Güncelleme Tarihi:
Lise mezunu Oğuzhan Ateş’in ölümüne neden olan kaza 20 Haziran 2016 tarihinde, saat 21.30 sıralarında meydana geldi. Oğuzhan Ateş, birkaç ay önce satın aldığı 35 AE 3359 plakalı motosikletiyle gezintiye çıktı. Zeytinalanı’na kadar giden Ateş, daha sonra dönüşe geçti. İzmir’den Urla yönüne gelirken, Can Pansiyon işletmesinin karşı tarafında yola aniden bir köpek fırladı. Manevra yapmasına rağmen köpeğe çarptı, motosikletle birlikte yere düştü. Sokak köpeğinin telef olduğu kazada, yaralanan Oğuzhan Ateş ve motosikleti, asfaltta metrelerce sürüklendi. Yaralı halde yerde yatarken üzerinden bir de otomobilin geçtiği belirtilen Ateş, kaldırıldığı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
Ergül Buharalı
Olayın hemen sonrasında saat 21.40 civarlarında yoldan geçerken kazayı gören sürücülerden Taşkın Yolcu, polise verdiği ifadede Oğuzhan Ateş’in başında kaskı ve üzerinde koruyucu giysileri olduğu halde yolun ortasında yattığını, kolu ve başını hareket ettirerek yardım istediğini, motosikletin de 15 metre ileride ışıkları açık bir halde yolun kenarında durduğunu gördüğünü söyledi. Bu sırada plakasını tam olarak görmediği bir otomobilin hızlı bir şekilde yerde yatan gencin üzerinden geçip, durmadan uzaklaştığını anlattı.
Yolcu’nun ifadesinden yola çıkan Urla Emniyet Müdürlüğü, kazayı aydınlatmak için özel ekip kurdu, çevredeki güvenlik kameralarının görüntüleri incelemeye alındı. Birkaç kamera görüntüsünde olay anını saptayan polis, saat 21.48.35’te bir yolcu minibüsünün, 21.48.39’da krem renkli bir aracın geçtiğini, 21.49.10’da bir köpeğin yolun karşısına doğru koştuğunu belirledi. Kamera görüntülerinin incelemesiyle, 21.49.14’te, motosikletin önden, Oğuzhan Ateş’in de adından asfalt üzerinde sürüklendiği kayıtlara yansıdı. 21.49.26’daki kayıtta ise motosikletin görüş alanından çıktığı, Oğuzhan’ın ise başındaki kaskı ile yerde hareket ettiği görüntülerde belirlendi. Aynı görüntünün devamında, beyaz renkli bir aracın Oğuzhan Ateş’in ayak ucundan geçerek hemen sağa park edip, flaşörlerini açtığı, sürücünün de aracından inerek yaralının yanına gittiği belirlendi. 21.49.31’de kaydedilen görüntüde ise koyu renkli bir aracın hızla gelip, yerde yatan yaralıya çarparak hızla olay yerinden uzaklaştığı belgelendi. Bu aracın 34 ZK 5126 plakalı otomobil ve sürücüsünün de Ergül Buharalı olduğunu saptayan polis, araçta inceleme yaptı. Araştırmada ön plaka üzerinde, tamponda, çeki halkası üzerinde, rot ve akis kollarında ve sağ arka kapıda, bazı bulgulara rastladı. İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı’nda yapılan incelemesinde, bu bulguların, Oğuzhan Ateş’in kafasında bulunan kaskın parçacıkları ve boyasıyla benzer fiziksel ve kimyasal özellikler içerdiği belirlendi.
Bu gelişmeden sonra ifadesi alınan Ergül Buharalı, iddiaları reddederek, "Yolda giderken herhangi bir kazaya tanık olmadığını, herhangi bir kazaya karışmadığını, yolda aracı ile herhangi bir cisim veya kişinin üzerinden geçmediğini" söyledi.
İfadeleri ve delilleri değerlendiren Urla Cumhuriyet Savcısı Hakan Tidin, geçen 19 Eylül’de ’Taksirle adam öldürme’den 2 ila 6 yıl arasında hapis cezası verilmesi istemiyle iddianameyi hazırlayıp, mahkemeye gönderdi. İddianamede, şüphelinin, Oğuzhan Ateş’e çarparak hızla olay yerinden uzaklaştığı, yol üzerinde bulunan bir insanı fark edememesinin hayatın doğal akışıyla bağdaşmadığı, bu nedenle savunmasına itibar edilmediği vurgulandı. Üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu belirtilerek cezalandırılması talep edildi.
OYUNCU ÇIKTI
Yaralı halde yol ortasında bulunan Oğuzhan Ateş’e çarparak ölümüne neden olmakla suçundan hakkında dava açılan Ergül Buharalı’nın, Yeşilçam’da, birçok filmde rol alan, eski bir yardımcı oyuncu olduğu ortaya çıktı. Çeşme nüfusuna kayıtlı olan, İzmir’in Karabağlar ilçesinde oturan Buharalı’nın olay gecesi, Urla Gülbahçe’deki yazlığına gittiği öğrenildi.
"CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUM"
Oğlu Oğuzhan Ateş’i genç yaşta kaybeden, telekomünikasyon bayisi acılı baba Harun Ateş (47) ise yaşanan bu gelişmelerle bir kez daha yıkıldıklarını belirterek, "Bizim ailemizin olduğu kadar Urla’nın da göz bebeği olan, kimseye bir zararı bulunmayan, güler yüzlü meleğimiz, bir vicdansız sürücü nedeniyle yaşamını yitirdi. Çarpıp kaçması yerine alıp hastaneye götürmüş olsaydı ya da sağlık kuruluşlarına haber verseydi, oğlumuz şu an yaşıyor olacaktı. Ayrıca, bu yaştaki bir sürücünün sağlık kontrolünden geçmesi gerekir. Bu yaşa gelmiş ama doğruyu bile söylemeye korkuyor. İnkar ettiği her cümle, polisin araştırmalarında belgelendi. Otomobilinde, oğlumun kafasında bulunan kaskın parçacıkları ve boyası bulundu. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
"SUÇUNU KABULLENMEMESİNE KIZIYORUM"
10 yaşındaki bir oğulları daha bulunan acılı çiftten ev hanımı anne Tülay Ateş de "Ben oğumun ölümüne neden olan sürücünün adil bir yargılamayla cezalandırılmasını istiyorum. En çok, çarptıktan sonra oğlumu bırakıp gitmesine ve suçunu kabullenmemesine kızıyorum. Eğer çarptıktan sonra dursaydı, yardım etmeye çalışsaydı, ’kader’ derdim. Farklı bir düşüncem olabilirdi. Ama şimdi cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
SON DÜZENLEME ONU DA KURTARACAK
Öte yandan bu süreçte, Ateş Ailesi’ni üzen başka bir gelişme daha yaşandı. Türkiye’de geçen 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında, 1 Temmuz 2016 tarihine kadar işlenmiş bazı suçlarla ilgili düzenleme yapıldı. Oğuzhan Ateş’in yaşamına mal olan kazada, taksirle adam öldürme suçlamasıyla yargılanacak olan Ergul Buharalı olay tarihi 1 Temmuz 2016’dan önce olduğu için, 4 yıla kadar hapis ceza alması halinde hapse girmeyecek. Acılı baba Harun Ateş bu düzenlenenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.