Yeşil Muhabbet

Güncelleme Tarihi:

Yeşil Muhabbet
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 1999 00:00

Rezzan HASANBEŞOĞLUNehirlere yeni hayat Avrupa nehirlerindeki azalmayı önlemek için, nehirler konusunda seferberlik ilan edildiDünya Doğayı Koruma Vakfı, Avrupa için ‘‘Yaşayan Nehirler’’ kampanyası başlattı. Amaç: Nehirlerden faydalanırken o nazik yapısına zarar verilmesini önlemek. Doğal kaynaklar yerine, gelecek açısından kıymetli ekosistemlerolduğu bilincini yerleştirmek. Çünkü nehirler, insanların geçim kaynağı olduğu kadar yaban hayatın çeşitliliğinin sürdüğü varlıklar. Türkiye'nin enerji gereksinimi ise, nehirlerin hızlı tahribatına yol açıyor.TUNA, Ren, Loire, Kızılırmak, Sakarya, Gediz, Menderes, Ergene, Fırtına ve diğerleri...Nehirleri nasıl bilirsiniz? Küskün, coşkulu, temiz, kirli, vahşi...Hani çok eskilerde balık tuttuğumuz, kıyılarını doldurduğumuz, üzerine kentler kurduğumuz, bir doğal afette herşeyimizi, canlarımızı, evlerimizi silip süpüren nehirler. Coğrafya dersinden kaynağını, debisini, uzunluğunu öğrendiğimiz, rafting sporuyla, baraj projeleriyle manşetlere çıkan nehirler dünya gündeminde. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) öncülüğünda geçtiğimiz hafta Avrupa'da ‘‘Yaşayan Nehirler’’ kampanyasını resmen başlattı.Çevre koruması yeşille, ormanla özdeştir. Nehirlere ıslah edilmesi gereken vahşi kaynaklar gözüyle bakılır. Asurlar'dan, Sümerler'e, Mayalar'a dek tarih boyunca böyle gelmiştir, böyle gider. Bu amaçla yüzlerce nehir ekosistemi barajlar, kuşaklama kanallarıyla dizginlenmeye çalışılır. Yaşamın vazgeçilmez ekosistemlerinin başında gelen nehirlerin önemi de doğaseverlerin çabalarıyla farkedildi ve koruma çalışmalarına hız verildi. İşte ‘‘Yaşayan Nehirler’’ kampanyası da bu yeni yaklaşımla ortaya çıktı. BARAJ EGEMENLİĞİGeçen 21 Eylül'de WWF Brüksel'de gazetecilerin dikkatini çekti ve dedi ki: ‘‘Avrupa Birliği seviyesinde planlı bir hareket olmadığı sürece Avrupa nehirlerindeki azalış devam edecektir.’’ Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın araştırmalarından dökülen veriler, Avrupa'daki nehirler için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor. Şöyle ki : Avrupa'da barajların dokunmadığı tek nehir İsveç ve Finlandiya sınırındaki Torneolven. Avusturya nehirlerinin yüzde 80'i, İsveç nehirlerinin yüzde 70'i barajlar nedeniyle bozulmuş durumda. Nehirler için diğer önemli unsur taşkın düzlüklerinin bozulması. Nehirlerin nefes almalarını sağlayan taşkın düzlüklerinin tarım ve yerleşim alanlarına dönüştürülmesi birçok soruna yol açtı. 1997'de Oder Nehri taşarak Çek, Polonya ve Almanya'da 6 bin 200 kilometrekarelik alanda 1358 kasabayı etkiledi, 100 kişi yaşamını yitirdi. Son 50 yılda Avusturya'da 400 bin hektar taşkın düzlükleri yok oldu. Sakarya Nehri'nin taşkın düzlükleri ıslah edilip kurulan yerleşim merkezlerinin yerinde depremin ardından yeller esiyor. ‘‘Yaşayan Nehirler’’ toplantısında WWF Avrupa Su Programı Müdürü Jane Madgwick, yaşayan nehirlerin hem ekonomik hem çevre açısından öneminin altını çizdi. Hedef belli: Nehirlerden faydalanırken o nazik yapısına zarar verilmesini önlemek. Doğal kaynaklar yerine gelecek açısından kıymetli ekosistemler olduğu bilincini yerleştirmek. Çünkü nehirler, insanların geçim kaynağı olduğu kadar yaban hayatın çeşitliliğinin sürdüğü varlıklar. Madgwick dünden bugüne nehirlerde yolculuğa çıkarttı, dertleri ve çabaları aktardı. WWF'in incelemelerine göre, tarım kaynaklı kirlilik ve büyük altyapı projeleri Avrupa nehirlerini ciddi şekilde tehdit ediyor. ‘‘Yaşayan Nehirler’’ seferberliği kampanyanın resmen ilanından önce yol aldı ve Avrupa'nın Tuna, Ren, Loire gibi baba nehirlerinde restorasyon projeleri başlatıldı. Avusturya Tarım Bakanlığı, WWF-Avusturya ile işbirliği yaparak Tuna nehri üzerinde bir zamanlar kanallarla düzledikleri nehri, şimdi taşkın düzlükleri oluşturarak mendereslerine kavuşturmaya çalışıyor. WWF-Belçika ve WWF-Hollanda, Hollanda hükümeti ile ortalaşa Meuse nehri üzerinde 400 hektarlık taşkın düzlüğünü restore ederek yeniden kazandılar.VE TÜRKİYETürkiye'nin enerji gereksinimi, dev baraj projelerinin yanında nehirlerin sadece adı var. Çamlıhemşin'deki gibi artık dünyada örneği azalmış, tümüyle doğal bir nehir ekosistemi üzerine 24 regülatör ve baraj yaparak nehri öldürme çareleri aranıyor. Kızılırmak taşkın düzlüklerinde kum ve çakıl ocakları kurulmakta, Gediz, Menderes, Ergene'ye endüstriyel, evsel atıklar boca ediliyor.WWF'in Türkiye temsilcisi Doğal Hayatı Koruma Derneği(DHKD), ‘‘Yaşayan Nehirler’’ kampanyasıyla birlikte hepimizi daha duyarlı olmaya çağırıyor. Nehir ekosistemlerinin ve tüm sulak alanlarımızın daha bilinçli, uzun vadeli politikalarla ve akılcı kullanım planlarıyla yönetilmesi gerektiğini savunuyor. Bu amaçla Fırtına nehri üzerindeki tüm su sistemine yönelik müdahalelere, Göksu nehrindeki Kayraktepe Barajı'na, Mavi Tünel projesine ve benzeri projeler için bir kez daha düşünülmesini istiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!