Güncelleme Tarihi:
Şura'nın dünkü oturumunda ise Mahalli İdareler Yasa Tasarısı Taslağı tartışıldı.
Ali Müfit Gürtuna (Büyükşehir Belediye Başkanı): Türkiye, mevcut sistemi daha fazla sürdüremez. 19. yüzyılın kalıpları içinde sıkışamaz. Yolun sonuna gelip saplandık. Daha ne kadar insanımız enkaz altında kalacak? Türkiye artık geleceği konuşmalıdır. Yerel yönetim yasası bir fırsattır. Yerinden yönetimin sınırları genişletilirse sorunlar kendiliğinden çözülecektir.
Cemil Çiçek (FP Ankara Milletvekili) Türkiye gibi gelir dağılımı bozuk, işşizlik oranı yüksek bir ülkede sosyal patlamaları önlemek istiyorsanız sosyal hizmetleri vermek için yetkileri belediyelere devretmek zorundasınız.
Celal Adan (DYP İstanbul Milletvekili) Sistem tıkanmıştır. Sistemin tıkanmasında, art niyetli ve kötü uygulayıcılar yanında merkeziyetçilik de etkili olmuştur.
Nesrin Nas (ANAP İstanbul Milletvekili) Bu fay hattı devletle toplum arasında da kırılma yaratmıştır. Yerel yönetimlerde reforma giderken üç unsur gözönünde bulundurulmalıdır. Seçilmişlerin üstünlüğü, belediyelerin tam yetkili olması ve merkezi idare denetiminin sınırlandırılması.
Faruk Bal (MHP Konya Milletvekili) Herkes bir ağızdan bağırıyor, devlet nerede? Haydi hep beraber arayalım devleti. Devleti değil, merkezi sistemin ve mahalli idarelerin yetkileriyle kaynakları konuşmamız lazım.
Prof. Dr. Bilal Eryılmaz (Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi) 55. Hükümet'in hazırladığı Yerel Yönetim Yasası Meclis'ten geçseydi tam bir şanssızlık olacaktı. Bu tasarının idari vesayeti biraz daha zayıflatmasını isterdim.
Oktay Ekinci (Mimarlar Odası Genel Başkanı) Cumhuriyet döneminde 1580 sayılı belediye yasası bir reformdu. Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey, yasayı Meclis'e okurken ‘‘Belediye meclisi reisin emriyle toplanır’’ diyor. Bunun üzerine milletvekilleri karşı çıkıyor ve yasa ‘‘davet eder’’ ibaresiyle çıkıyor. Geriye baktığımızda demokrasimizin gerilediğini ve belediye başkanlarının feodal yöneticiler haline geldiğini görüyoruz.