Yeter ki kızım okusun

Güncelleme Tarihi:

Yeter ki kızım okusun
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2022 07:00

İki yıldır Gebze’de çok işlek bir noktada bulunan benzin istasyonunda pompacılık yapan Dilek Tuhal 11 yaşından bu yana çalışan bir kadın. Halı dokumadan fabrika işçiliğine kadar pek çok işte çalışan 54 yaşındaki Tuhal “Kızımın ekonomik özgürlüğünü eline aldığını göreyim, işte ondan sonra bütün verdiğim mücadeleye değecek” diyor.

Haberin Devamı

Dilek Tuhal İzmit’te 5 çocuklu bir ailede dünyaya gelmiş. 11 yaşında ilkokuldan sonra ekonomik sebeplerden dolayı okula devam etmeyip çalışma hayatına başlamış. Tuhal anlatıyor: “Ben çocukluktan beri aralıksız çalıştım. 5 kardeştik, babam çalışmıyordu. Kardeşlerin en büyüğü olunca para kazanmam gerekiyordu. Evin erkeği görevini ben almıştım. İlk olarak ipek halı dokuma işinde çalıştım. Daha sonra mağazalarda satış danışmanlığı yaptım. Evlendikten sonra da benim için bir şey değişmedi. Şansıma yine maddi yükümlülükler benim omzumdaydı. Aileme de destek olmaya devam ettim. Kızım Busenur doğduktan sonra onu bırakacak yerim olmadığı için bu kez onunla birlikte evlere temizliğe gitmeye başladım. Kızım 4.5 yaşındayken eşimle anlaşamadık ve boşandık. Yine çok sayıda farklı işte çalışmaya devam ettim. Busenur’u kâh aileme bırakıyordum kâh bir bakıcı buluyordum. O şekilde mücadele içerisinde geçti yıllar.”

Haberin Devamı

50’SİNDE İŞ BULMAK ÇOK ZORLAŞIYOR

“Okul okumak bizim için büyük bir lüks olduğu için kızımı mutlaka okutmak istedim” diyen Tuhal, bir süre sonra fabrikalarda çalışmaya başlamış. “Son olarak 7 yıl boyunca aynı fabrikada çalıştım. Ancak işler kötü gitmeye başlayınca toplu işten çıkarmalar başladı. Yine kendime yeni bir iş aramaya başladım. Belli bir mesleğiniz olmayınca sürekli yeni iş aramak zorunda kalıyorsunuz. Yıllarca sigortasız çalıştığım için emekliliğim de gecikti” diyen Tuhal bu süreçte 50’li yaşlarda bir kadının iş bulmasının ne kadar zor olduğu gerçeğiyle yüzlemiş.

ARABALARA TUTKUMU HERKES BİLİR

Gölcük’ten tanıdığı bir ahbabı sayesinde çalıştığı benzin istasyonunun müdüründen iş isteyen Tuhal pompacılık mesleğiyle tanışmış: “Burada bana güvendiler. Telekonferansla iş görüşmesi yaptık. Zaten burada kadın çalışan sayısını artırmak istiyorlarmış. Hemen işe başladım, pompacılığı öğrendim. Bizim bütün sülale benim arabalara olan tutkumu bilir. Hayatımda hiç arabam olmadı, öyle bir maddi duruma sahip olamadım. Ama benimki bir merak. Ailemde en erken ehliyet alan kişi benim. Burada arabalarla iç içe olmak da çok hoşuma gitti. Fabrikadan sonra bana çok iyi gelen bir meslek oldu. Açık havadasın, fabrikada yaşadığın stres ortamı yok. Çalışma arkadaşlarımızla sohbet edebiliyoruz. Müşterilerle hoş bir diyaloğumuz var.”

Haberin Devamı

BU İŞE BAŞLADIM PSİKOLOJİM DÜZELDİ

Türkiye’de tek başına boşanmış bir kadın olarak geçinmek ve çocuk büyütmenin çok zor olduğunu anlatan Tuhal, “Geçim sıkıntısından ve bunun stresinden dolayı ciddi psikolojik rahatsızlıklar yaşadım. Çocuğumun eğitimini devam ettirememe endişesi yaşıyordum. Bir şeylerin altından kalkmak bir süre sonra psikolojiyi zorlayabiliyor. Ancak pompacılık mesleğine başladığımdan beri iyiyim. Markette çalışan arkadaşlarıma hareketli müzikler açtırıyorum. Bir sıkıntımız olduğu zaman birbirimizle ilgileniyoruz. Pompacılık bana bir aile hediye etti diyebilirim” diyor.

Yeter ki kızım okusun


BU İŞİN PÜF NOKTASI

Haberin Devamı

Benzin istasyonlarında özellikle de pompacılıkta çok fazla kadına rastlamıyoruz. Bu mesleğin püf noktaları neler diye soruyorum Tuhal’e, yanıtlıyor: “İşin püf noktası güler yüz. Müşterinin nabzına göre davranmak gerekiyor. Pozitif bir bakışı varsa ufak espriler yaparım. Karşımdaki kişinin gününü güzelleştirmeye çalışırım. Ben burada pompacıdan çok abla gibi oldum. Yaptığım işten dolayı iltifat edildiği de oluyor, ‘Abla helal olsun çok iyi anlıyorsun bu işten’ diyorlar. Yavaş yavaş öğrendim elbette.”

KADINLARA YAŞIN GEÇMİŞ DİYORLAR

Dilek Tuhal iş dünyasında yaşlı kadınlara yapılan ayrımcılığı özel olarak vurguluyor: “Ben 45’ten sonra iş aradığım her dönemde yaşım yüzünden sıkıntı yaşadım. İş başvurusunda bulunuyorum. ‘Yaşın var alamayız, kilon var alamayız’ gibi yanıtlar alıyorum. Peki biz ne yiyip, içeceğiz? Buna mutlaka bir çözüm bulunması gerekiyor. Gerçekten çok çaresiz kaldığım anlar oldu. Benim gibi birçok kadın aynı şeyi yaşıyor. Sigortalarımız yapılmadığı için bu yaşta hâlâ emekli değiliz. Emekli olsam da çocuk okutmak için çalışmak zorundayım.”

Haberin Devamı

KADIN MÜŞTERİ: ‘ALLAH’IM SEN SAYILARINI ÇOĞALT’

Tuhal bir gece vardiyası anısını anlatıyor: “Kadınlar özellikle de gece saatlerinde kendilerini güvende hissetmiyor. Örneğin gece vardiyasında çalıştığımda gelen kadın müşteriler beni görünce çok rahat hissediyor. Bir müşteri geldi bana bakarak, “Allah’ım sen sayılarını çoğalt” diye dua etti. Sırf kadın pompacı var diye özel olarak bu istasyonu tercih eden çok sayıda müşterim var. Pazar izinliyken beni göremeyenler daha sonra, ‘Abla bıraktın sandık korktuk’ diyorlar. Beni de bu tip yorumlar çok memnun ediyor.”

Yeter ki kızım okusun


MAZOT ATMADIN DEĞİL Mİ?

Elbette bazen sıkıntılı müşteriler de geliyor. Sen kibar olsan da tersleyenler oluyor. Orada da sinirlerine hâkim olmak zorundasın. Kim bilir kimin ne derdi var da öyle davranıyor. Örneğin bir müşteri bana 3-4 kere üst üste ‘Mazot mu attın yoksa benzin mi?’ diye sordu. Yanıtlasam da ikna olmuyor, kadın olduğum için yanlış yapacağımı düşünüyor. İşi bitti fişini verdim. ‘Abla mazot atmadın değil mi?’ dedi. Ben de ona ‘Yok benzinimiz kalmamış o yüzden mecburen arabana mazot koydum’ diye espri yapınca o da yumuşadı ve gülmeye başladı. ‘Sen öyle uygun gördüysen tamam mazot da olur’ dedi. O güvensizlik halini espriye vuruyorum. Bu işten anladığımı ispat ediyorum. İşte böyle espriye vurunca, güler yüzlü davranınca çalışmak da zevkli oluyor.

Haberin Devamı

KIZIM GURURLA SÖYLÜYOR

Bu iş asla erkek işi değil. Neden bu zamana kadar kadın pompacı olmamış ya da neden sayımız bu kadar az hiç anlayamıyorum. Bana ‘Abla ayaktasın, soğuktasın araçların başında yorulmuyor musun?’ diye soruyorlar. Ben fabrikada 16 saat sevkıyat bölümünde hiç oturmadan çalıştım. Burada çalışma saatleri daha insani. Kadınların rahatlıkla yapabileceği bir meslek. Ben şu an bu istasyondaki tek kadın pompacıyım ama sayımızın artmasını isterim. Kızıma ‘Annen ne iş yapıyor?’ diye sorduklarında gururla ‘Annem pompacı’ diyor. Liseyi bitirdi. Şu anda polislik sınavlarına hazırlanıyor. Onun ekonomik olarak ayakları üzerinde durduğunu bir görsem tüm derdim, tasam o zaman bitecek. Ondan sonra keyif için çalışmaya devam edeceğim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!