Yeşil, çetenin has tetikçisi

Güncelleme Tarihi:

Yeşil, çetenin has tetikçisi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 1998 00:00

Haberin Devamı

Kutlu Savaş, ‘Yeşil’ ismi etrafındaki esrar perdesini büyük ölçüde aralarken, bu profesyonel katili kullanmaktan çekinmedikleri için MİT,Emniyet ve JİTEM'i ağır bir şekilde suçluyor.

Savaş'a göre, Yeşil, devlet içindeki çetelerin tetikçisidir ve MİT yöneticilerinden Mehmet Eymür ile yakın bir ilişkisi vardır; hatta ona ‘‘Baba, babacığım’’ diye hitap etmiştir.

Raporda, gerçek adı Mahmut Yıldırım olan Yeşil'in, aynı zamanda Ahmet Yeşil, Mehmet Kırmızı, Ahmed Demir, Sakallı, Terminatör kod adlarıyla da anıldığı belirtiliyor. Yeşil, Bingöl, Solhan 1953 doğumlu.

Kutlu Savaş'ın saptamalarına göre, Yeşil, 8 Nisan 1973 yılından bu yana kimi zaman MİT, kimi zaman JİTEM, kimi zaman da Emniyet istihbaratı için çalıştı. Kimliklerinde kendisinden ‘Psikolojik savaş uzmanı’ diye söz ediliyor. Ancak Savaş'a göre, Yeşil'in asıl işi ‘cinayet işlemek..’

Yeşil'in görev yerleri arasında Bingöl, Genç, Tatvan, Tunceli, Nazimiye, Ovacık, Diyarbakır, Muş, Elazığ, Antalya, Ankara ve İstanbul sıralanıyor.

Savaş'ın saptamalarına göre, Yeşil'in Ziraat Bankası'nda açtırdığı hesabında milyarlarca liralık ödemelere ait bilgiler bulunuyor.

Yeşil'in kimleri öldürdüğü, kimleri haraca bağladığı, hangi eylemleri yaptığı, devletin istihbarat birimleri tarafından bilinen hususlar.

Yeşil bütün bu suçları işlerken, aynı zamanda devlet memuru kadrosunda olduğu, Elazığ Ferro Krom tesislerinde işçi gözükerek devletten maaş aldığı da ortaya çıkıyor. Yeşil Şubat 1977 tarihinden, Şubat 1997'ye kadar, 20 yıl süreyle Etibank'dan maaş almış, kendisi için emeklilik primi ödenmiş.

KABURGALARI KIRILDI

Yeşil ile ilgili en ilginç olay Emniyet ile MİT arasında 1995 yılında yaşanıyor. Yeşil, Ankara'da bir pavyondan içeri girerken polislerle kavga ediyor ve emniyete getiriliyor. Burada ağır bir sorguya alınan Yeşil'in üzerinden, ‘İçişleri Bakanlığı İstihbarat Dairesi ve Başbakanlık İstihbarat Dairesi istihbarat elemanı’ kimliklerı çıkıyor. Yakalandığında tesbit edilen kod adı Hasan Tanrıkulu.

Emniyette Yeşil'i dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar sorguluyor. Bu noktada MİT kontr-terör Daire Başkanı Mehmet Eymür devreye girip, Yeşil'i Emniyet'in elinden alıyor. Yeşil, MİT'e getiriliyor. Buradaki sorguda, Emniyet'te Yeşil'in kaburgalarının kırıldığı saptanıyor. MİT, Yeşil'in kırılan kaburgalarını kendi tesislerinde tedavi ettiriyor.

YEŞİL VE SIRRI SAKIK

Yeşil'in telefon defterinden MİT, Jandarma, Emniyet yetkililerinin telefonları çıkıyor. Yeşil'in irtibatta olduğu telefonlar arasında Emniyet Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, Abdullah Çatlı, kapatılan DEP milletvekillerinden Sırrı Sakık, Farma Tıp Malzemeleri A.Ş ve Sami Hoştan'a ait telefonlar çıkıyor.

Kutlu Savaş'ın tespitlerine göre, Yeşil, aralarında Hurşit Han gibi uyuşturucu kaçakçılarının da bulunduğu kişilerden haraç topluyor. Milyarlarca lirayla gezmesi gerekirken, küçük paraların hesabını yapıyor. Savaş'a göre, Yeşil topladığı paraları, ‘bağlı bulunduğu amirlerle birlikte’ yiyor.

YALNIZ YEMEYİN

Yeşil ayrıca haraç müessesesini itirafçılar arasında yaygınlaştırmak için, bir telefon konuşmasında ‘‘Yiyin’’ talimanıtı veriyor. Raporda Yeşil'in bu talimatı şöyle aktarılıyor:

‘‘Akıllı olun, yalnız başınıza yemeyin. Paylaşın. Aksi halde size bu kazancı yedirmezler. Kustururlar.’’

MİT, BEYRUT'A GÖTÜRDÜ

Kutlu Savaş, Yeşil'in 23 Kasım 1996 tarihinde MİT'in diplomatik pasaport taşıyan Murat Tunç, Gürcan Bora ve Vahdet Özer kod adlı mensuplarıyla birlikte, Metin Atmaca sahte kimliğiyle İstanbul'a, oradan da ‘Başbakanlık VİP’, yani üst düzey önemli kişi muamelesi görerek Beyrut'a gittiğini de tespit ediyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!