Güncelleme Tarihi:
Fotoğraf: Mine Tuduk
Türk sinemaseverinin "Nubar Baba" ve "Tonton amca" lakabıyla tanıdığı Ermeni asıllı bir oyuncuydu Nubar Terziyan. Azınlık mensubu Rum ve Ermeni sanatçıların neredeyse hepsi beyazperdede yapımcıların isteği üzerine isimlerini değiştirip kimliklerini gizleseler de, o asla buna gerek görmedi. Beş yüzün üzerinde filimde rol aldı. Ermeni Nubar gerçek kimliği ve gerçek adıyla Türk izleyicisinin sonsuz sevgisini kazandı. 1994 yılında 85 yaşındayken hayata gözlerini yuman usta sanatçı, Türkiye'de pekçok sanatçıya kısmet olmayan bir vefayla uğurlandı. Boğaz kıyısında Büyükdere Sevimli Sok. N0: 20'de bulunan mütevazi evine sevenleri tarafından bir plaket asıldı.
Usta oyuncu sadece Türk sinemaseverinin değil, Yeşilçam'ın ünlü oyuncularının da büyük sevgisini kazandı. Türk sinemasının çirkin kral lakaplı oyuncusu Yılmaz Güney'le, en yakışıklı jönü ünvanına sahip Ayhan Işık'ın "baba" diye tanımladığı Terziyan, oğlu gibi sevdiği iki sanatçıyı da erken yaşta kaybedince derin bir hüzüne boğuldu. Hürriyet Gazetesi'ne Işık'ın ölümünün hemen ardından verdiği ölüm ilanından sonra yaşananlarsa Terziyan'ın acısını ikiye katladı. Gazeteye verdiği ilanın altına Işık'ın kendisine hitap ettiği gibi "Nubar Baban" notunu düşen Terziyan, sanatçının eşi Gülşen Işık'ın tepkisiyle karşılaştı. Nedeniyse Işık'ın gerçek soyadının Işıyan olması ve bunu saklamasıydı. Terziyan'ın hâlâ hayatta olan oğlu Berç Alyanakziya bu tepkinin nedenini şu sözlerle aktardı: "Herkes soyadından dolayı Ayhan Işık'ı Ermeni sanıyordu, babam o ilanı verince sanki akrabasıymış gibi algılandı." Terziyan hüzün içerisinde ilanı yeni bir ilan daha yayınlatarak tekzip etti.
Yılmaz Güney hedefe nişan aldı
Hurriyet Daily News and Economic Review Istanbul'da yaşamını sürdüren Terziyan'ın oğlu Berç Alyanakziya'yla konuştu.
Çocukluğunun Yeşilçam setlerinde geçtiğini söyleyen Alyanakziya ilginç bir anısını aktardı: " Babam beni bir sabah yanında film setine götürdü. Yılmaz Güney babama "Tonton baba elindeki parayı havaya at diye bağırdı" belinden silahını çekti ve havaya fırlatılan paraya nişan alıp tam ortasından vurdu. . Daily news'un babasının soyadının "Terziyan" olmasına karşın kendisininkinin neden "Alyanakziya" olduğunun hatırlattılamsı üzerine şu cevabı verdi: "Türk sinemasının en ünlü rejisörlerinden biri Ermeni asıllı Arşavir Alyanakyan'dı soyadı karşıklığı olmasın diye Osmanlı tiyatrosuna emeği geçen Ermeni asıllı bir oyuncunun soyadını yani Terziyan'ı aldı." Süreç içerisinde ismini değiştiren pekçok sanatçının gerçek isimlerinin deşifre olduğunu söyleyen Alyanakziya sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeşilçam bir evdi, seyircisi de aile. Sizi benimsediklerinde hangi dine, dile mensup olursanız fark etmez sizi yüreklerinin ta derinliklerine saklarlar."
Terziyan 'Efsucu Baba'yla beyazperdede
Terziyan'ın sinema hayatı aslında tam bir tesadüfle başladı. Babasının Şehzadebaşı'nda bulunan küçücük tuhafiye dükkanında çalışan usta oyuncu, karşısında yüzlerce filime imza atan dönemin ünlü görüntü yönetmeni Mike Rafaelyan'ı buldu. Rafaelyan, Terziyan'a bir filimde rol almasını teklif etti, kendisini yönetmen Aydın Arakon'la tanıştırdı. Arakon,"Efsuncu Baba" isimli filimde Terziyan'ın rol almasını istedi ve Terziyan böylelikle kırklı yılların ortalarında sinemaya adım attı. "Çocukluğumda babam her gece elbiselerini büyük bir özenle hazırlar sabahın erken saatlerinde yollara düşerdi" diyen Alyanakziya sözlerine şöyle devam etti: "Yeşilçam para değil, gönül işiydi. Yeşilçam sinemalarının hâlâ Türk halkı tarafından büyük bir zevkle izlenmesinin nedeni de buradan kaynak alıyor."
Telif hakkı büyük sorun
Her ne kadar son yıllarda Türk sineması ülke içerisinde olduğu kadar uluslararası arenada da kendisinden söz ettirse de, Alyanakziya Yeşilçam'ın yerinin asla doldurulamayacağı görüşünde. "Yeşilçam'ın ölümsüz isimlerinin yerini kimsenin doldurması mümkün" değil diyen Alyanakziya sözlerine şöyle devam etti: "Türk sinemasının başarılı olabilmesi için Yeşilçam ruhunu yeniden yakalaması gerekiyor. Batıyı, taklit edip özünden uzaklaşarak başarı yakalanmaz." Telif hakları sorununu da gündeme getiren Alyanakziya , Türk sinemasına emeği geçen pekçok ismin hayatlarının son dönemlerini büyük zorluklar içerisinde geçirdiğini söyledi ve sözlerini şöyle noktaladı: "Babamın rol aldığı filimler hâlâ televizyonlarda gösterilmeye devam ediyor fakat telif konusunda kimsenin ne yazık ki arayıp sorduğu yok."