Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ (Mersin), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2009 11:24
MERSİN’in Erdemli İlçesi’nde başkasına ait yeşil kartla tedavi olmaya kalkışan hasta, yakını ve hastane görevlileri ile birlikte toplam 4 kişi hakkında 7’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Olay 23 Şubat’ta meydana geldi. Erdemli Devlet Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Hüseyin Açıkyörük, Şerife Makça’yı acil servise getirip, gişedeki görevliye acil girişini yaptırdı. İddiaya göre, Açıkyörük hiçbir sağlık güvencesi olmayan hastanın gerçek adı yerine önceden tanıdığı Meryem Gaspak’ın adını verdi. Makça’nın tedavisi sahte isim kaydıyla sürerken, bir süre sonra kan verilmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine görevliler, daha önce aynı hastanede tedavi gördüğü için Gaspak’ın bilgisayar kayıtlarında yer alan telefon numarasını arayarak, “2 ünite kan bulup, hastanemize gelin” denildi.
Daha önce kan seviyesi düşük olduğu için tedavi gören kartın gerçek sahibi doğrudan kendisi ile ilgili bir tedavi uygulanacağını sanarak, 2 ünite kan alıp hastaneye gitti. Belgelerini ve temin ettiği kanı veren, ancak, muayene olduğu doktorun acil olarak kan takviyesinden söz etmemesi üzerine şüphelenen Gaspak, yaptığı araştırmada kendi yeşil kartıyla başka bir hastanın muayene olduğunu öğrenince, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Soruşturmayı yürüten savcılık Gaspak’ın yeşil kartıyla tedavi olan 44 yaşındaki Şerife Makça, hastanenin temizlik görevlisi 23 yaşındaki Hüseyin Açıkyörük, yakını 37 yaşındaki İsmail Yağlı ve gişe görevlisi 34 yaşındaki Yasemin
Aslan hakkında ‘Nitelikli dolandırıcılık’ suçundan Mersin 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Önümüzdeki günlerde yargılanacak olan 4 kişi hakkında 2’şer yıldan 7’şer yıla kadar hapis cezası istendi.
KAN İHTİYACI ORTAYA ÇIKARTTI Yaşanan yeşil kart skandalına üzülen Meryem Gaspak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Hüseyin Açıkyörük gişe görevlisine ‘Kanamalı hasta var. Acil girişi yapılsın’ demiş, beni de tanıdığı için benim adıma Cerrahi Bölümü’ne giriş yaptırmış. Dr. İsmail Zeyrek hasta olan Şerife Makça’nın kimlik bilgilerine ve yeşil kartına bakmadan muayene etmiş. Muayenenin ardından hasta yatışı yapılıyor. Hastaya iki ünite kan bağlanması isteniyor. Servisteki görevliler karne ve kimlik fotokopisini istediği zaman ‘Karne ve kimlik evde kalmış, kimliği ve karneyi getirelim’ deniliyor. Bir gün sonra cerrahi bölümü görevlisi dosyamdan bulduğu telefonla beni arayarak hastaneye çağırdı. Ben de kan bulup, hastaneye gelerek verdim. Benim servis odasına geçmemi istediler. Kan verilmesi için odaya geçtiğimde boş yatak olmadığını gördüm. Ben aynı hastanede muayene olmuştum. Doktor, kan değerlerimin düşük olduğunu bildirip, ilaç tedavisi sonrası gerek görüldüğü takdirde kan takviyesi yapılacağını söylemişti. Bu nedenle şüphelenmedim. Benim yatmam gereken odada başkası yatınca, şüphelendim. Hemşirelere doktorumun kim olduğunu sorunca bana İsmail Zeyrek olduğunu söylediler. Bu doktora hiç muayene olmadığımı söyledim ve yatış dosyasını istedim. Araştırmada benim adımla, benim yeşil kartımı kullanarak başkasının muayene olduğu ortaya çıkınca şikayetçi oldum.”