Güncelleme Tarihi:
Türkiye Diyanet Vakfı, dünyanın dört bir yanında, başta kimsesiz çocuklar olmak üzere, yardıma muhtaç olanlara el uzatmaya devam ediyor. Hürriyet, vakfın Ramazan Bayramı öncesi gıda ve elbise yardımı yaptığı ülkelerin başında gelen Uganda’daydı. Ülke, doğasıyla belkide Afrika’nın en güzel memleketlerinden biri. Ancak yıllar boyu süre gelen iç savaş ve sömürge Uganda’yı oldukça yaralamış. 45 milyon nüfuslu ülkenin ekonomisi oldukça kötü. İşsizliğin, açlığın ve susuzluğun kol gezdiği ülkede birçok çocuk hastalıkla boğuşuyor. Beslenememekten dolayı çocuk ölüm oranları had safhada. Ailelerinin ekonomik yokluk nedeniyle sokaklara terk ettiği çocukları bekleyen bir diğer tehlike ise insan tacirleri. Bu kişiler, terk edilen Ugandalı çocukları, ülke içinde Kanada, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’a zorla çalıştırma ve ticari cinsel sömürü için kaçırıyor. Ülkede çocuk gelinlerin sayısı da azımsanmayacak derecede. Ortalama yaşam süresinin kısa oluşu, hastane sağlık sisteminin yetersizliği, HIV’in yaygın oluşu da Uganda’nın hazin kaderi...
ÇOCUKLARLA İFTAR
Türkiye Diyanet Vakfı, Uganda’nın başkenti Kampala başta olmak üzere, Masaka ve Mbarara’nın arasında olduğu 20 farklı bölgeye 3 bin 250 ramazan paketi ve 100’lerce çocuğa bayramlık hediyeler dağıttı. Vakıf gönüllülerinden oluşan diğer bir grup ise Kampala’da bulunan Kabowa Hidayet İlkokulu yetimhanesi bahçesinde ihtiyaç sahiplerine erzak yardımında bulundu. Yetimhanedeki çocuklara bayramlık elbiseler hediye edilirken, akşam da çocuklarla beraber iftar yapıldı.
İLK OYUNCAKLARI
Kabowa Hidayet İlkokulu Yetimhanesi kimsesiz çocuklar için kurulmuş. Yaklaşık 700 çocuk burada eğitim görüyor. Bu çocukların 300 tanesi ülkelerindeki iç savaşta anne ve babaları ölen Somalili, Ruandalı ve Kongolu çocuklar. Sınıflar çok küçük olmasına rağmen neredeyse 100 öğrenci bir sınıfta ders görmek zorunda kalıyor. Çocuklar için Türkiye’den getirilen hediyeler ve bayramlıklar görevliler tarafından dağıtılıyor. O an oyuncağa ya da yeni bir elbiseye sahip olmanın verdiği mutluluk, miniklere bir an olsun yaşadıkları acı hatıraları unutmasını sağlıyor. Küçücük çocukların suratlarındaki şaşkınlık ifadesi bizleri de şaşırtıyor. Çünkü o çocuklar hayatları boyunca ilk defa hediye almanın şaşkınlığı içinde. Bu yetimhaneye ilk kez yardım yapıldığını duyan görevlilerin içini ise buruk bir hüzün kaplıyor.
GÖZLERİNİN ÖNÜNDE BABASINI ÖLDÜRDÜLER
Somalili Muhammed’le Karşılaşıyoruz. Muhammed henüz 10 yaşında. Buraya nasıl geldiğini soruyoruz ve acı dolu şu sözleri işitiyoruz: “Somali’de köyümüzde babam gözlerimin önünde öldürüldü. Hiçbir suçu yoktu. Askerler geldi ve bir anda etrafa ateş etmeye başladı. Babamın tek isteği bizi korumaktı. Ama onu öldürdüler. Annem ve kardeşlerimle beraber Uganda’ya geldik. Annem de hastalandı ve öldü. Kardeşlerimle dağıldık. İleride siyasetçi olacağım ve savaşları önlemeye çalışacağım.”
AMİNE’NİN DRAMI
Sınıflara giriyoruz . Karşımıza 12 yaşındaki Amine çıkıyor. Ders çalışıyor Amine. Kırsalda yaşayan çok fakir bir aileden geliyor. Burada zengin kişiler fakir ailelerin çocuklarını satın alıp ev ve bahçe işlerinde çalıştırıyorlar. Zavallı Amine de bunlardan birisi. Satıldığı yerden kaçmayı başarmış: “Çok kötü davranıyorlardı. Sürekli çalıştırıyorlardı. Oradan kaçtım ve sokaklarda yattım. Sonra beni buraya getirdiler. Okuyamasam da burada çocuklar için elimden gelen neyse onu yapacağım.”