‘Yeşil Kart’ hálá cazip mi

Güncelleme Tarihi:

‘Yeşil Kart’ hálá cazip mi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2001 00:00

Gördünüz herhalde güllük gülistanlık değil Amerika. İki salı önce modern mimari harikası gökdelen kuleleri gövdesinde patlayan uçaklar yalnızca can alıp servetleri yok etmedi. Milyonların düşünü süsleyen ‘‘Amerika Rüyası’’ da altından kolay kalkamayacağı darbe aldı. Hiçbir dinin icazet vermediği, barbarlık tarihinde ender görülen hain terör saldırısı yoksul ve de zengin toplumlarda süper ülkeye gıptadan kıskançlığa uzanan duyguların kökündeki şatafatlı yaşamın da bir faturası olduğunu göz önüne serdi. Üstüne şarkılar bestelenen, film ve kitaplara konu olan, cadde başı direklerde, broşürlerde ‘‘Dünya Başkenti’’ diye gururla reklamı yapılan New York artık modern bir ‘‘Shangri-La’’ değil.Topla tüfekle yıkılmaz diye düşünülen lider ülke iki çift bıçakla gerçekleştirilen terör eylemleri karşısında aciz kaldı. Hem de Washington'daki akil kişilerin, ‘‘İki tarafımız uçsuz bucaksız okyanus. Tek tehlike havadan nükleer saldırıya uğramamız’’ görüşü üzerine göklerde füze kalkanı kurma çalışmaları devam ederken.Ailemiz, yakınlarımız, işimiz, meskenimiz hep bu şehirde. Tepeden kıyamet gibi inen terörün vurduğu yerden bir sigara içimi mesafedeyiz. Sonbahar güneşi henüz yükselirken ofisimiz kapısında infilak gürültüsünü duyduğumuz andan itibaren yaşamımızda çok şey değişti. Değer ve öncelik ölçülerimiz başta olmak üzere.Dünyanın banka, finans, borsa, iş-ticaret, moda, sanat merkezi New York yarım saat içinde en geniş hayal gücüne sahip kişilerin dahi düşünemeyeceği bir görünüme girdi. Beşinci Cadde'de büromuzun bulunduğu yüksek bina bomba ihbarıyla iki kez boşaltıldı. B.M.de ofisimizi de bir kez bomba ihbarı yüzünden terkettik. Ertesi gün gene ihbar gelince binada çalışanlar, yabancı diplomatlarla birlikte bodrum katına indirildik.Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırılarla ilgili çalışmalarımızda çevremizdeki insanların tedirginliği zaman zaman bizi de etkiledi. Gürültünün koptuğu Manhattan adası hudutları çizilmiş iki ülkeye dönüştü. Saldırıya uğrayan iki kulenin bulunduğu güney kesimdeki finansman bölgesi hala polis ve asker kordonu altında. İşyeri olarak kullanılan gökdelenlerde güvenlik tedbirleri görülmemiş derecede yoğun. Köprü ve tünellerin güney kesimine girişleri hala kapalı. Şehrin çeşitli kesimlerinde polis barikatları, caddelerde kısıtlı trafik hüküm sürüyor. BM çevresi cadde kavşakları bombalı araç saldırısı kaygısından kum dolu kamyonlarla korunuyor. FBI ve New York polisi JFK ve La Guardia havaalanlarında kamyon ve özel araçları rastgele durdurup kimlik kontrolu yapıyorlar. Özellikle Ortadoğu kökenlilerin, fanatik dinci oldukları ihbar edilen kimseler evlerine baskın yapılarak tutuklanıyor, karakollarda sorguya alınıyor.Aile babası bazı tanıdık Amerikalılar ilk fırsatta işlerinden ayrılıp başka kentlere göç edeceklerini söylüyorlar. Bizim Sıvas ve Bingöl'e benzeyen az gelişmiş Montana, North Dakota gibi eyaletlere taşınmak isteyenlerin sayısı da az değil. 30-40 katın üstündeki binalarda çalışan pek çok kimse yeni iş aradıklarını belirtiyorlar. New York'ta çocuk okutan bazı aileler evlatlarına ‘‘Türkiye'ye dön’’ diye baskı yapıyorlar.Ortasında gökdelenler mahallesini barındıran Manhattan sakinlerinin ülke içinde uzak yerlere göç şansı olmayanlar, ‘‘Amerika güçlü devlet. Bu felaketin altından nasıl olsa kalkarız. Zamanla kabus dolu bu günleri unuturuz’’ diyorlar ama acaba öyle mi?Lüks lokantalar, meyhaneler sinek avlıyor. Tiyatro, sinema, konser salonları önünde kuyruklar yok. Bol yıldızlı oteller fiyat indirimi yaparak müşteri çekme çabasında. Başta Fifth Avenue, Rockefeller Center, Times Square olmak üzere turist uğrağı yerler dikkati çekecek kadar tenha. Kim ne derse desin New York 11 Eylül sabahının ekranlara getirilen tüyler ürpertici görüntülerinin yarattığı korkudan sıyrılmış değil. Kişinin en aziz varlığı can. New York'lu can kaygısını derinden hissediyor. İnsanlar, alıştıkları korkusuz yaşama yeniden kavuşmayı arzuluyor.Peki ya ‘‘Amerikan Rüyası’’nı yaşamak isteyen vatandaşlarımız? Yeşil Kart lotaryasıyla Yeni Dünya'ya ulaşmayı arzulayan birbuçuk milyon insanımız? Terör felaketine uğrayan, Amerika Afganistan'a yüklendiğinde tekrar terör eylemleri başlayacağı korkusu içindeki bu şehri hala cazip görüyorlar mı? Bilemiyorum. Ama New York artık eski New York değil. Renkli görünümünü tekrar kazanması hayli zaman alacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!