Yerli Phelps’in minibüsü

Güncelleme Tarihi:

Yerli Phelps’in minibüsü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2010 00:00

Milli yüzücü Yiğit Yılmaz Tokman dünya rekortmeni Micheal Phelps’in yerli kopyası. İki farkla: Birincisi şimdiden belli, daha yakışıklı olacak. İkincisi, bizimkinin onun gibi kötü alışkanlıkları yok, hatta örnek öğrenci.

Haberin Devamı

Yüzmedeki madalyaların yanında, fen lisesini başarıyla götürüyor, İngilizce dersleri alıp üniversiteye hazırlanıyor. Bu da şampiyonun sabah 5’te evden çıkıp gece yarısı dönmesi demek. Üstelik ev, okul, özel ders, antreman, hepsi İstanbul’un ayrı bir köşesinde. Hiç olmazsa antrenman aralarında yarım saat uyusun, yollarda ödevlerini yetiştirebilsin diye babası bir panelvan minibüs aldı. İçi dayandı döşendi; yerli Phelps’e konar-gezer öğrenci odası yapıldı.

Yiğit Yılmaz Tokman (17) yüzmeyle 10 yaşında tanıştı. Bilfen İlköğretim Okulu’ndaki beden eğitimi öğretmeni bugünleri görür gibiydi. Annesine Yiğit’i yüzmesi için Fenerbahçe Kulübü’ne yazdırmasını söyledi. Yiğit daha girdiği ilk yarışta diğer arkadaşlarını geride bıraktı, kulvarı en önde bitirerek birinci oldu. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu. Başardıkça, şampiyon oldukça yüzmeye hevesi daha da arttı, madalyaları da arka arkaya geldi.

ÖĞRETMENLERİ ‘ZOR’ DEDİ

Yerli Michael Phelps deseniz yeri. Ama bunun serseriliği de yok: İlköğretim okulunu bitirdiğinde karne notu 5.00 üzerinden 4.87’ydi. Fakat önünde büyük bir sınav maratonu vardı. Hazırlanabilmek için çok sevdiği yüzmeye ara vermek zorunda kaldı. Bu çabaları sonuçsuz kalmadı.

Rol modeli babası. Aklı fikri de baba mesleğinde. Onun gibi mühendis olup şantiye şantiye dolaşmak istiyor. Kepçe ve vinçlerle daha 6 aylıkken Moskova’da babasının çalıştığı şantiyelerde tanışmış. O gün bugündür aklından çıkmıyorlar. Mühendislik okuması gerektiğini bildiği için fizik, kimya, biyoloji derslerine bilhassa düşkün. Ortaöğretim Kurumları Sınavı’nda (OKS) iyi sonuç alınca tercihini de fen lisesinden yana kullandı.

Üsküdar Fen Lisesi’ne girdiğinde öğretmenleri bu okulu yüzmeyle birlikte sürdürmesinin çok zor olduğu konusunda uyardılar ama kim dinler? Yiğit ne yardan ne de serden vazgeçmek istiyor. Hocalarının söyledikleri bir kulağından girerken diğerinden çıktı, bildiğini yaptı. Bedeli ağır:
Vakti olmadığı için dersi derste anlaması lazım. Ödevler yayıla yayıla değil, mümkün olan en efektif biçimde ve mümkün olan en kısa zamanda yapılmalı. Üstelik ABD’de, oranın da saygın üniversitelerinden birinde eğitim yapmak istiyor. Bunun için de ek dersler alması gerek.

İMDADINA BABASI YETİŞTİ

Yiğit’in babaya düşkünlüğü tek taraflı değil. İşte bu zor döneminde imdadına babası yetişti. Evden okula, okuldan antrenmana, antrenmandan kursa yetişirken yollarda geçirdiği süreyi azaltması, dinlenebilmesi hatta bu süreden de faydalanması için oğluna bir panelvan minibüs aldı. Özel şoförün kullandığı minibüsün içi dizayn edildi. Arada bir-iki saat uyuyabilmesi için rahat koltuklar, ders çalışabilmesi için de masa yerleştirildi.

Günün önemli bir bölümünü bu minibüsün içinde geçiriyor. Antrenman aralarında ödevlerini yapıyor, fırsat bulursa şekerliyor. Sınava da burada hazırlanıyor, Amerika’daki üniversitelere kabulü için gereken yazışmaları da burada yapıyor.

Kardeşimin böyle bir hayatı olmasını istemem

Hem milli yüzücülük, hem zor bir lise, hem de üniversiteye hazırlık... İçinden pes edip birini bırakmak geçtiği olmuyor mu?
- Hiç tatil yapamıyorum çünkü sürekli antrenmanım var. Pes etmek değil ama kaytardığım oldu. O da annem-babamla bayramda tatile gitmek. İşte üç günlük tatil varsa bir günü... Ama ne zaman kaytarsam telafisini de yaptım. Daha fazla antrenman yapmak zorunda kaldım.

Bayramda, tatillerde de mi yüzüyorsun?
- Yüzme, gayret isteyen bir spor. Gayret olmazsa başarı da olmaz. Günde 3.5-4 saatimi yüzmeye ayırıyorum. Bayram ve tatil zamanları antrenmanlarım devam ediyor. Öncelikle inanmak gerekiyor. Neyi, nasıl yapacağına inanmalı.

Kendine hiç zaman ayırmıyor musun?
- Cumartesi günlerimi kendime ayırıyorum. Dersleri pazara bırakıyorum. O gün hiç ders çalışmam, arkadaşlarımla maçlara, sinemalara giderim. Çok eğleniyorum.

Derslerine sadece minibüste mi çalışabiliyorsun?
- Eve dönüşüm gece 24.00 gibi oluyor. Haftanın birkaç günü böyle yaşıyorum. Doğru yerde, doğru şeyleri yapmak için zamanı iyi kullanmak gerekli. Günde 1 buçuk saatim yollarda geçiyor. O bir buçuk saatte ödevleri hallediyorum, yazılı varsa onlara çalışıp, bir şeyler tekrar ediyorum.

Arkadaşların ne diyorlar bu duruma?
- Son üç senedir böyle yaşıyorum. Arkadaşlarım “Ben olsam dayanamazdım, nasıl ayakta duruyorsun” diyorlar. Alıştığım için yorulmuyorum. Bana garip de gelmiyor. Belki tempoyu düşürsem tekrar çıkmak zor olur.

Yüzmedeki hedefin ne?
- Milli takımda derecelerime devam etmek, ülkem adına başarılar kazanmak istiyorum.

Ailen ne diyor bu tempoya? 10 yaşında kız kardeşin varmış. O da mı yüzücü?
-Ailem beni çok destekliyor. Babam benimle gurur duyuyor. Kardeşimin yüzmesinde benim etkim yok. Ben yüzücü olmasını istemem. Böyle bir hayatı olsun istemiyorum.

YİĞİT’İN YÜZME BAŞARILARI

50 metre serbestte 14-15-16 yaş şampiyonlukları.
200 metre karışıkta 13 yaş Türkiye rekoru.
4x100 metre serbest bayrakta 15-16-17-18 yaşta Türkiye rekoru.
4x50 metre serbest bayrakta 19 üstü yaş Türkiye rekoru.
14 yaşında milli takıma girdi, şu anda Avrupa Kısa Kulvar büyük takımında.

ŞAMPİYONUN BİR GÜNÜ

05.15: Kalkış
05:30: Ataşehir’deki evinden Fenerbahçe Kulübü’nün Dereağzı’ndaki tesislerine hareket
05.45: Yüzme antrenmanı
07.30: Okula hareket
08.30: Üsküdar Fen Lisesi’nde eğitim
15.30: Okuldan Akatlar’a hareket
15.45: Köprü trafiğinde ödev ve ders
20.30: ABD’ye hazırlık için İngilizce dersi
22.30: Özel dersten eve hareket
22:45: Köprü trafiğinde ödev ve ders
23.30: Eve varış.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!