıeroğlu, istihdam konusunun şu an en öncelikli gündem maddeleri olduğunu, kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdamlarına yönelik hedefler koyduklarını söyledi.
Sarıeroğlu, ayrıca Türkiye'nin atlattığı onca badireye rağmen son 10 yılda, Avrupa Birliği'nde en fazla istihdam artıran dördüncü ülke konumuna geldiğini, istihdam seferberliği kapsamında şu anda 1 milyon 455 bin kişiye iş imkanı yaratıldığını kaydetti.