Güncelleme Tarihi:
Eski adı “Hilali Ahdar Cemiyeti” olan Yeşilay Derneğinin 5 Mart 1920'deki kuruluş yıl dönümünü de içine alan Yeşilay Haftası dolayısıyla 1-7 Mart günleri arasında çeşitli etkinlikler düzenlenecek.
TÜRKİYE'DEKİ SİGARA TÜKETİMİ
Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) yetkililerinden alınan bilgiye göre, sigara tüketimi yıllar itibariyle ülkede ”yatay bir seyir” izliyor.
Türkiye'de 2003'de 108.2 milyar, 2004'de 108.8 milyar, 2005'de 106.7 milyar, 2006'da ise 107.9 milyar adet sigara tüketildi.
TAPDK yetkilileri, ülkedeki nüfus artışı da dikkate alındığında, son 4 yılda sigara tüketiminde çok büyük oynamalar meydana gelmediğini dile getirdiler.
Geçen yılın başından itibaren sigara paketleri üzerine çeşitli sağlık uyarıları yer almaya başladığını hatırlatan yetkililere göre, satış rakamları göz önünde bulundurulduğunda bu uygulama tiryakiyi pek fazla etkilemedi.
“TÜTÜN KULLANIMI EN ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNU”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, Türkiye'de 17 milyon sigara bağımlısı bulunduğunu belirterek, tütün ve tütün ürünlerinin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle ülkede saatte 12, günde 300, bir yılda ise 117 bin kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Gelişmiş ülkelerin aldıkları önlemlerle sigara tüketimini hızla azalttığını, sigara şirketlerinin azalan satışlarını Türkiye ve benzeri ülkelerden karşıladığını kaydeden Akdur, şunları kaydetti:
“Tütün şirketleri çocukları ve gençleri sigaraya başlatmak için her türlü yol ve yönteme başvuruyor. Sigaraya başlama yaşı gittikçe düşüyor. Üniversite öğrencilerinin yüzde 23-48'i sigara içiyor. Lise öğrencilerinin yüzde 20'si, 7-13 yaşı grubu ilkokul öğrencilerinin ise yüzde 11.7'si sigara içiyor.”
Son 10 yılda Türkiye'de sigara tüketiminin yüzde 50 arttığı, önlem alınmadığı takdirde 2050 yılında bir yılda sigaradan ölenlerin sayısının 240 bine ulaşacağı uyarısını dile getiren Akdur, TBMM'de bekleyen sigarayla mücadele
yasasının mutlaka çıkarılması gerektiğini belirtti.
ALKOL BAĞIMLILIĞI
Alkolün zararlarına da değinen Akdur, alkol bağımlılarında belirli bir süreçte gelişen, ağır bir kronik karaciğer rahatsızlığı olan sirozun yanı sıra yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen gastrit, ülser, karaciğer iltihabı, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, enfarktüs, pankreas yetersizliği, el ve ayaklarda uyuşma ve duyu kaybına yol açan sinir ve böbrek iltihabı gibi rahatsızlıkların görülebileceğini belirtti.
Alkolün ruh sağlığına olumsuz etkilerine de dikkati çeken Prof. Dr. Akdur, alkol bağımlılarının ilk başlarda şen şakrak ve neşeli kişiler gibi görünmelerine rağmen, giderek depresif hale dönüştüklerini söyledi.
Akdur, alkol kullanımının toplumdaki en olumsuz sonuçlarından birinin de trafik kazaları olduğuna dikkat çekerek, “Alkol alarak trafiğe çıkan herkes toplum için bir tehlikedir” diye konuştu.
“GENÇLER ARASINDA ALKOL KULLANIMI ARTIYOR”
Alkol alışkanlığının gençler arasında yaygınlaştığına dikkati çeken Akdur, içimi kolay olan ve zararsız zannedilen bira gibi alkollü içeceklerin bu yaş grubundakiler tarafından alınması ve dozunun giderek artırılmasının bağımlılığa yol açtığı uyarısında bulundu.
Okul, dershaneler, kurslar ve spor alanları gibi gençlerin sıklıkla gittiği yerlerin çevresinde alkol satışının kesinlikle yasaklanması gerektiğini anlatan Akdur, 18 yaşın altındakilere alkol satışı yapılmaması için denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini söyledi.
“Ben sadece bira içiyorum” demenin bir yanılgı olduğunu, konuya alkol alımı açısından bakıldığında arada bir fark bulunmadığını ifade eden Akdur, “Bir şişe bira, yaklaşık bir kadeh rakı, viski gibi sert içkiye, bir bardak şaraba eş değerdir” dedi.
Hem paketleme hem de tat ve alkol düzeyi olarak çok çeşitli ürün bulunduğunu, bunların biranın alkollü içki olarak algılanmasını engellediğini kaydeden Akdur, “Bira su ve kola gibi tüketiliyor. Bakkalda, büfede ve marketlerin serbest reyonlarında raflarında satılıyor” diye konuştu.
ÜLKEDEKİ BİRA TÜKETİMİ
Bira kullanımının alkol bağımlığına giden yolda önemli bir etken olduğunu belirten Akdur'a göre, TAPDK rakamları bu içeceğin tüketiminin ülkede her geçen yıl daha da arttığını gösteriyor.
Türkiye'de 1990'dan sonra bira tüketiminin yıllık yüzde 6-7 oranında arttığını kaydeden Akdur, “Bu, yılda 50-60 milyon litreye denk gelir. Türkiye'de tüketilen alkollü içkilerin yüzde 85 bira” dedi.
Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kişi başına bira tüketiminin düşük, Ege ve Marmara bölgelerinde ise daha yüksek olduğunu ifade eden Akdur, “Güneydoğu Anadolu'da kişi başına 4.5 litre olan tüketim, Ege'de 20, Marmara'da 25-27 litrelere çıkıyor. Ama büyük şehirler birbirine yakın karakterler gösteriyor” diye konuştu.
SİGARA, ALKOL VE UYUŞTURUCUNUN SAĞLIĞA ZARARLAR
Akdur'un verdiği bilgiye göre, sigaranın sağlığa zararları şunlar:
-“Dil, damak, akciğer, mesane kanserine sebep olur,
-Sindirimi zorlaştırır ve mide ülserine sebep olur,
-Ağız ve diş hastalıklarına sebep olur,
-Akut ve kronik bronşite sebep olur,
-Damar sertliğine, kalp krizine ve çeşitli kalp hastalıklarına yol açar,
-Vücut direncini kırar ve hastalıklara daha çabuk yakalanmamıza yol açar,
-Hamile bayanların sigara kullanması sonucunda düşüklere ve ölü doğumlara sebep olabilir, bebekte çeşitli anomalilere yol açabilir.”
Prof. Dr. Recep Akdur, alkol ve uyuşturucunun insan sağlığı üzerindeki etkilerini de şöyle sıraladı:
-“Karaciğeri tahrip eder ve siroza neden olur,
-Beyni tahrip eder, sinir sistemini bozar, yürüme ve konuşma bozukluklarına, ellerde titremeye yol açar,
-Anne ve babası alkolik olan çocuklarda zihinsel ve bedensel gelişim geriliği sıkça görülür,
-Kalp ve kan dolaşımında tahribat, üreme organlarındaki tahribat nedeniyle kısırlık ve iktidarsızlık, zamanla çeşitli akıl ve ruh hastalıkları görülür.”
Uyuşturucu maddelerin sağlığa zararları:
-Solunum durmasına neden olabilir,
-Yüksek dozla bilinç kaybına, komaya hatta ölüme sebep olabilir,
-Zamanla ciddi fiziksel ve ruhsal bozukluklara sebebiyet verir,
-Çeşitli beyin hastalıklarına yol açar,
-İğne şeklinde kullananlar sarılığa ve çağımızın vebası olan AIDS hastalığına yakalanabilirler.”