Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Şanlıurfa’da gerçekleştirdiği toplu açılış töreninin ardından Haliliye ilçesinde “Şanlıurfa Gençlik Buluşması”nda gençlerle bir araya geldi. Dün akşam televizyonlarda yayınlanan programda Erdoğan gençlerin sorularına özetle şu yanıtları verdi:
“Şu anda Türkiye siyasetinde bu kardeşinizin, bu ağabeyinizin dışında gençlik kollarından yetişerek gelmiş bir lider yok. 18-20 yaşından itibaren gençlik teşkilatlarında yetişmiş, oralardan gelmiş bir siyasetçiyim. Diğerleri öyle değil. Diğerlerinin çoğu gökten zembille indiler.
DÜNYA TÜRKİYE’YE BAKSIN
Artık ödediğimiz bedellerin, çektiğimiz acıların, yaptığımız fedakarlıkların, döktüğümüz alın terlerinin karşılığını alma vaktimiz gelmiştir. Hazreti Mevlana’nın o pergel metaforuna uygun şekilde bir ayağımızı ülkemize ve değerlerimize sabitleyip, diğeriyle tüm dünyayı kuşatacağımız bir dönemdeyiz. Artık şöyle bakacağız. Biz dünyaya değil dünya Türkiye’ye baksın.
AMERİKA’DAN BİLMEM KİM
(Altılı masa bir yıldır kendi menfaatleri peşinde) Sendeki siyaset mantığı inan onlarda yok. Onların şu andaki derdi bu masadan kim, ne kadar, ne kapar? Yaptıkları bu. İşte bugün vizyon açıklamış. Bu vizyonu açıklarken vizyon denilen olayın içerisinde Amerika’da bilmem kim, bilmem şuradan kim? Yani bunlarla benim milletimi aldatacaklarını zannediyor. Bize yerli ve milli bir zihniyet, yerli ve milli bir zeka lazım. Yani sen lazımsın sen.
UYUYANLAR MI ARARSIN
Bugün Bay Kemal güya zihinde ne var ne yok bunları anlatıyormuş. Elin birilerini toparlamış etmiş. Uyuyanlar mı ararsın, bunun yanında ne dediği anlaşılmayan sözler mi ararsın. Biz Şanlıurfa’da zihin devrimini yaptık ve açıkladık. Vizyon orada değil, vizyon burada, Şanlıurfa’da.”
PEDAGOJİK FORMASYON ÜNVERSİTEDE
(Pedagojik formasyon) “Bu hafta içinde YÖK Başkanımızla da konuyu görüştük. Biliyorsunuz, üniversiteyi bitirdikten sonra bir veya iki yıl formasyon eğitimi veriliyordu. Kendilerine Sayın Başkan, artık bunu kaldırıyorsun dedik, kaldıracaksın, 3 ve 4. sınıfta formasyonu verelim ve üniversiteyi bitirirken böylece formasyon eğitimini de almış olsun dedik ve mutabık kaldık.”
BEDEN DİLİ KASIMPAŞA’DAN
Beden dilinizi çok güzel kullanıyorsunuz. Eğitim aldınız mı yoksa Kasımpaşalılıktan mı geliyor?
“Doğduğum, büyüdüğüm yerden geldiği gibi tabii ben malum imam hatip okulu mezunuyum. Imam hatip okulunda da okurken okulun münazara ekibindeydim. Tabii o münazara ekibinde oluşun da bize getirdiği diyalektik anlayışını orada yakaladık. Oradan gençlik kolları vesaire yetişerek bugünlere geldik. Bunun özel bir mektebine gitmedim. Bu kadar paramız da yoktu. İbrahim Bey’in ifade ettiği gibi hani mağarada diyor ya. Benim hayat hikayem de öyle. Zengin bir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmedik. Biz ahşap bir evde iki oda, üç kardeş, anne, baba orada yetiştik. Anacığım bambaşka bir anaydı. Çok çile geçti. Babam kıyı kaptanıydı. Yetişirken kapımız hiçbir misafire kapalı değildi. Anacığım yer sofrasında misafir geldiği zaman küp turşusu vardı, teneke kavurma hazır. Anacığım hemen oğlum git 2-3 ekmek yufka al derdi. Gider yufkayı alırdım. Biz de kuzineler vardı. O kuzinede anam hemen orada pideyi, kavurmalıyı yapar, misafirlerin önüne koyar ve umduğunu değil bulduğunu yiyen misafirler gelirdi bize. Böyle yetiştik. Ve bu şekilde de oradan gelen o cesaretle de siyasi hayatımızı sürdürdük. Ve siyasi hayatımızla birlikte de tabii Kasımpaşa’nın verdiği o ruhu da kaybetmedik. Eyvallah Kasımpaşalıyız.”
ALMANYA BÜYÜK SÜRPRİZ
Dünya Kupası’nı takip ediyor musunuz?
“Açılış maçına gittim. Bir heyet olarak arkadaşlarımızla ve açılış maçında da tabii Katar- Ekvador maçıydı. Ekvador yendi. Valencia da bir penaltıdan bir de güzel bir kafa golü attı. Ondan sonra tabii televizyonda vakit bulursam izliyorum. En büyük sürpriz tabii Almanların dışlanması oldu. Almanlar fena gitti. Farklı şeylerle oyalandılar. Ve sonunda da şu anda 16’nın dışında kaldılar. Tabii 16 belli olduktan sonra bir değerlendirme belki yapılabilir. Ama şu an itibarıyla şu daha başarılı olacak denirse zannediyorum yanlış olur. 16 belli olduktan sonra ortaya koydukları performansa göre şu daha şanslıdır denilebilir. Görelim ondan sonra da düşüncemizi söyleyelim.”