Güncelleme Tarihi:
Hürriyet’e verdiği röportajda “Ömrüm boyunca diktiğim ve diktirdiğim fidanların sayısı 40 milyonu geçmiştir” diyen Okutur, orman mühendisliğinin sembol isimlerinden biriydi. Gaziantep’in Nizip ilçesinde 1927’de doğmuştu. Orman fakültesine kaydolduğunda aynı zamanda ‘orman işçisi’ olarak da çalışıyor, okul harçlığını çıkarıyordu. Çam ağaçlarının üzerinde ders çalıştığı bile oluyordu. Öğrencilik yıllarında içine işleyen ağaç ve orman sevgisi, orman mühendisi olarak 30 yıllık kariyerinde profesyonel bir hizmete dönmüştü.
FİDAN SEVDALISIYDI
Kahramanmaraş’tan Hatay’a oradan Isparta’ya kadar Türkiye’nin çok farklı bölgelerinde çalıştı. Binlerce dönümlük sahaların ağaçlandırılmasına öncülük etti. 1978’de emekli olduğunda fidan dikme sevdası bitmedi. Orman teşkilatındaki gençlere örnek oldu. Tecrübesiyle onlara yol gösterdi. Diktiği fidanlar devasa ağaçlara, yeşillendirdiği sahalar gür ve bereketli ormanlara dönüştü. 2009 yılında TBMM Üstün Hizmet Ödülü aldı. Ağaç sevdası hiç sönmedi. Artık tekerlekli sandalyeyle hareket edebildiği 90’lı yaşlarında bile gözü hep ormanlardaydı.
‘TORUNLARIM GİBİLER’
Okutur ile 2019’un ağustos ayında bir röportaj yapmıştık. Heyecanı ve hevesi hâlâ canlı olan Okutur fidan dikmekle geçen ömrünü Hürriyet’e şöyle anlatmıştı: “Kesilmiş bir ağaç gördüğümde ağlayasım gelirdi. Diktiğim ve diktirdiğim fidanların sayısı 40 milyonu geçmiştir. Hem orman içi hem orman dışı fidanlar... Hâlâ da bir boşluk görsem oraya fidan dikesim var. Benim çocuklarım, torunlarım gibi oldular.”